Doğu Türkistan’ı açık hava hapishanesine çeviren Çin yönetimi, zulümde sınır tanımıyor. Müslüman avı başlatan Pekin ‘yabancı dini liderleri’ ihbar edene bin 500 dolar ödül vereceğini duyurdu.
Doğu Türkistan’ı kurduğu ve milyonları hapsetiği toplama kamplarıyla açık bir cezaevi haline getiren Çin, Müslüman Uygurları soykırıma uğratmak için zulümlerine her gün yeni birini ekliyor. Çin’in Sincar Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türklerini asimilasyon için kamplarda topladığına yönelik ciddi raporlar gelirken son olarak ülkedeki ‘yabancı dini liderleri ve aşırıcılık faaliyetinde bulunanları’ ihbar edenlere ödül verileceği açıklandı. Kararda Müslüman ifadesi geçmiyor ancak Çin’in Müslüman azınlıklarla ilgili politikası dikkate alındığında uygulamanın Müslüman avına dönüşmesinden endişe ediliyor. Pekin yönetimi ise kamplarda azınlıkların ‘eğitildiğini’ savunarak Birleşmiş Milletler’in de gündeme getirdiği raporları reddediyor. Guangzhou Etnik ve Din İşleri Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre ülkede faaliyet gösteren yasadışı yabancı dini grupların lider ve üyelerinin tespit edilmesine yönelik bilgi sağlayan kişilere 10 bin yuana kadar (bin 500 Amerikan doları) ödül verileceği bildirildi. Bu kararın sebebi ise aşırılık içeren yasadışı faaliyetlerle mücadele gösterildi. Çin’in ‘azınlıkların yasadışı faaliyetleri ve aşırıcılık’ adı altında yaptığı uygulamalar uluslararası insan hakları örgütleri tarafından ülkedeki Uygur Türkleri, Kazaklar ve diğer Müslüman azınlıkların asimile edilmesi politikası olarak değerlendiriliyor.
Yeni Zelanda’da camide 50 kişiyi öldüren zanlının ‘siyasi ve sosyal değerleriyle en çok uyuşan ülkenin Çin’ olduğunu söylemesi Pekin yönetiminin Müslüman azınlıklara yönelik uygulamasının geniş yankı uyandırdığını gösteriyor. ABD’nin uluslararası dini özgürlüklerden sorumlu Büyükelçisi Sam Brownback Çin’in son uygulamalarını ‘dehşet verici’ olarak nitelendirmiş ve Pekin’in tüm bu eleştiri ve raporlara sessiz kaldığını söylemişti.
BM raporlarına göre, Çin hükümeti ülkede tüm etnik gruplar arasında birliği sağlamak adı altında yaklaşık 2 milyon Uygur Türkünü kamplarda topladı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet Aralık 2018’te yaptığı açıklamada Müslümanlara nasıl muamele edildiğini görmek ve dünya gündemini meşgul eden iddiaları açıklığa kavuşturmak için söz konusu kampları yerinde görmek istediklerini açıklamıştı. İnsan Hakları İzleme Örgütü 2017 sonundaki ‘Çin azınlık bölgesinde milyonlarca kişinin DNA’sını topluyor’ başlıklı raporunda Halk Sağlığı Programı adı altında özel DNA bilgilerinin polis tarafından toplandığını bildirmişti. Rapora göre Çinli yetkililer Sincan bölgesinde 12 ile 65 yaş arasındaki halktan DNA örnekleri, parmak izleri, göz taraması ve kan grubu gibi bir çok bilgi topluyor.