Karanlık siyasi ilişkileri ortaya koymak adına yıllarca çalışan araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te uğradığı suikastla katledildi. Mumcu'nun ölümünün üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen failleri hala bulunmadı. Toplumun Uğur Mumcu için adalet çağrısı ise hiç bitmedi.
Araştırmacı gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde, arabasına bomba yerleştirilerek düzenlenen suikast sonucu öldürüldü. Suikastla ilişkili olduğu belirtilen kişilerin bazıları yakalanıp mahkum edildi ancak bombayı yerleştiren kişi, aradan geçen 30 yıla rağmen bulunmadı. Birçok soru yanıtsız kalıp, cinayetin üzerindeki sır perdesi aralanmazken, milyonlarca vatandaş ise öldürüldüğü günden beri Mumcu için adalet çağrısı yapmaktan vazgeçmedi.
TRT Haber'in aktardığına göre; Uğur Mumcu, katledildiğinde 51 yaşındaydı. Suikasta uğramadan önce; terör örgütü PKK'nın oluşumunu, Kürt ayaklanmalarını, Öcalan'ın aldığı dış desteği yazıyordu. Kitabını bitiremedi... Suikasttan bir süre önce kaleme aldığı "Dipsiz Kuyu" başlıklı yazısında da terör örgütleri ile istihbarat örgütleri arasındaki kirli ilişkileri yazmıştı.
HAYATINI KARANLIK İLİŞKİLERİ GÜN IŞIĞINA ÇIKARMAYA ADADI
Meslek hayatını karanlık ilişkileri gün ışığına çıkarmakla geçirdi Uğur Mumcu. Geride sayısız çalışma bıraktı. Araştırmacı gazeteciliğin Türkiye'de yerleşmesi ve önemsenmesinde öncü bir rol oynadı. Fikir ve düşünceleri, ölümünden sonra da topluma ışık tuttu.
30 yıl geçmesine rağmen acısı hep taze kaldı. Sevenleri tarafından hiç unutulmadı. Mumcu, her yıl suikastın düzenlendiği evinin bulunduğu sokakta anılıyor. Mumlar, onun için yakılıyor.