İstanbul’u kana bulayan bombalı intihar saldırılarını PKK’nın taşeron örgütü TAK üstlendi. İki canlı bomba maç sonu Beşiktaş Stadı’nda güvenliği sağlayan polisleri hedef aldı. 30’u polis 7’si sivil 1’i kimliği belirsiz 38 kişi hayatını kaybetti, 155 kişi de yaralandı. Güvenlik uzmanları saldırıda kullanılan bombanın ‘özel’ olduğunu düşünüyor. İkiz saldırıda kullanılan bombalı aracın da uzaktan ‘gafil terörist’ yöntemiyle kumandayla patlatılma ihtimaline dikkat çekiliyor.
HİLAL ÖZTÜRK
Terör Türkiye’yi bir kez daha vurdu. PKK, Vodafone Arena Stadı’nda Beşiktaş Bursaspor maçı sonrası güvenliği sağlayan çevik kuvvet polislerini hedef aldı. Resmi açıklamalara göre 30’u polis 7’si sivil, 38 kişi şehit oldu. Şehitlerden birinin kimliği belirlenemedi.
Yaralanan 155 kişinin 14’ü yoğun bakımda. İki ayrı noktada gerçekleştirilen hain saldırının arkasında terör örgütü PKK olduğu kesinleşti. Karar’ın güvenlik kaynaklarından ulaştığı bilgilere göre bu kez teröristler taraftar görüntüsü ile kalabalığın arasına karıştı. Biri patlayıcı yüklü araçla, diğeri sırt çantası içinde çevik kuvvet polislerinin bulunduğu noktalara saldırdı. Saldırının hazırlık safhası ve patlamaların zamanlaması hainlerin ince detaylarına kadar planlama yaptığını ortaya koydu.
Teröristlerden biri Dolmabahçe Gazhane Caddesi’nin Beleştepe olarak bilinen noktasında harekete geçti. Maç bitimimden yaklaşık 1.5 saat sonra kalabalığın dağılmasını bekleyen hain, polislerin görev noktalarından ayrılarak kendilerini merkeze götürecek otobüslere binmesini bekledi. Çevik kuvvet polislerinin toplanmasından sonra, saat 22.30’da ilk olarak Beleştepe’deki bombalı araç uzaktan kumandayla patlatıldı. İlk bilgilere göre 400 kiloluk bomba büyük bir gürültüyle patladı. Bombanın daha geniş alanda etkili olması için düzenek ve malzemelerinin diğer saldırılarda kullanılanlardan farklı olduğu belirtildi. Özel olarak hazırlanan bombanın içeriğiyle ilgili ayrıntılı bilgiler açıklanmadı. Ancak ilk tespitler amonyum nitrat (gübre) içerisine TNT kalıplarının konulduğu ve demir bilyeler kullanıldığı yönünde. Bombanın şiddetinden parçaların 25 metre yükseğe fırladığı belirlendi. Emniyet kaynakları bombanın uzaktan kumandayla patlatıldığı yönünde tespitlerde bulundu.
İlk saldırıdan 45 saniye sonra ikinci canlı bomba Maçka Parkı’nda kendini patlattı. Sırt çantalı ve yaya olarak ilerleyen teröristi polis farketti. Dur ihtarı yapıldıktan sonra, etrafı 5 polis tarafından çevrelenen terörist bombanın pimini çekti. Teröristi farkedip etkisiz hale getirmeye çalışan polisler şehit oldu. Saldırının hemen ardından polisin yaptığı operasyonlarda saldırı ile ilişkili oldukları gerekçesiyle 13 kişi gözaltına alındı.
1 GÜNLÜK ULUSAL YAS
Saldırıdan kısa bir süre sonra olay bölgesine giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş incelemelerde bulundu. Türkiye’yi yasa boğan saldırının ardından dün tüm yurtta 1 günlük ulusal yas ilan edildi, bayraklar yarıya indirildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da bombalı araçla saldırıya ilişkin 1 başsavcı vekili ile 5 cumhuriyet savcısı görevlendirdi.
