Üsküdar'da Karacaahmet Mezarlığı'nın karşısındaki apartmanlar çürüyen demirleri ve derin çatlaklarıyla tehlike saçıyor. Binanın deniz kumuyla üretildiği iddia edilirken bir vatandaş, "Apartmanın demirleri çıkmış, belli ki su çekmiş, zor burada. Burada yaşayanın mezarlığa bakıp düşünmesi lazım. Karşısı Karacaahmet Mezarlığı ölüm çok yakın" dedi.
Olası Marmara depreminin ayak sesleri duyulmaya başlamışken İstanbul'un pek çok noktasındaki "tabut binalar" tehlike saçmaya devam ediyor.
Üsküdar’da Karacaahmet Mezarlığı’nın karşısında bulunan apartmanlar, depreme karşı dayanıksız yapılarıyla dikkat çekti. Betonları dökülen, demirleri çürüyen ve duvarlarında derin çatlaklar oluşan bu binalar, olası bir depremde büyük bir tehlike yaratıyor.
50-60 yıl önce inşa edilen apartmanların birçoğunda deniz kumu kullanıldığı öne sürülüyor. Yoldan geçenler, yapılar nedeniyle büyük endişe duyarken, alt katlarında mezar taşı üretimi yapan işletmelerin bulunması ise durumu daha da dikkat çekici hale getiriyor.
'ÖLÜM ÇOK YAKIN'
Yoldan geçen Hakan Yılmaz, "Apartmanın demirleri çıkmış, belli ki su çekmiş, zor burada. Burada yaşayanın mezarlığa bakıp düşünmesi lazım. Alt katlarında bir bakım da yok. Altlarında da mezar işleri yapan iş yerleri var. Karşısı Karacaahmet Mezarlığı ölüm çok yakın" dedi.
'GÖRÜNTÜ ÜRKÜTÜYOR AMA BİZ DE ALIŞTIK'
Bir başka vatandaş ise, "Eminim kirası uygun olduğu için orada oturuyordur. İlla ki onlar da çocuklarını, sağlıklarını düşünüyorlardır. Konforlu, deprem yönetmeliğine uygun bir evde oturmanın bedelini ödeyecek durumda olmadığından orada yaşıyor olabilirler. Burada yaşayanlar bu güzergahı görenler artık mezarlık manzarasına alışıp, görmemeye başlıyor orayı. Yapacak bir şey yok üzücü ama orada da oturmak zorundalar. Bu bölge eski bir bölge açıkçası. Dönüşüme girmesi tamamının yapılması için büyük bir devlet desteği gerekiyor. İnsanların kalacak bir yerinin olması gerekiyor ki evleri yapılsın. Görüntü ürkütüyor ama biz de alıştık, bizim gittiğimiz yerler de böyle yerler olduğu için. Bir noktadan sonra İstanbul’da yaşayan biri buna alışmazsa burada yaşayamaz zaten" diye konuştu.
'BİNALAR DENİZ KUMUYLA YAPILDI'
Apartman sahibi ve 51 yıldır aynı yerde mezar taşı üretimi yapan Şaban Öztürk ise, "Bu görüntülerin ilk sebebi, o zamanın malzemesi deniz kumuydu bunlar deniz kumuyla yapıldı. Tuzlu su olduğu için bir de rutubet çekerse, pas yapıyor demiri çürütüyor. Bir de eski binalarda beton ölçümleri yapılmadığı için göz kararı yapılan işlerdi bunlar. 1973 senesinden beri burada mermer işi yapıyorum. 12 yaşından beri bu işte çalışıyorum. Benim işim bu. Ölümün her zaman hatırda olması lazım. Bir nefes aşağı bir nefes yukarıya, genci ihtiyarı yok. Bir bina çöktü yanda. Alttan destek yaptılar. Beton dökülüyor. Ben burada yokken buraya çivi çakmışlar. Su aldı betonun köşesi koptu. Deniz kumuyla yapıldı" diye konuştu.
'2.5 KAT VERSELER BU İŞ BİTER'
Öztürk kentsel dönüşüme başvurulmadığını söyleyerek, "Neden başvurulmadığını bilmiyorum. Pek fazla uyum sağlanamıyor. Burayı kendi imkanlarımızla yapmamız zor. Buraya 2.5 kat verseler, müteahhit gelir yapar. Herkes elini cebine sokmadan binayı da yapar evine de girer. Deprem sıkıntısından da kurtulur. Belediyelerin kat imarlarını yükseltmesi lazım. 10-20 kat versinler demiyoruz. 2.5 kat verseler bu iş biter" dedi.