Bu bölge dünyanın en huzurlu yerlerinden biri olarak biliniyor. Öyle ki burada araba yolu bile yok. Muhteşem doğası ve atmosferiyle dikkatleri üzerine çekiyor. İşte gidenlerin gözünü alamadığı o yer…
Hollanda'nın Overijssel bölgesinde yer alan Giethoorn köyü, "Kuzeyin Venedik'i" olarak anılıyor ve büyüleyici atmosferiyle dünyanın en huzurlu yerlerinden biri olarak biliniyor. Hem doğası hem de tarihi dokusuyla masalları andıran bu eşsiz köy, her yıl milyonlarca turistin ilgisini çekiyor. Araba yolları yerine kanalların, yaya yollarının ve ahşap köprülerin olduğu, sakin ve huzurlu bir yaşam tarzı sunan Giethoorn, her detayıyla bir başka dünyaya açılan kapı gibi.
ARABA YOLU YOK, TEKNELERLE ULAŞIM VAR
Giethoorn'a adım attığınızda, hemen fark edeceğiniz ilk şey, köyde araba yolunun bulunmaması. Burada, her şey su kanalları etrafında şekillenmiş. Yalnızca köyün girişindeki birkaç evin önüne araçlar gelebiliyor, geri kalan her şey tekneler, bisikletler ve yürüyüş yolları ile ulaşılabiliyor. Giethoorn’un dar kanalları ve birbirine bağlanan köprüleri, köyün benzersiz mimarisine ve atmosferine büyük katkı sağlıyor.
Burada ulaşım çoğunlukla elektrikli teknelerle sağlanıyor. Hem sakinlerinin günlük hayatını sürdürebilmesi hem de turistlerin keyifli gezintiler yapabilmesi için tekneler büyük bir öneme sahip. Yıl boyunca teknelerini kiralayan turistler, bu sessiz ve huzurlu atmosferin tadını çıkarıyor. Ayrıca, teknelerin çevreye verdiği zararı en aza indirmek amacıyla elektrikli tekneler tercih ediliyor.
HİSTORİK EVLERİ VE SİHİRLİ DOĞASIYLA HUZUR DOLU BİR ATMOSFER
Giethoorn köyü, dar kanalları ve ahşap köprüleriyle ünlü olmasının yanı sıra, Orta Çağ’dan kalma tarihi yapılarıyla da dikkat çekiyor. Köydeki evler, geleneksel Hollanda tarzında inşa edilmiş ve büyük çoğunluğunun çatıları sazlıklarla kaplanmış. Küçük taş duvarlı evlerin içi ise geleneksel bir yaşam tarzını yansıtıyor.
Evinizin ön kapısından girmesi pek mümkün olmayabilir çünkü çoğu evde sadece yan kapılar kullanılmakta. Bunun sebebi, tarihsel olarak ön kapıların yalnızca evlenme veya cenaze törenleri için kullanılması. Bu detaylar, köyün hem geçmişine hem de huzurlu yaşam kültürüne olan saygıyı gözler önüne seriyor
BİR MASAL KÖYÜ: GIETHOORN'UN TARİHİ ve KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİ
Giethoorn’un tarihi, 12. yüzyıla kadar uzanıyor. 1776 ve 1885 yıllarındaki büyük sel felaketlerinden sonra, bugünkü haline kavuşan köy, birbirine bağlı çok sayıda kanal etrafında inşa edilmiş. Hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleriyle, Giethoorn adeta bir masal diyarını andırıyor. Yıl boyunca turistler, rengarenk çiçeklerle bezeli köyün sokaklarında yürüyüş yaparken, teknelerle kanal gezileri yaparak huzurlu bir tatilin keyfini çıkarıyorlar.
YEREL HALKIN GEÇİM KAYNAĞI: TURİZM VE TEKNE İŞLETMECİLİĞİ
Giethoorn’da yaşayan 2 bin 600 kişilik nüfusun geçim kaynağı büyük ölçüde turizme dayalı. Köydeki restoranlar, kafeler ve oteller, ziyaretçilere hem konaklama hem de tekne kiralama hizmetleri sunuyor. Ayrıca, yerel halk, ziyaretçilere rehberlik yapmak ve onlara bölgenin tarihini anlatmak konusunda da oldukça misafirperver.
Giethoorn’un doğal güzellikleri ve sakin atmosferi, aynı zamanda ziyaretçilere gerçek anlamda bir kaçış imkanı sunuyor. 1960'lı yıllarda Hollandalı yönetmen Bert Haanstra’nın "Fanfare" adlı komedi filmini burada çekmesi, köyün ününü uluslararası arenaya taşımıştı. Bugün, her yıl yaklaşık bir milyon turistin ziyaret ettiği Giethoorn, sıklıkla Uzak Doğu ve Türkiye'den gelen turistlerin ilgisini çekiyor.
"KEÇİBOYNUZU" ANLAMINA GELEN İSMİ
Giethoorn’un ismi, köyün bulunduğu bölgeyi keşfeden ilk yerleşimcilerin bulduğu yüzlerce keçiboynuzunun adıyla ilişkilidir. Bu yüzden köyün adı da "keçiboynuzu" anlamına gelen Giethoorn olarak belirlenmiş.
HIZLA YÜKSELEN BİR TURİZM DESTİNASYONU
Giethoorn, huzurlu ve eşsiz atmosferiyle yalnızca bir tatil beldesi olmanın ötesine geçiyor. Köy, son yıllarda Çinli turistlerin de ilgisini çekmeye başlamış. Artık bazı Çinli vatandaşlar, bu huzurlu köyde kalıcı olarak yaşamaya başlamış. 8 yıldır Monopoly Dünya Şehirleri oyununda da yer alan Giethoorn, uluslararası bir simge haline gelmiş durumda.