YİNE PKK TAŞERONU ÜSTLENDİ
PKK’nın maşa örgütü TAK İstanbul saldırısını üstlendi. Örgüt sitesinde yapılan açıklamada, saldırıda iki teröristin öldüğü belirtildi. PKK’nın sivilleri hedef aldığı saldırılarını üstlenen TAK en son Kasım ayında Diyarbakır’da 11 sivil ve polisin hayatını kaybettiği saldırıyı üstlenmişti. TAK’ın üstlendiği saldırılardan bazıları şöyle:
10 Haziran 2007: İstanbul Bakırköy’de 31 kişinin yaralanması ile sonuçlanan patlama.
17 Temmuz 2005: Aydın Kuşadası’nda turistleri taşıyan minibüse ve bir hafta sonra İzmir Çeşme’de çöpe bırakılan bombanın patlaması sonucu 5 turist, bir polis memuru öldü, 34 kişi yaralandı.
Yıldırım: Saldırı terör örgütü PKK'nın marifeti
31 Ekim 2010: İstanbul Taksim’de polis noktasına saldırıda 32 kişi yaralandı.
23 Mayıs 2007: Ankara Ulus Anafartalar çarşısındaki patlamada 7 kişi öldü, 102 kişi yaralandı.
26 Ağustos 2011: Antalya Konyaaltı plajı ile 28 Ağustos’ta Kemer halk plajındaki patlamalarda 6 turist yaralandı.
20 Eylül 2011: Ankara Kızılay’daki patlamada 3 kişi hayatını kaybetti, 34 kişi yaralandı.
23 Aralık 2015: Sabiha Gökçen Havalimanı’na düzenlenen saldırıda 1 temizlik görevlisi hayatını kaybetti.
13 Mart 2016: Ankara Güvenpark’taki saldırıda 35 kişi şehit oldu.
7 Hazıran 2016: Vezneciler’deki saldırıda 11 kişi şehit oldu.
29 Kasım 2016: Adana Valiliği’ne yönelik bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 2 kişi şehit oldu.
DOĞRUDAN DEVLETİ HEDEF ALDILAR
Prof. Dr. Hasan Köni: Bir ülkenin teröristi başka ülkeler tarafından kurtuluş savaşçısı, ayaklanan halk diye nitelendiriliyor. Obama birkaç gün önce yaptığı açıklamada muhaliflere de silah vereceklerini söyledi. Muhalif gruplar arasında YPG’liler de var. Bu tür açıklamalar bağlantısız terör örgütü elemanlarını cesaretlendirmiş olabilir. Saldırının direk güvenlik güçlerine yapılması açıkça devlete saldırıdır. Doğrudan devlete mesaj verilmek istenmiştir. Kış aylarında dağlarda eyleme geçilemediği için terör, şehir içlerine sıçramaya başlar. Bundan sonrasında da çok dikkat etmek gerekiyor.
EL BAB OPERASYONUNA MİSİLLEME
Prof. Dr. Ramazan Gözen: Bu olay Türkiye’de son bir yıl içerisinde yapılan 17. büyük saldırı. Tabloya baktığımızda bu bize bir mesaj veriyor; Türkiye bir savaş ülkesi haline gelmiştir. Bu klasik anlamda bir savaş değil, terör üzerinden uygulanan bir savaş. Bunun böyle olmasının önemli iki nedeni vardır. Birincisi 30 yıldır canımızı yakan PKK sorunu. İkincisi de Suriye bataklığından ülkemize sıçrayan sorunlar. Beşiktaş’taki terör saldırısının bana göre faili PKK terör örgütüdür. Nedeni de Türkiye’nin ‘El Bab’a giriyoruz’ açıklaması yapmasıdır. PKK’nın bu açıklamaya bir misilleme yapmak için saldırıyı gerçekleştirdiğini düşünüyorum.
‘GAFİL TERÖRİST’ YÖNTEMİ
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar’in verdiği bilgilere göre bombanın TNT ile patlatılmaması, amonyum nitratın içine konulması şiddetini artırdı. Düzeneğin hazırlanması da saldırının profesyonelce olduğunu gösteriyor. Ağar, Türkiye’de çok az uygulanan ‘alanda ve zamanda kademelenmiş’ bir saldırı olduğuna dikkat çekti Ağar hareket halinde bir araç ve yaya haldeki canlı bombanın 45 saniye aralıkla patlatıldığını belirterek, otomobildeki teröristin ‘gafil’ diye tabir edilen bombanın ne zaman patlatılacağından habersiz olabileceğini ifade etti. Emniyet kaynaklarının uzaktan kumanda ile bombanın patlatıldığı yönündeki tespiti de bunu doğruladı. Fiziki güvenlik tedbirleriyle bu saldırıların engellenmesinin çok zor olduğunu söyleyen Ağar “Fiziki tedbir yüzde 15 seviyesinde etkilidir. Yüzde 85 oranında engellenmesinin yolu fiziki güvenlik değil bu eylemin karar alma yığınak uygulama önceki safhalarda deşifre edilmesidir. Bunu da istihbaratla yapabilirsiniz” dedi.
