İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakkında 3 buçuk yıldır devam eden hakaret davası sonuçlandı. 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan İmamoğlu'nun sonuçlanan davasındaki bundan sonraki aşamaların nasıl olacağını ve ne olması gerektiğini TBB Başkanı Erinç Sağkan açıkladı. Sağkan, toplumsal mücadelenin olması gerektiğine vurgu yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 2019 yılında açılan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Üyelerine hakaret davası, dün sonuçlandı. Mahkeme heyeti, İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün cezada karar kılarken aynı zamanda siyasi yasak da getirdi. Bu kararın yankıları ise tüm Türkiye'de devam ediyor.
Bundan sonraki süreçte ne olacağı ise büyük merak konusu. Gerçek Gündem'den Melisa Gülbaş'a konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ilk olarak bu kararın yazılmasının bekleneceğini ifade etti.
Mahkemenin gerekçeli olan kararının yazılmasının tebliğin ardından istinaf sürecinin başlayacağını açıklayan Sağkan, istinaf incelemesinde olumlu bir süreç alınamaz ise dosyanın Yargıtay’a temyiz incelemesine taşınacağını dile getirdi.
Kamuoyunda, Yargıtay’a temyiz başvurusunun açık olup olmadığı ile ilgili tartışma yaşandığını ifade eden Sağkan, bu tartışmayı şu şekilde açıkladı:
“Öngörülen cezanın belirli bir sınırın altında kalması nedeniyle Yargıtay’a temyiz başvurusunun açık olup olmadığına ilişkin kamuoyunda bir tartışma yaşandığını görüyoruz. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun bu konudaki düzenlemesi son derece açık.
Türk Ceza Kanunu’nun 125/3’ten verilen cezalarda, verilen cezanın miktarına bakılmaksızın bu kararların tamamı Yargıtay incelemesine tabii kararlar.
Dediğim gibi devamında Yargıtay süreci olacak. Bu kararın tüm yönleriyle uygulanabilmesi için Yargıtay temyiz kararı da dâhil olmak üzere tüm süreçlerin geçmesi ve kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekiyor.”
“ANA KONU; BÖYLE BİR CEZANIN VERİLMİŞ OLMASI”
Konuşulması gereken ana konunun ise cezanın miktarı değil, böyle bir cezanın verilmiş olması olduğuna dikkat çeken Sağkan, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ana konu cezanın miktarı değil. Ana konu böyle bir cezanın verilmiş olması. ‘Ekrem İmamoğlu ben cümleyi İçişleri Bakanı’na kurdum’ dedi. Ancak mahkeme buna itibar etmeyerek aslında hiç ilgisi olmadığı halde Yüksek Seçim Kurulu’nun üyelerine kast ettiğini düşünerek kurul halinde çalışan kamu görevlilerine zincirleme hakaret yükümlerini uygulayarak alt sınırdan da uzaklaşmak suretiyle 53’üncü maddenin uygulanabilmesi için gereken cezanın da üstünde bir ceza düzenlemesine geçildi.”
“ADİL YARGILANMA İLKELERİ GÖZ ARDI EDİLDİ”
Sağkan, “Soruşturma ve kovuşturma aşamaları da dâhil olmak üzere başından sonuna kadar adil yargılanma ilkelerinin göz ardı edilerek yürütülen bir yargılama ve karar olduğunu ifade ederim” dedi.
“BU TAMAMEN SİYASETİN YARGI ÜZERİNDEKİ BASKISININ ETKİLERİNDEN BİRİSİ”
Verilen kararın son zamanlarda siyasetin yargı üzerinde olan baskısının etkilerinden biri olduğunu ifade eden Sağkan, yargının bu tarz siyasi tartışmalara alet olmaması gerektiğini şu şekilde açıkladı:
“Bu yargılama özelinde uzun zamandır kimse buradaki ifadelerin hakaret teşkil edip etmediğini ya da bu ifadelerin kime karşı söylenip söylenmediği yönünde bir hukuki tartışma yürütmüyor. Bütün tartışma İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun bundan sonraki siyasi hayatını nasıl şekilleneceğine dair tartışma. Maalesef ki yargı da bu tartışmalara alet olur hale geldi ülkemizde.”
“TOPLUMSAL MÜCADELE GEREKLİ”
Sağkan İBB Başkanı İmamoğlu'na verilen cezadan dolayı üzgün olduğunu belirterek, “Kendi adıma çok büyük üzüntü duyduğumu ifade edebilirim. Ama bu bir mücadeledir, burası bunun ilk basamağıdır. Bunun daha istinafta yargı aşamaları var. Avukatların, savunma makamlarının ve kamuoyunun bu konuda farkındalığı yükselterek artık siyasetin yargıyı bu şekilde kullanma yönteminden vazgeçilmesi için toplumsal bir mücadele gerekli. Bunun başka türlü çözülme şansı olduğunu görmüyorum" dedi.