Doğu Türkistan’ı hızla ‘sindirebilmek’ için her türlü vahşete başvuran Pekin’in insanlık dışı yöntemlerini Çinli polisin ifadeleri ortaya koydu: Her memurun bir Uygur kotası vardı. Hedefi tutturabilmek için önümüze gelen herkesi yakalıyorduk. Kadınlar ve 14 yaşındaki çocuklar da işkence tezgahına yatırılıyordu.
Çin, dünyanın gözü önünde yüzyılın en büyük insanlık suçunu sürdürüyor. İzole haldeki Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm, bölgeden kaçanların ifadelerine yansırken bu kez eski bir Çinli polis sistemli soykırımın karanlıkta kalan yanını deşifre etti. ‘Jiang’ kod adını kullanan polis, hükümetin her bir görevliye Uygur kotası koyduğunu söyledi. “Hedefi tutturmak için suçlu olup olmadığına bakmadan herkesi yakalıyorduk” dedi.
KÖYLERDE İNSANLAR TOPLANTI BAHANESİYLE KAPANA KISTIRILIYOR
İnsanları toplu olarak kapana kıstırmak için köylerde önde gelen kişilerle toplantılar düzenlendiğini söyleyen Jiang, insan avına katılmak istemeyen polislerin hapse atıldığını belirtti. 10 yıldan uzun süre üniforma giyen ve toplama kamplarında yaşanan vahşet uygulamalarını da anlatan itirafçı “Yemek ve su verilmiyordu, elektrik veriliyordu. Kadın ve 14 yaşına kadar çocuklar buna dahildi. Bazı polisler bundan zevk alıyordu” diye konuştu.
Uygur Türklerine ‘kotalı vahşet’ itirafı
Pekin’in Doğu Türkistan’daki sistemli zulmü devam ederken toplama kamplarında görev yapan eski polis vahşetin detaylarını anlattı: “Yakalanan her Uygur Türkünü dövüyorduk. Onlara yemek, su vermiyor ve bazen günlerce uyanık kalmaya zorluyorduk.” Her polisin tutuklaması gereken bir ‘Uygur Türkü kotası’ olduğunu söyleyen işkenceci, bunu yapmayanların da cezaevine atıldığını söyledi.
Çin’in kapalı kapılar ardında Uygur Türklerine yönelik kapsamlı eziyetleri hız kesmeden devam ediyor. Tüm dünyada tepkilere ve protestolara maruz kalan sistemli zulüm, uluslararası raporlara da yansırken Pekin yönetimi vahşeti inkar etmekten öteye geçmedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de raporlarına yansıyan ve her yıl 1 milyondan fazla Uygur Türküne uygulanan soykırıma ilişkin eski bir işkenceci polis, CNN’e açıklamalarda bulundu. Gerçek ismi açıklanmayan ve Jiang olarak anılan işkencecinin toplama kampında yaşananları anlattığı konuşması tüyler ürpertiyor.
CNN’de yer alan habere göre; Jiang “Onları yere düşene ve vücutları şişene kadar tekmeliyor ve dövüyorduk. Yerde ağlayana kadar devam ediyorduk. Sorgu süreci kapsamında yakalanan her yeni Uygur Türkünü dövüyorduk. Kadın, erkek ve 14 yaşına kadar çocuklar da buna dahildi” dedi.
İnsanları tavandan bağladıklarını, elektrik verdiklerini ya da cinsel saldırıda bulunduklarını söyleyen Jiang “Onlara yemek ve su verilmiyordu ve bazen günlerce uyanık kalmaya zorlanıyorlardı. Herkesin farklı bir metodu vardı. Bazıları levye kullanıyordu diğerleri de üzerinde asma kilit olan demir zincir” ifadesini kullandı. Bu insanların “terör” suçlarından yakalandığını dile getiren Jiang “Fakat bu kişilerin hiçbirinin suç işlediğini sanmıyorum. Bunlar sıradan insanlardı” yorumunu yaptı.
CNN’e polis üniformasını, belgeleri, fotoğrafları ve videoları gösteren Jiang “İşkencecilerden bazıları bunu iş olarak görüyordu fakat bazıları psikopattı” ifadesini kullandı. 10 yıldan uzun bir süre polis olarak çalıştıktan sonra bu göreve getirildiğini söyleyen Jiang “Her görevlinin bir kotası vardı. Dolayısıyla bütün polisler ve görevliler Uygur Türklerini yakalamak için tetikteydi. Herkesin hedefini tutturması gerekiyordu” şeklinde konuştu. İnsanları toplu bir şekilde yakalamak için köyün ağası ya da muhtarının bir toplantı düzenlediğini ve bu sayede oraya giden herkesin yakalandığını da dile getiren Jiang “Tek bir yılda 900.000 Uygur ya da diğer azınlıklardan insanın yakalandığını biliniyordu. Eğer polisler de bu sürece dahil olmak istemezlerse onlar da hapse atılıyordu” diye konuştu.
İşkenceciler, yakalananlara elektrik verdiğini de dile getiren Jiang “Elektriği cinsel organlarına veriyorduk” açıklamasın yaptı.
PEKİN’İN SİSTEMLİ SOYKIRIMI ULUSLARARASI RAPORLARDA
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2 hafta önce yayımlanan raporunda, Çin’in Doğu Türkistan’da yaşananları örtbas etme girişimlerine rağmen 1 milyondan fazla Uygur Türkünün gözaltında zorla kültür ve dinlerinden vazgeçirmeye çalışıldığı belirtilmişti. Pekin’in Uygur Türklerine yönelik soykırım politikası da geçen hafta ABD başta olmak üzere Almanya, İngiltere ve İsveç’te protesto edilmiş, uluslararası kamuoyuna ‘Uygur’un çığlığını duyun’ çağrısı yapılmıştı.