TBMM’ye sunulan cinsel istismar suçlarında mağdurun, faille evlenmesini öngören af düzenlemesi tartışmalara yol açtı. Tepkiye neden olan önerge, Genel Kurul’da toplantı yeter sayısı olmadığı için kanunlaşmadı. Muhalefetin tepki gösterdiği tasarıyla 3 bini aşkın kişi af kapsamına alınıyor. Uzmanlar ise uyarıyor: Bu düzenleme istismarın önünü açar.
Türk Ceza Kanununda, cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenleme TBMM Genel Kurulunda tartışmalara yol açtı. Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’na geçici madde eklenmesi amacıyla AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve bazı milletvekilleri tarafından önerge verildi. AK Parti milletvekillerince kabul edilen önergeyle;
Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016’ya kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda CMK’deki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verilecek.
Zamanaşımı süresi içinde evliliğin failin kusuruyla sona ermesi halinde, fail hakkında hüküm açıklanacak veya cezanın infazına devam edilecek. Fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilecek.
TEK SEFERLİK DÜZENLEME
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önergenin, Türkiye’de yaşanan çok ciddi bir sorunu çözmek maksadıyla verildiğini belirterek, eski TCK’nin 434. maddesinin uygulamayı sürekli öngördüğünü söyledi. Halen cezaevlerinde tutuklanmış ve hüküm giymiş çok sayıda kişi olduğuna işaret eden Bozdağ, sorunun ülkenin bir kanayan yarası olduğunu, bunu çözmek için bu düzenlemeyi getirdiklerini söyledi. Bozdağ. “Biz tecavüz edenlerin tecavüz ettikleriyle evlenmesini öngören bir teklife ‘evet’ demiyoruz. Bu teklifte de çok açık: ‘…cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın…’ Yani bu tür evlilikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum var. Biz burada ‘zamanaşımı süresince’ ifadesini koyduk ki böyle bir durumda kadın mağdur edilecek bir sonuç ortaya çıkmasın diye, lehine koyduk” diye konuştu.
Komisyonun takdire bıraktığı tasarının 48 maddesi kabul edildikten sonra tümünün oylamasında CHP milletvekillerinin talebi üzerine yapılan iki oylamada da toplantı yeter sayısının bulunamaması üzerine birleşim kapandı.
UZLAŞIYA UYULMADI
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, son dakika önergesiyle uzlaşmayla çıkacak bir düzenlemede kandırıldıklarını iddia etti. Özel, 4 günde çıkacak bir düzenlemenin 4 saatte çıkarıldığını ve uzlaşma adına içtüzükten kaynaklı haklarını kullanmadıklarını ifade etti.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise düzenlemeyi kabul etmenin mümkün olmadığını ifade ederek “Bundan sonra bu tür sürprizler gelecekse muhalefet daha ihtiyatlı olacak” dedi.
MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Kadın Kolları Genel Koordinatörü Nevin Taşlıçay da tasarıya sert tepki göstererek “Sanki binlerce taciz, tecavüz vakası engellenebilmiş gibi dışarıdaki binlerce sapığın arasına hapiste olan 4 bin hastalıklı zihniyeti daha gönderiyoruz” ifadelerinde bulundu.
ÖNERGE NE DİYOR?
Tartışmalara neden olan önerge şöyle: “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231’inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir.”
‘MUHALEFETLE GÖRÜŞÜN’ TALİMATI
Başbakan Yıldırım, düzenlemenin 3 bin civarında mağduru kapsadığını belirterek bu sorunun seçim döneminde tüm partiler tarafından gündeme alındığını söyledi. Yapılmak istenen düzenlemeye kamuoyundan ve muhalefetten gelen tepkiler üzerine Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Grubuna muhalefetle görüşülmesi talimatı verdi. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre Yıldırım, önerge konusunda yanlış algıların ortadan kaldırılması ve uzlaşma sağlanması amacıyla muhalefet partileriyle görüşülmesini istedi.
CHP KONUYU ÇARPITIYOR
Konu Başbakan Binali Yıldırım’ın da gündemindeydi. Cuma namazı çıkışı soruları yanıtlayan Yıldırım, “Olay şudur, yaşı tutmayan, erken yaşta, reşit olmayan yaşta evlenenler var. Bilmiyorlar yasaları. Çocukları oluyor, baba hapse giriyor. Çocuklar anasıyla yalnız başına kalıyor. Bu şekilde 3 bin aile olduğu tespit edildi. Bir seferliğine bu mağduriyetin giderilmesine yönelik bir çalışmadır” dedi. Tacizcilerin ve tecavüzcülerin cezasız kalacağı iddialarını ‘iftira’ olarak niteleyen Başbakan Yıldırım, seçim kampanyalarında MHP, CHP ve AK Parti’nin önüne gelen en önemli sorunlardan birinin bu olduğunu ve sorunu çözmek için bütün partilerin söz verdiğini ifade etti.
