İstanbul Aydın Üniversitesi Çocuk Üniversitesi ve Anadolu Eğitim ve Kültür Vakfı işbirliğinde "Uluslararası Üstün/ Özel Yetenekliler Eğitimi Konferansı" düzenlenecek.
İstanbul Aydın Üniversitesi Çocuk Üniversitesi ve Anadolu Eğitim ve Kültür Vakfı işbirliğinde ‘’Uluslararası Üstün/ Özel Yetenekliler Eğitimi Konferansı’’ düzenlenecek.
İstanbul Aydın Üniversitesi'nden özel yeteneklilere için eğitim!
Uluslararası alanda isim yapmış akademisyenlerin konuşacağı konferansta "Dünyada ve Türkiye’ de Üstün Yeteneklilerin Eğitimi" değerlendirilecek.
28-29 Kasım 2015 tarihlerinde İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi’nde düzenlenecek konferansta, “Help My Child is Gifted” kitabının yazarı, Dünya Üstün Zekâlılar Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi ve Güney Afrika Üstün Zekalılar ve Yetenekliler Eğitimi Konseyi Başkanı, Psikolog Prof. Dr. Shirley Kokot, Üstünlüğün Aktiotop Modeli ve 7 Adımlı Öz Düzenleyici Öğrenme Teorisi’ni ortaya koyan; aynı zamanda da Almanya Erlangen-Nurnberg Üniversitesinde Eğitim Psikolojisi ve Mükemmelliğin Araştırılması Kürsüsünde görev yapan Prof. Dr. Albert Ziegler, Ulusal Üstün Zekâlı ve Yetenekliler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Direktörü ve STEAM alanında çalışan Yewon Suh” gibi uluslararası alanda başarılara sahip isimler yer alacak. Konferansa ev sahipliğini yapacak olan İstanbul Aydın Üniversitesi, konferansın ikinci gününde farklı alanlarda Atölye Çalışmaları (work-shoplar) düzenleyecek.
Atölye Çalışmaları ile farklı üniversite, kurum ve okullarda görev yapan bilim insanları, eğitimciler, öğretmenler, aileler ve diğer tüm paydaşlar arasında bilgi ve deneyim paylaşımı sağlanması hedefleniyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Üstün Zekâlılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı ve Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı, konferansta son bilimsel veriler ışığında bilgi ve deneyimlerin aktarılacağını söyledi.
"Bireylere eşit fırsat, aynı fırsatı sağlamak anlamına gelmez"
Yrd. Doç. Dr. Sayı, “Herkese aynı eğitimin sunulması durumundan en çok etkilenen gruplar üstün zekâlı çocuklardır. Bireylere eşit fırsat sağlamak demek ‘aynı fırsatları sağlamak’ anlamına gelmediği gibi, adaletli de değildir. Toplumun adalet ilkesinin bir uzantısı olarak okullar tüm çocuklar için özelliklerine uygun eğitim fırsatları sunmalıdırlar ki tüm çocuklar zekâlarını ve yeteneklerini potansiyellerinin en üst noktasına kadar geliştirebilsinler.” dedi.
Üstün zekâlı çocukların gelişimini sürdürebilmesi ve var olan potansiyellerini kullanabilmeleri için bu çocukların desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Sayı, şöyle devam etti:
“1972’deki Marland Raporuna göre ana okulu ve 4. sınıf arasında eğitim gören üstün zekalı çocukların yüzde 5’i okula uyum problemleri yaşamalarından dolayı 10 yaşına geldiklerinde zihinsel olarak okuldan tamamen kopmuşlardır. Çünkü okullarda bu çocuklar sürekli tekrarlara maruz kalmakta ve kendi hızlarında eğitim alamamaktadır. 1991’de ABD’de okulu bırakan üstün yetenekli öğrenci oranı %18-25 arasında iken bu oran ileriki dönemlerde %12.1’düşümüştür. Bu durum üstün zekâlılar programları ve bu programlarda çalışan üstün zekâlı çocuklar konusunda eğitim almış öğretmenler sayesinde gerçekleşmiştir”.
