Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak biz IŞİD'i terör örgütü olarak görmekteyiz, 2013'te bu tanımlama yapılmıştır ve o günden beri de bu örgüte karşı terörist muamelesi yapmaktayız" dedi. Bugüne kadar Suriye ve Irak'ta TSK tarafından yaklaşık bin 300 DAEŞ mensubu terörist etkisiz hale getirildiğini ifadelerine ekledi.
Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı'nda konuşan Akar, "IŞİD de özellikle bölgemize, genel olaraksa dünyaya tehdit teşkil eden en barbar terör örgütlerinden biridir. Bu örgütün hiçbir şekilde İslam'ı ve Müslümanları temsil etmesi söz konusu değildir. Önemli şehirlerimize yönelen kanlı intihar saldırılarının yanı sıra son zamanlarda sınırdaki ilimiz Kilis, IŞİD tarafından hedef alınmaktadır" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bayraklaşan yurt topraklarının, vatanın egemenlik ve bağımsızlığını korumak, milletin birlik, beraberlik ve güvenliğini sağlamak maksadıyla faaliyetlerini büyük bir gayret, fedakarlık ve kararlılık içinde sürdürdüğünü söyleyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "Bu kapsamda terörle mücadele harekatı, yurt içinde ve yurt dışında, asker polis ve köy korucularımız tarafından, omuz omuza ve kararlı bir şekilde sürdürülmektedir. Bu yöndeki gayretlerimiz teröristlerin tamamı etkisiz hale getirilinceye kadar, aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bunu da en az zayiatla ve masum insanlara zarar vermeden yapmaya çalışmaktayız" diye konuştu.
"EN AZ ZAYİATLA YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Akar, "Operasyonlar mümkün olan en az zayiatla ve mümkün olduğu kadar da hiçbir şekilde hiçbir masum halka, vatandaşımıza zarar gelmeden yapılmaya çalışılmaktadır. Bu vesileyle terörle mücadelede şehit olan kahraman asker, polis ve köy korucularımızı ve menfur terörist saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı da rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize de acil şifalar diliyorum" şeklinde konuştu.
EGE'DE İŞBİRLİĞİ
Konferansın Balkanlarda güvenlik ortamının yerleşmesine önemli katkılar sağladığını söyleyen Akar, ancak hala yapılması gereken çok şey olduğunu ifade etti. Akar, "Bölgemizde hepinizin bildiği gibi düzensiz göçle yoğun bir şekilde mücadele etmekteyiz. Bu kapsamda ilgili ülkelerle ve NATO ile koordinasyon ve yakın iş birliği içindeyiz. Son 3 yılda Ege Denizinde Türkiye tarafından 132 bin civarında yasa dışı göçmen yakalanmıştır. Ülkelerin tek başına bu tehditlerle başa çıkabilmeleri pek mümkün görülmemektedir. Bu yüzden uluslararası çözüm üretmek bir gerekliliktir. Eğer beraberce hareket etmez ve gerekli önlemleri almazsak, sonunda ülkelerimiz çok daha büyük bedeller ödeyerek daha büyük problemlerle uğraşmak zorunda kalacaktır" diye konuştu.
132 BİN KAÇAK GÖÇMEN YAKALANDI
Orgeneral Akar, Balkan Devletleri olarak Suriye, Irak ve Ukrayna gibi bölgelerle yakınlığı nedeniyle ortak krizlerle karşı karşıya olduklarını ifade ederek, birlikte hareket edilerek bölgesel problemlerin engellenmesinin mümkün olacağını söyledi. Bu kapsamda konferansın söz konusu sorunların çözümüne yönelik arayışlar için uygun bir platform olduğunu değerlendiren Akar, konferansın barış, güvenlik ve istikrar alanında birlikte hareket etme konusunda örnek teşkil ettiğini, küresel barışa da önemli katkılar sağladığını dile getirdi.
ULUSLARARASI TOPLUMA ELEŞTİRİ
Orta Doğu'nun, terörizm, sınır anlaşmazlıkları, etnik ve mezhepsel çatışmalarla çalkalandığını hatırlatan Genelkurmay Başkanı Akar, "Özellikle Suriye ve Irak'taki çatışmalar uluslararası kuruluş ve ülkelerin harekete geçme yönündeki isteksizliği, yavaş davranma sebebiyle daha da zor bir hal almaktadır" dedi.