Yıldırım: Bu bir tecavüze af değildir
“Mağduriyetin giderilmesi için yapılan düzenlemeyi CHP, her şeyde olduğu gibi bir ucuz istismar aracı olarak kullanmaya kalktı ama her şey ortada” diyen Yıldırım şöyle devam etti: “Bu bir tecavüze af değildir. Tecavüze en ağır cezayı AK Parti getirdi. 2007 yılında 8 yıl, 2014 yılında da 16 yıl, tecavüz suçuyla ilgili ceza getirildi. Ama bu, tecavüzle ilgili bir konu değil. Bundan böyle bu şekilde evlenmeler olursa hiçbir şekilde müsamaha edilmeyecek. Geçmişte bu cezaların varlığından haberdar olmayan, yaşı tutmayanların evlenmesi sonucu aile dağılmış, çocuklar anayla birlikte perişan, baba hapiste. Bir seferliğine mahsus olmak üzere 3 bin ailenin mağduriyeti gideriliyor. Olay bundan ibaret, bunun dışındakiler bildik CHP’nin çarpıtma, saptırmaya yönelik faaliyetlerinden ibaret.”
Bozdağ: Tecavüzcüler bu düzenlemeden yararlanamaz
TECAVÜZCÜYLE EVLİLİK GERİ GELİR
Prof. Dr. Adem Sözüer: “Düzenleme sakıncalı. Önergenin yasalaşması halinde eski TCK’daki tecavüzcüsüyle evlendirme geri gelir. Reşit olmayanın çocuğu olursa hapse atın demiyoruz. Söylediğimiz, cinsel istismar mağduru, tecavüzcüsüyle evlendirilip tecavüzcü kurtarılmasın. Bu düzenleme kanunlaşırsa 10 yetişkin, 15 yaşından küçük kıza cinsel istismarda bulunur, çocuğa ‘rızam vardı’ dedirtilip, biriyle evlendirilirse, hepsi affedilir.”
HERKES YARARLANIR
Avukat Türkay Asma: “Hiçbir çocuk evlenme kararını sağlıklı bir onama ile veremez. Bu suçtur ve devletin bu en ağır şekilde cezalandırması görevi vardır. Mağduriyet giderilecekse çocukların yaşadığı mağduriyetler giderilecek. Bu suçu ilerde işleyenler eşitlik kuralından yararlanıyorum diyerek aynı yasal düzenlemeden yararlanacaktır. “
İSTİSMARCILARI CESARETLENDİRİR
Prof. Dr. Ersan Şen: “Türkiye Cumhuriyeti’nin hukukta yaşadığı en büyük sorunlarından birisi de, suç ve ceza siyasetinde istikrarsızlık, açık veya örtülü aflar, suçların önlenmesi ve caydırıcılık konusunda yaşanan toplumsal inanç yetersizliğidir. Kanun koyucunun farklı saiklerle kanunlaştırma konusunda yaşadığı gelgitlerin faturası çok ağır olabilir. Son öneri, sonuçta toplumda farklı şekilde algılanacak, mağdur çocuklar ve kadınlar korunmadıklarını düşünmelerine sebep olacak ve cinsel istismar ile saldırı suçlarını işlemeyi hedefleyenleri de cesaretlendirecek, bu suçları işleyenler de bir anlamda ödüllendirilecektir.”
SINIRLARI BELLİ DEĞİL
Avukat Turgut Kazan: “Sınırları somut bir şekilde çizilmemiş teklif toplumsal düzen için çok tehlikeli. Yaşla ilgili bir düzenleme yok. Farklılık getiren bir düzenleme yok. Genel bir düzenleme. Genel bir düzenleme olduğu zaman bizim küçücük kızlarımız için de, 70 yaşındaki adamın tecavüzü için de uygulanacak demektir. Böyle bir şey kabul edilemez. “
KADEM DE ELEŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın da kurucularından olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de düzenlemeye tepki gösterdi. KADEM, açıklamasında” Tasarının, en önemli çıkmazlarından biri cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun “kendi iradesi”nasıl tespit edilecektir? Bu konunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekir “ ifadelerini kullandı.