Türkiye’den İsrail’e yapılan petrol sevkiyatını protesto eden Filistinli üniversite öğrencisi, 27 Ağustos'ta evinden alınarak Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’ne götürülmüştü. “Vanaları Kapat Demek Yasak mı?” başlığıyla KARAR’ın bugünkü manşetinde yer alan habere dair yeni gelişmeler ulaştık. Filistinli öğrencinin Avukatları Beyza Akyüz ve Üsame Sarıyaşar takip edilen süreci KARAR’a anlattı. Sarıyaşar, “Müvekkilimiz idari gözetim adı altında üç gün daha Geri Gönderme Merkezi’nde tutulacak” dedi.
FEYZA NUR ÇALIKOĞLU
KARAR’ın “Vanaları Kapat Demek Yasak mı?” başlığıyla manşete taşıdığı Filistinli öğrencinin Geri Gönderme Merkezi’nde tutulmasıyla ilgili yeni gelişmeler ortaya çıktı. Süreci takip eden Avukat Üsame Sarıyaşar, iki günün sonunda müvekkillerini görebildiklerini, henüz hakkında bir geri gönderme işlemi yapılmadığını KARAR’a anlattı.
YANLIŞ BİLGİ VERİLDİ
Avukat Beyza Akyüz, Filistinli öğrenci hakkında sınır dışı etme kararının henüz verilmediğini söyledi. Ancak buna rağmen başka sorunlar yaşatıldığını ekleyerek soruna örnek olarak müvekkilinin bulunduğu yer konusunda doğru bilgi verilmediğini anlattı. Akyüz, Geri Gönderme Merkezi’nde bulunan müvekkilleriyle kısa sürede iletişime geçebilmek ve dava açabilmek için vekalet almak üzere dün (çarşamba), Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’ne noter yönlendirdiklerini ancak bilgi alma sürecindeki özensizlikler nedeniyle bir türlü iletişim kuramadıklarının altını çizdi:
“TRT World’ün galasında İsrail’e petrol taşınmasın dediği ve pankart açtığı için eylemden üç gün sonra evinden alınan müvekkilimiz durumunu öğrenmekte zorlanıyoruz. Müvekkilimiz evinden alındıktan sonra kardeşiyle iletişime geçerek, Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde olduğunu bir sonraki gün ise yetkililerin onu İnceğiz Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edeceklerini söylemişti. Bunun üzerine dün sabah Filistinli arkadaşımızın vekaletini alabilmek için Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’ne noter göndermiştik. Noter aracılığıyla Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde sorgulama yaptırdık. Aynı zamanda avukat arkadaşım da İnceğiz Geri Gönderme Merkezi’nde sorgulama yaptı. Araştırmalar sonucunda müvekkilimizi iki merkezde de bulamadık. Henüz sisteme düşmediğini düşünerek, bir önceki akşam Filistinli arkadaşımızın kardeşine Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde yetkililerin ona söylediği ‘İnceğiz’e sevk edileceği’ bilgisine dayanarak, İnceğiz Geri Gönderme Merkezi’ne gittik. Sevklerin sisteme düşmesi 24 saati bulduğu için dün bir sonuca ulaşamadık. Bugün tekrar İnceğiz Geri Gönderme Merkezi’ne gittiğimizde ise müvekkilimizin orada olmadığını ve sevk edilenler arasında da adının olmadığını öğrendik. Son olarak Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’ne gittiğimizde aslında oradan hiç ayrılmadığını, iki gündür Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde tutulduğunu öğrendik.”
"DOSYADA ALIKONMASI İÇİN BİR NEDEN GÖSTERİLMİYOR'
Müvekkillerinden haber alabilmeleri için yapılan ilk noter araştırmasında Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde yetkili olan memurların yeterli inceleme yapmaması nedeniyle müvekkillerine ulaşmakta çok zorlandıklarını, bugün ise uzun ısrarlar sonucu Filistinli öğrencinin nerede olduğunu öğrenebildiklerini anlattı:
“Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde defalarca aratarak müvekkilimizi bulmaya çalıştık, orada bulunan diğer bölümlere de yani Adli Vaka ve Geçici Barınma Merkezlerine de baktık. Israrcı olmamız nedeniyle müvekkilimizi bulabildik. Ancak Geri Gönderme Merkezlerinde sıklıkla olan özensizlikler nedeniyle bir çok göçmen bulunamayabiliyor. En sonunda müvekkilimizle Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde görüşme sağladık. Müvekkilimiz hakkında henüz geri gönderme kararı verilmedi. Şu an idari gözetim altında tutuluyor. Müvekkilimiz hakkında açılan dosyada orada tutulmasına ilişkin bir neden yok. Ancak idari gözetim altında tutulan Filistinli öğrenci arkadaşımız polisin kendisine yaptığı eylemle alakalı sorular sorulduğunu fade etti. Henüz dosyada yazmamasına rağmen idari gözetim sebebinin bu eylem olduğu artık kesinlik kazandı. Ancak şunu hatırlatmak gerekir hakkında herhangi bir geri gönderme işlemi yapılmamış olması, yapılmayacağı anlamına gelmiyor.”