SURİYE BATAKLIĞA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA
Suriye'deki krizin, 2. Dünya Harbinden bu yana dünyanın en büyük insani krizi olma niteliğini taşıdığını söyleyen Orgeneral Hulusi Akar, "Bu kriz, 500 binden fazla insanın yaşamına mal olmuş ve Milyonlarcasının da evlerini terk etmelerine sebep olmuştur. Maalesef Suriye şimdi bir bataklığa dönüşmüş durumdadır. Bu krizin doğal olarak Suriye'nin komşularından başlayarak, bütün dünyaya yansıyan etkileri vardır. Yaklaşık 5 milyon Suriyeli, Suriye toprakları dışında, çoğunluklada komşu ülkelerde yaşamaktadır. Bunlardan 3 milyon civarında Suriyeli, Türkiye'de misafir edilmektedir. Bu rakam tek bir ülkede bulunan en yüksek mülteci sayısıdır. Şu ana kadar mülteciler için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, kendi milli bütçemizden 10 milyar dolar civarında bir harcama yapılmıştır. Bütün bu zorluklara rağmen Ankara bütün mültecilere açık kapı politikası uygulamaya devam etmektedir" şeklinde konuştu.
IŞİD İSLAM'I TEMSİL ETMİYOR
"Hiçbir gerekçe ile hiçbir terörist hareket meşru gösterilemez, meşruiyet kazandırılamaz. Bizler teröre karşı birlikte savaşmalıyız" diyen Orgeneral Akar, "Ankara, PKK terör örgütüyle mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. PYD/YPG PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı olarak ortaya çıkmıştır. Bu iki örgütün birbiriyle irtibatı ve işbirliği apaçık ortadadır. Bu durum dünyanın büyük bir çoğunluğu ve uluslararası kuruluşlar tarafından tanınmaktadır. PKK bir taraftan masum insanları öldürürken, diğer taraftan da uluslararası kamuoyunda meşruiyet kazanma gayreti içerisinde bulunmaktadır. Benzer şekilde IŞİD da özellikle bölgemize genel olarak ise dünyaya tehdit teşkil eden en barbar terör örgütlerinden biridir. Bu örgütün hiçbir şekilde İslam'ı ve Müslümanları temsil etmesi söz konusu değildir. Önemli şehirlerimize yönelen kanlı intihar saldırılarının yanı sıra son zamanlarda sınırdaki ilimiz Kilis, IŞİD tarafından hedef alınmaktadır" ifadesini kullandı.
IŞİD İLE YOĞUN MÜCADELE İÇİNDEYİZ
Uluslararası koalisyonun bir parçası olarak 2013 yılından bu yana IŞİD'a karşı yoğun bir mücadele içinde bulunduklarını söyleyen Akar, "2013 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak biz IŞİD'i terör örgütü olarak görmekteyiz. 2013'te bu tanımlama yapılmıştır ve o günden beride bu örgüte karşı terörist muamelesi yapmaktayız" dedi.
IŞİD SALDIRILARINA ANINDA KARŞILIK VERİLİYOR
Suriye sınırında IŞİD terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırılara anında misliyle karşılık verildiğini söyleyen Akar, "Bugüne kadar Suriye ve Irak'ta TSK tarafından yaklaşık bin 300 IŞİD mensubu terörist etkisiz hale getirilmiş, çok sayıda silah, roket, mevzi, araç ve bina imha edilmiştir" diye konuştu.
SURİYE SINIRINDA YAKLAŞIK 375 BİN KİŞİ YAKALANMIŞTIR
Teröre karşı savaşmanın ve yabancı terörist savaşçıların hareketlerinin engellenmesinin en önemli şartlarından birisinin yasa dışı sınır geçişlerinin önlenmesi olduğunu hatırlatan Akar, "Bu kapsamda son 3 yılda Ankara'nın özellikle Suriye ve Irak hudutlarında gerek personel, gerek teknoloji ve gerekse kaynaklar bakımından güvenliği en üst seviyeye çıkardığını dile getiren Akar, "Alınan tedbirler sonucu Suriye krizinin başladığı 2011 yılından beri Suriye sınırında yaklaşık 375 bin kişi yakalanmıştır. Bunlara yasal yollardan, kapılardan giren mülteci sayısı dahil değildir" diye konuştu.