Kanserli hücrelerle savaşıp yenen meyve, bilim dünyasını heyecanlandırdı! O ülkede yetişiyor, test aşamasında

Kanserli hücrelerle savaşıp yenen meyve, bilim dünyasını heyecanlandırdı! O ülkede yetişiyor, test aşamasında

Kanser hastalığını tedavi etmek için ilaç bulmaya çalışan bilim insanları, kanser hücrelerini durduran bitkiler ve besinler üzerinde araştırmalarını sürdürüyor. Bir bölgede yetişen özel bir meyvenin kanserli hücreleri yendiği ortaya çıktı. İşte detaylar...

Avustralya'da Berghofer Tıbbi Araştırma Merkezi'nden Dr. Glen Boyle'un yaptığı araştırmaya göre, 'blushwood' adlı ağacın meyvesinin kanser hücrelerini yok ettiği ortaya çıktı.

"1,5 HAFTADA TÜMÖR YOK OLDU"

Bilim insanları bu meyveden aldıkları enzimle kanser tümörlerini yok etmeyi başardı. Test aşamasında olan ilaca 'EBC-46' adı verildi. Bu meyvenin üzerine araştırma yapan Dr. Glen Boyle, yaptığı çalışmalar sonucunda şunları söyledi:

"Preklinik denemelerimizde, ilacı deneklerimize enjekte ettik. Beş dakika içinde enjekte edilen bölgede morarma görüldü. 24 saat içinde ise tümörün yer aldığı bölge tamamen siyahlaştı. Bunun üzerinden birkaç gün geçince bölgede kabuk oluştu. 1,5 hafta içinde kabuk kendiliğinden düştü ve tümör yok oldu."

Gercekgundem'de yer alan habere göre, Berghofer Tıbbi Araştırma Merkezi'nin internet sitesinde EBC-46'nın farelerde, köpeklerde ve atlarda test edildiği ve başarılı sonuçlar elde edildiği bilgisine yer verildi.

KANSERDEN KORUYAN BESİNLER NELE?

SEBZE VE MEYVE

Tümörlü hücre oluşumunu ve büyümesini engellemede yardımcı olan antioksidanlar, sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunuyor. Bu sebeple günlük diyetteki yerleri büyük önem taşıyor. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi öneriliyor.

Hep daha koyusu, hep daha kırmızısı-moru tercih edilmesi gerekiyor. Pazı, ıspanak, karalahana gibi koyu yeşil, pancar, domates, nar gibi koyu kırmızı; kayısı, havuç, balkabağı gibi koyu sarı ve turuncu; patlıcan gibi mor; sarımsak, soğan gibi beyaz besinler kanserden korunmaya yardımcı oluyor.

YABAN MERSİNİ

İyi birer antioksidan kaynağı olan resveratrol, kırmızı ve mor meyvelerde bulunuyor. En çok kırmızı-mor üzüm kabuğunda, çekirdeğinde, yaban mersininde ve dutta bulunuyor. Oksidatif stresin toksik etkilerini tersine çevirmek için bir serbest radikal temizleyicisi olarak kullanılıyor.

Yaban mersini, kansere karşı savaşan elajik asit içeriği ile vücudu koruyan enzimleri çalıştırdığı ve kanser riskini düşürdüğü biliniyor. İçeriğinde A,B,C vitaminleri, antosiyanin, selenyum, magnezyum, fosfor, bakır, çinko gibi önemli besin öğeleri barındırıyor.

GREYFURT

Greyfurt, naringin ve naringenin flavonoidlerini içeren, kansere karşı koruyucu bir başka besin kaynağı. Ağız kanseri oluşumunu engellemede büyük etkisi olan flavonoidler, vücutta bazı enzimlerin etkisini azaltıyor. Bu sebeple ilaç kullanımı sırasında greyfurt tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor.

BROKOLİ

İçerisinde bulunan glukosinolatlar sayesinde vücutta oluşan ve dışarıdan alınan kansere yol açan toksinlerin vücuttan dışarıya atımını sağlıyor. Akciğer ve kolorektal kanserleri üzerinde iyileştirici etkisi bulunuyor. Kendisine has keskin tat ve kokusu olan brokoliyi pişmiş tüketemeyenlerin, çiğ olarak denemesi öneriliyor.

ZERDEÇAL

Son yıllarda birçok çalışmaya konu olan zerdaçalın, kansere karşı koruyucu ve tedavi edici etkisi giderek önem kazanıyor. Zerdaçalın yapısında bulunan kurkuminoitler, özellikle pankreas kanser riskini azaltmada etkili oluyor.

ERİK

Zengin diyet lifinden dolayı sindirim sistemini düzenleyici etkisi olan eriğin hem kuru hem de taze olarak tüketilmesi öneriliyor. İçeriğinde yüksek oranda bulunan polifenol, antosiyanin ve flavonoidler sebebiyle antioksidan etkisi üzerine birçok çalışma yapılan eriğin, özellikle kolon kanserine yakalanma riskini azalttığı yönünde pek çok araştırma sonucu bulunuyor.

YEŞİL ÇAY

Yeşil çayın zengin polifenolik içeriğinden kaynaklanan çok yönlü etkinliği biliniyor. kanser ile olan ilişkisi hakkında yürütülen çalışmalar ışığında yeşil çayın; kolon, mide, özefagus ve akciğer kanserleri başta olmak üzere birçok kanser türünde tedaviye olumlu yönde destek olduğu biliniyor. Ancak yeşil çayın günde iki fincandan fazla tüketilmemesi gerekiyor. Hipertansiyonu olan kişilerin ise yeşil çay tüketmesi önerilmiyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN