Bilecik’in Kızıldamlar köyünde yetişen kestane kabağı, lezzeti ve uzun raf ömrüyle dikkat çekiyor. Kabuğu ile eti arasında kestaneye benzeyen bir katman barındıran bu özel kabak türü, bal kabağından daha uzun süre bozulmadan saklanabiliyor ve yaklaşık bir yıl dayanabiliyor. Ortalama 10-15 kilogram ağırlığında olan bu kabaklar, bazı durumlarda 25 kilograma kadar ulaşabiliyor.
Kızıldamlar köyünde, nisan ayında ekilen kestane kabağının hasat dönemi ekim ayında başlıyor. 2006 yılında inşa edilen Kızıldamlar Baraj Göleti sayesinde sulama imkanına kavuşan köydeki üreticiler, lezzetiyle beğeni toplayan kestane kabağının büyük bir kısmını direkt tarladan satışa sunuyor. Barajın sağladığı avantajlar ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün uyguladığı “bilinçli tarım” yöntemleri sayesinde ürün verimliliğinde yüzde 80 artış kaydedilmiş durumda.
Köy muhtarı Metin Gezen, köy halkının yaklaşık 20 yıldır kestane kabağı ürettiğini belirtiyor. Ekim alanının 50 dekardan 700 dekara çıktığını ifade eden Gezen, bu yıl kuraklığa rağmen 1200 ton ürün beklediklerini ve Türkiye’nin 40-50 iline kestane kabağı gönderdiklerini söylüyor. Gelecek yıl için hedeflerinin ise 1500 ton olduğunu dile getiriyor.
Gezen, kestane kabağının uzun raf ömrü ve kalitesiyle öne çıktığını vurguluyor. Uygun saklama koşullarında ürünün iki yıla kadar dayanabildiğini belirten Gezen, kabuğun altındaki kestaneye benzer katmanın hem raf ömrünü uzattığını hem de lezzet kattığını ifade ediyor. Bu özel katman sayesinde, kabak tüketildiğinde adeta kestane yemiş hissi uyandırıyor.
Üreticilerden Necmi Şakar ise 50 dekarlık arazisinde 7 yıldır kestane kabağı yetiştirdiğini ve bu işten büyük keyif aldığını belirtiyor. Kızıldamlar kabağının sahip olduğu toprak yapısı sayesinde ağdalı ve kaliteli olduğunu söyleyen Şakar, kestane kabağı yetiştiriciliğinin tecrübe gerektirdiğine dikkat çekiyor. Yaklaşık 80 ton ürün elde ettiğini belirten Şakar, kabakları keserken stres attığını da ekliyor.