MALİYETİ NE OLURSA OLSUN HESABI SORULACAK
Hain saldırıda hayatını kaybeden 5 polis memuru için ilk tören İstanbul Emniyet Müdürlüğünde yapıldı. Şehit polisler, 3. sınıf emniyet müdürü Vefa Karakurdu, emniyet amiri Kadir Yıldırım, polis memurları Adem Oğuz, İlker Uylaş ve Hasan Bilgin için düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında Başbakan Binali Yıldırım, Bakanlar, siyasi parti temsilcileri, mülki ve idari yetkililer ile çok sayıda polis katıldı. Törene katılan dini temsilciler arasında Hahambaşı İshak Haleva da hazır bulundu.
Şehit düşen mesai arkadaşları için ilk konuşmayı yapan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan oldukça öfkeliydi: “Terör örgütlerinin vermek istediği alçak mesajı görüyoruz. 15 Temmuz’da çok sık söylenen bir cümle var. Burada affınıza sığınarak tekrar söylemek istiyorum: Siz kimin kimlerin köpeğisiniz onu söyleyin bize.” Ardından konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şunları söyledi: “Hala siyaset peşindeler, hakimiyet peşindeler. Hiç lafı dolandırmaya gerek yok.
Vefa da Kadir de Adem de İlker de Hasan da bütün şehitlerimiz bilsin. O insanlıktan çıkmış alçaklara şunu söylüyoruz. Yarından tezi yok, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi bunu yapanlardan intikam almaktır. Karada havada denizde yerin neresinde olursa olsun, hangi güce sığınmışlarsa sığınsınlar, Türk milleti bu kanı yerde bırakmayacaklardır.
Erdoğan: Daha ağır bedeller ödeyecekler
Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir. Bunun mazereti yoktur, artık saflar bellidir. Allah yolunda, vatan yolunda millet uğrunda çarpışanlar ve onun karşısında olanlar. Devletin kılıcı uzundur. Bugün burada gözyaşı döken, içi sızlayan herkesin yüreğine su serpecek şekilde bu eşkıyalardan tek tek hesap soracağız. Bulundukları bütün delikleri başlarına yıkacağız.” Şehitlere, konuşmalar sonrasında okunan duanın ardından son yolculuklarına uğurlanmak üzere memleketlerine gönderildi.
Samsun, Muş, Bayburt, Adana, Şanlıurfa, Ankara.... Türkiye’nin dört bir yanına terörün söndürdüğü gencecik fidanların ateşi düştü.
İKİZLERİ YETİM KALDI
Konyalı Nazif Emre Horoz, 24 yaşındaydı. 2 yıllık evliydi ve Erva ve Elif adında ikiz babasıydı Şehit Horoz’un babası Mustafa Horoz’un, oğlunun yanında İstanbul’da taksi şoförlüğü yapıyordu. Şehit polis memuru bugün memleketi Seydişehir’de toprağa verilecek.
ANNESİ İLE BİRLİKTE YAŞIYORDU
Saldırının kurbanlarından biri de Ordulu Görkem Yazıcı’ydı. Koç Üniversitesi öğrencisi Görkem çocukken babasını kaybetmişti. İstanbul’da annesi ile beraber yaşıyordu. Evin tek çocuğu olan Görkem Amerikan futbolu sporcusuydu. Görkem Yazıcı’nın ailesinin isteği üzerine cenazesi İstanbul’da toprağa verilecek.
İSTANBUL’A GEZMEYE GELMİŞTİ
Saldırının aramızdan aldıklarından biri de Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Sinoplu 21 yaşındaki Berkay Akbaş. 21 yaşındaki Berkay için saldırının ilk anlarında sosyal medyadan kayıp çağrıları yapılmıştı. Patlamanın ardından Berkay’ın arkadaşları ve ailesi Twitter’da Berkay’dan haber alınamadığını belirterek yardım istemişti. Haftasonu gezmek için İstanbul’a gelen Akbaş da kanlı saldırıya bindiği takside yakalandı. Uzun süre kendisinden haber alınamayan Akbaş’ın öldüğü sabah saatlerinde ailesine iletildi.