‘HAK İHLALİ BELİRTİSİ’
Sarıyaşar, müvekkillerinin dosyası henüz tekamüle (netleşme) ermediği için ayrıntılı bilgi alamadıklarını söyledi. Filistinli öğrencinin TRT World programında yaptığı eylem nedeniyle Geri Gönderme Merkezi’nde tutulduğunu ifade eden Sarıyaşar, genç kadının geri gönderme merkezine alınmasının da orada tutulmasının da hukuksuz bir uygulama olduğunu vurguladı:
“Görünen o ki eylem sebebiyle kendisini almışlar ve şu anda Geri Gönderme Merkezi’nde işlemleri devam ediyor. Müvekkilimizin orada hukuksuz bir şekilde tutulmasına karşı avukatları olarak itirazlarımızı yapacağız. Geri Gönderme Merkezleri kamu kurumu gibi hareket ediyor. Bu sebeple tatil günlerinde içerideki insanların, dışarıdaki yakınları ve avukatlarıyla iletişimine, hafta sonu olması gerekçesi ile izin verilmiyor. Yapılan bu muamele bir hak ihlalinin belirtisidir.”
‘MÜVEKKİLİMİZLE GÖRÜŞMEMİZE TÜRLÜ BAHANELERLE ERTELENİYOR’’
Salı akşam saatlerinden beri Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Filistinli öğrencinin neden gözetim altında tutulduğu konusunda resmi açıklama ve gerekçe henüz yok. Ayrıca Filistinlinin öğrencinin avukatı Üsame Sarıyaşar’a göre, müvekkili hakkında gerekçe çıkmadığı gibi, görüşmeyi engellemek için, ihtiyaçlarını sormak gibi konularda da önlerine engel konuyor.
CEZAEVİNDEN BİLE BETER
“Normal şartlarda gözaltında ve tutuklu olan kişiler cezaevlerinde avukat yardımından mahrum bırakılamaz. Ancak Geri Gönderme Merkezi’nde ve söz konusu durumda tutukluluk kararı olmamasına rağmen ‘idari gözetim’ gibi farklı bir kavram kullanarak kişiyi avukat yardımından yoksun bırakıyorlar. Cezaevlerinde avukat olarak görüşmek istediğimizde bu talebimiz sağlanırken Geri Gönderme Merkezi’nde hafta içi ve mesai saatleriyle sınırlıyız. En temel haklardan uzak bu uygulamalar nedeniyle kişinin acil bir durumda en temel hakkı olan hukuk ve avukat desteğinden mahrum kalmasına sebep oluyor.”
NE OLMUŞTU?
Çekimleri TRT World ekibi tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirilen ‘Kutsal İşgal’ belgeselinin galası 24 Ağustos’ta düzenlendi. Belgesel gösteriminin öncesinde gerçekleşen panelde çeşitli konukların katılımıyla “Gazze’de barış ve ateşkesin önündeki engeller” tartışıldı. Galaya katılan Filistin için Bin Genç hareketinden eylemciler, panel sırasında ‘Türkiye’nin İsrail’e taşıdığı petrolü’ dile getiren pankart ve sloganlarla protesto düzenlediler. Filistin için Bin Genç hareketinde 5 eylemci, ellerinde “Erdoğan stop feeding oil to Zionist! End complicity in genocide” (Erdoğan, Siyonistleri petrolle beslemeyi durdur! Soykırıma ortak olma!) yazan pankartı açtı ve grup adına Filistinli eylemci, “Hepimiz buraya manevi duygularla geldik fakat burada ikiyüzlü bir durum var. Türkiye, İsrail’e Azerbaycan şirketi olan Socar üzerinden petrol taşıyor. Hâlâ sürdürdüğü ticaretle İsrail’in soykırımına ortak olmaktadır. Bunu durdurmak zorundasınız,” dedi.
Eylemin gerçekleştiği günden üç gün sonra, eylemciler içerisinde olan Filistinli bir üniversite öğrencisi, evine gelen polisler tarafından Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi'ne (GGM) götürüldü. 27 Ağustos’tan itibaren ailesi ve arkadaşları Filistinli genç kızdan haber alamıyordu.
Filistin için 1000 Genç hareketi, Geri Gönderme Merkezi’ne alınan Filistinli dostlarının sesini sosyal medya üzerinden duyurmaya başlamışlardı. Dün (28 Ağustos Çarşamba) Üsküdar Meydanı’nda yol arkadaşlarının serbest bırakılması için eylem düzenlemişlerdi.
‘HİÇBİR YOLDAŞIMIZI GERİDE BIRAKMAYACAĞIZ’
Son gelişmelerden sonra yine sosyal medya hesapları üzerinden duruma tepki gösteren grup, “Geri Gönderme Merkezleri’nin işleyişi haline gelmiş hukuksuzluk, soykırımı besleyen petrol akışına karşı çıkmakla suçlanan Filistinli arkadaşımıza karşı işletilmeye devam ediliyor. Bilgi alma çabalarımıza karşın Göç İdaresi süreci sürüncemede bırakıyor. Hiçbir yoldaşımızı geride bırakmadan siyonistlere ve işbirlikçilerine karşı intifadayı tüm ezilenlerle dayanışarak sürdüreceğiz! Dostumuzu derhal serbest bırakın!” tepkilerini dile getiren mesajlarını paylaştılar.
Arkadaşımıza yapılan muamelenin diğer göçmen kardeşlerimize karşı bir korku aracı olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz.
— Filistin İçin Bin Genç (@filistinicinbin) August 29, 2024
Hiçbir yoldaşımızı geride bırakmadan siyonistlere ve işbirlikçilerine karşı intifadayı tüm ezilenlerle dayanışarak sürdüreceğiz! pic.twitter.com/THhYTBBvqh