ABD'li medya kuruluşu, CNN'in internet sitesinde yayımlanan bir makalede, Türkiye'nin altında bulunan olağanüstü ve kadim yerler sıralandı. Antik harikalarla dolu Türkiye'nin, birçok doğal harikaya rakip olan arkeolojik cazibe merkezlerine ev sahipliği yaptığı belirtildi.
Türkiye'deki güzelliklerin bir kısmının yer üstünde değil, yer altında olduğu belirtildiği makalede "Bazıları 12.000 yıldan daha eski olan tarihi hazineler yeraltında bulunabilir" ifadeleri kullanıldı.
İşte Türkiye'nin yeraltında gizlenmiş olağanüstü yerler:
Şerefiye Sarnıcı (İstanbul Fatih): İstanbul Fatih'te bulunan Şerefiye Sarnıcı, 1600 yıllık bir tarihe sahip. Geç Roma döneminde inşa edilen bu sarnıç, İstanbul'a su sağlamak amacıyla yapılmıştır. Doğu Roma İmparatorluğu'nun hükümdarı Theodosius II döneminde inşa edilen sarnıç, Belgrad Ormanı'ndan getirilen tatlı suyun depolanması için kullanılmıştır.
Dara Sarnıçları (Mardin): Mardin'in Artuklu ilçesinde bulunan Dara Antik Kenti'nde yer alan sarnıçlar, Romalı askerler ve yerel halk tarafından su deposu olarak kullanılmıştır. Doğu Roma İmparatorluğu'nun sınırını korumak amacıyla kurulan Dara Antik Kenti'nde hala devam eden arkeolojik kazı çalışmaları bulunuyor. Makalede Dara Sarnıçları'ndan "Sarnıçlar, yerel halk ve Dara'da konuşlanmış Romalı askerler tarafından kullanılmak üzere dağlardan akan suyu depoluyordu" şeklinde bahsediliyor.
Derinkuyu Yeraltı Şehri (Nevşehir/Kapadokya): Nevşehir'e 30 km uzaklıkta bulunan Derinkuyu Yeraltı Şehri, 1963 yılında bir Türk çiftçi tarafından keşfedilmiştir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu şehir, 18 kat derinliğe sahiptir ve bir zamanlar 20.000 kişiye ev sahipliği yapmıştır. CNN'in makalesinde keşfinden bahsedilerek Derinkuyu Yeraltı Şehri'nden şu şekilde bahsediliyor: "1963 yılında bir Türk çiftçi, tavuklarının sürekli kaybolduğunu fark etti ve sanki sihirli bir şekilde yeniden ortaya çıktı. Gizemi çözme hevesiyle, Kapadokya'nın peribacalarını da oluşturan volkanik kaya olan tüfteki bir çatlağa kadar izlerini takip etti ve 18 kat derinliğindeki bir mağara sisteminin açılışını buldu. Derinkuyu, 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı. Bir zamanlar 20.000 kadar insana güvenli bir sığınak sağlıyordu"
Rumeli Han Tüneli (İstanbul/Taksim): 1894 yılında inşa edilen Rumeli Han'ın yeraltındaki sırları, beş yıl önce yapılan yenileme çalışmaları sırasında ortaya çıkarıldı. Tünellerin amacı tam olarak bilinmemekle birlikte, seçkinlerin yeraltı yolu olarak kullanılmış olabileceği düşünülüyor.
Sancaklar Camii (İstanbul Büyükçekmece): İstanbul Büyükçekmece'de bulunan Sancaklar Camii, mimar Emre Arolat tarafından tasarlanmıştır. 2012 yılında tamamlanan bu yeraltı camii, post-modern mimarisiyle dikkat çekmektedir. Uzaktan bakıldığında, düz gri taş duvarları ve dikdörtgen minaresiyle gözüken cami, yeraltında tamamen farklı bir dünyaya sahiptir.
Göbeklitepe (Şanlıurfa): UNESCO'nun 2018 yılında dünya mirası ilan ettiği Göbeklitepe, tarihte insan yapımı anıtsal mimarinin ilk örneği olarak kabul edilmektedir. MÖ 3000-2500 yılları arasında inşa edilen bu megalitik yapı, Stonehenge'den bile daha eski bir tarihe sahiptir. Makalede Göbeklitepe ile ilgili şu ifadeler kullanılmış: "UNESCO, 2018 yılında Göbeklitepe'yi tarihte insan yapımı anıtsal mimarinin ilk tezahürü olarak tanıdı. Karşılaştırıldığında, MÖ 3000-2500 yılları arasında herkesin mutlaka görmesi gereken megalitik yapı olan Stonehenge oldukça genç görünüyor. Yaşı bir yana bırakırsak, 1994 yılında bu ibadethanenin keşfi arkeolojiyi alt üst etti. Uzmanlar, T şeklindeki sütunların avcı-toplayıcılar tarafından ibadet yeri olarak kullanılmak üzere dikildiğine inanıyor; bu uygulama, daha önce yalnızca yerleşik tarım topluluklarıyla ilişkilendirilen bir uygulamaydı. İnsan olsun ya da olmasın herhangi birinin bu devasa taşları yerine yerleştirdiğini hayal etmek zor"
Yeraltı Camii (İstanbul/Karaköy): Kurşunlu Mahzen olarak da bilinen Yeraltı Camii, MS 8. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen bir kalenin bodrumunda bulunuyordu. Daha sonra 1757'de Sadrazam Bahir Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürüldü. Bu yeraltı camii, İstanbul'un tarihinde önemli bir yere sahiptir. Makalede Yeraltı Camii ile ilgili "Yeraltı, MS 8. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen bir kalenin bodrumunda bulunan bir zindandı. Burası aynı zamanda Türk gemilerinin şehre girmesi engellemeyi amaçlayan devasa bir zincirin kuzeydeki demirleme noktasıydı" denilmiş.