Genç tıp öğrencisinin acılı babası konuştu
DOĞUM GÜNÜ İÇİN GELDİM MORGDAN ALDIM
Şehit polis memuru Oğuzhan Duyar’ın annesi Nurhan Duyar, oğlunun polisliği sevdiğini ve hep şehit olmak istediğini belirterek “Biz her zaman dimdik ayaktayız.” dedi. Duyar, oğlunun 7 ay önce polis memuru olduğunu söyledi. Duyar “Ne istediler benim kuzumdan. O benim varım, yoğum, bir tanemdi. Onu da götürdüler. Oğlum polisliği seviyordu, hep şehit olmak istiyordu. Biz her zaman dimdik ayaktayız. Benim oğlumun istediğini oldu. Şehit annesiyim. Allah kalanlara, hepsine uzun ömür versin. 21 yaşındaydı. 28 Aralık’ta da doğumgünüydü. Doğum günü için gelecektim ama morgdan aldım” sözleri ile yürekleri dağladı.
DİYARBAKIR’A ATEŞ DÜŞTÜ
Beşiktaş’taki terör saldırısının kurbanlarından biri olan Taksim-Bostancı dolmuşu sürücüsü 24 yaşındaki Velat Demiroğlu’nun cenazesi, Kartal Soğanlık Merkez Camii’ndeki törenin ardından memleketi Diyarbakır’a gönderildi. Velat Demiroğlu’nu son yolculuğuna aralarında babası, annesi, yakınları ve arkadaşlarının bulunduğu kalabalık bir grup uğurladı.
ATANAMAYINCA POLİS OLMUŞTU
Şehit memuru Çetin Sarıkaya, babasını kaybettikten sonra ailesinin umudu olmuştu. Bekar olan Çetin Sarıkaya’nın beden eğitimi öğretmenliği bölümünden mezun oldu ve atanamayınca polis olmaya karar verdiği öğrenildi. Şehidin naaşı, Elmadağ Kargalı Şehitliği’ne defnedilecek.
STADIN VEFA MÜDÜRÜ
Vodafone Arena’dan Sorumlu Özel Güvenlik Şube Emniyet Müdürü ve Beşiktaş Kongre Üyesi Vefa Karakurdu da terör saldırısının sevdiklerinden aldıkları arasında. Evli ve 2 çocuk babası Vefa Karakurdu, maçın ardından yakın bir arkadaşına “6 yıl sonra Bursasporluları burada ağırladık. Şükür kazasız atlattık” dediği ortaya çıktı. Vefa Karakurdu’nun kardeşi Sabri Ferda Karakurdu’nun ise 2008’de Ereğli-Alaplı karayolunda geçirdiği trafik kazası sonucu 3 arkadaşı ile birlikte hayatını kaybettiği öğrenildi. Babası için düzenlenen cenaze törenine katılan şehit Karakurdu’nun kızının gözyaşları herkesi ağlatttı.
MABEYN KÖŞKÜ’NDE ACİL GÜVENLİK ZİRVESİ
Beşiktaş’taki terör saldırısının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında, İstanbul’da güvenlik toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantıya Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar katıldı. Toplantıda, Başbakan yardımcıları Numan Kurtulmuş, Veysi Kaynak ve Tuğrul Türkeş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ilgili üst düzey bürokratlar yer aldı.
TBMM’DE TERÖRE KARŞI 3 PARTİLİ ORTAK BİLDİRİ
TBMM Genel Kurulunda, AK Parti, CHP ve MHP grupları, İstanbul’daki terör saldırısına karşı ortak bildiriye imza attı. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, imzalarının olduğu ortak bildiriyi kürsüden ayrı ayrı okudu. Metinde; “Bizler bu bildiriye imza atan siyasi parti grupları olarak; devletimizin bekası ve sinesinden çıktığımız aziz milletimizin huzuru için, terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin sonuna kadar yanındayız. Bu terör saldırısı neticesinde şehit olan polislerimize ve vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun” denildi.