Deprem kuşağında bulunan Türkiye ve Japonya, belli aralıklarla büyük depremlerle karşı karşıya kalıyor. İki ülkede de benzer depremler meydana gelse de farklı sonuçlarla karşılaşılması akıllarda soru işareti yarattı. Bilim Muhabiri Amos, "Farkın nedeni basit: Hazırlıklı olmak" dedi.
Dünyanın farklı noktalarında farklı şiddetlerde meydana gelen depremlerde birçok nedenden dolayı farklı sonuçlar doğuruyor. Depremin meydana geldiği coğrafyadaki ülkelerin depremi bilimsel olarak ele alış biçimi, ne kadar hazırlıklı olduğunun da bir göstergesi oluyor.
JAPONYA'DA ŞİDDETLİ DEPREMLER
Öyle ki deprem kuşağında bulunan Japonya, çok büyük depremlerle karşılaşsa dahi her zaman 'ucuz' atlatabiliyor. Geçtiğimiz günlerde 5 ila 7 arasında değişen depremler meydana geldi. Şimdiye kadar kısmen bölgede yıkılan binalar olurken hayatını kaybedenlerin sayısı ise 73'e ulaştı. Tahminlere göre bu sayı 100'e kadar çıkabileceği yönünde.
6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, Türkiye ve Suriye'deki bölgeyi adeta enkaza çevirdi. Türkiye'de 11 kent ağır bir şekilde etkilenirken resmi verilere göre 50 binden fazla vatandaş hayatını kaybetti.
BENZER DEPREMLER FARKLI SONUÇLAR
Benzer özellikleri taşıyan depremler meydana gelmesine rağmen Türkiye ve Japonya'daki sonuçların bu denli farklı olması akıllarda soru işareti yarattı.
Bu soruya yanıt arayan BBC Bilim Muhabiri Jonathan Amos, "Farkın nedeni basit: Hazırlıklı olmak" diye yazdı.
Japonya ile Türkiye depremlerini karşılaştıran Amos, "İki deprem, açığa çıkan enerji açısından genel olarak benzerdi ancak Türkiye ve Suriye'deki ölü sayısı 50 bini geçti. 2010'a gidersek, Haiti'de 7 büyüklüğündeki deprem aklımıza gelebilir. Bu felakette 100 binden fazla kişi öldü. Farkın nedeni basit: Hazırlıklı olmak" ifadelerini kullandı.
DEPREME HAZIRLIK İÇİN BÜYÜK ALTYAPI YATIRIMLARI
Amos'un aktardığına göre, Japonya dört büyük tektonik plakanın kesiştiği noktada bulunuyor. Dünya üzerinde sismik açıdan en aktif bölgelerden biri; 6 veya üzeri büyüklükteki depremlerin yaklaşık yüzde 20'si burada meydana geliyor.
Sismometreler ortalama her beş dakikada bir, bir sarsıntıyı kaydediyor. Bu nedenle Japonya, altyapısını ve nüfusunu depremlere hazırlamak için büyük yatırımlar yaptı.
Binaların yönetmeliklere uygun inşa edilip edilmedikleri sıkı bir şekilde denetleniyor ve vatandaşlar deprem öncesi, sırası ve sonrasında ne yapmaları gerektiği konusunda eğitimden geçiriliyor.
EN GELİŞMİŞ ERKEN UYARI SİSTEMİNE SAHİP
Japonya ayrıca dünyadaki en gelişmiş erken uyarı sistemlerinden birine sahip. Bilim insanları bir sarsıntının zamanlamasını ve büyüklüğünü tahmin edemiyor ancak sarsıntı başladığında cihazlar televizyon, radyo ve cep telefonu ağlarına bildirim gönderiyor.
Bu uyarılar merkez üssünden uzaktaki bazı kişilere, şiddetli sarsıntıların başlangıcından 10 ila 20 saniye önce ulaşabiliyor.
Bu çok uzun bir zaman gibi gelmeyebilir, ancak yerel itfaiye istasyonunun kapısını açmak, hızlı trende frene basmak ve herkesin “çökmesi, kapanması ve tutunması" için yeterli bir süre.
STRATEJİK NOKTALARA KURULAN GPS İSTASYONLARI
Depremler, Japonya’da hayatın bir parçası ve ileri teknoloji sayesinde yer sarsıntılarının yarattığı etkiler takip ediliyor. Bu yüzden bu kadar hassas ölçümler yapılabiliyor. Ülke genelinde stratejik noktalara yerleştirilmiş GPS istasyonları ağı var.
Bir deprem meydana geldiğinde, bilim insanları her birinin ne kadar hareket ettiğini tam olarak söyleyebiliyor, bu da yeryüzünün maruz kaldığı kuvvet karşısında nasıl şekil değiştirdiğini ve ne kadar kaydığını gösteriyor.
Bu sistem, pazartesi günü yaşanan depremden sonra zeminin 130 cm kadar batıya kaydığını gösteriyor. Bu arada bilim insanları, depremden önce ve sonra çekilen uydu görüntülerini de karşılaştırıyor.
ALOS-2 uydusu son geçişinde, depremin ortaya çıkardığı kuvvet sonucu yer kabuğunun yükselmesi nedeniyle, kendisiyle yeryüzü arasındaki mesafenin kısaldığını bildirdi. Yeryüzü en çok Noto Yarımadası’nın batı kısmında hareket etti.
Okyanus tabanı hareket etti ve bu hareket yaklaşık 80 cm yüksekliğinde tsunami dalgaları yarattı.
6 Şubat depremlerinin üzerinden henüz bir yıl bile geçmemişken... İstanbul üstü açık mezarlık
Japonya'da nükleer santralde tehlike: Su seviyesi 3 metre yükseldi