CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim çalışmaları kapsamında ziyaret ettiği Artvin'de halk buluşmasında konuştu. Özel, Yeniden Refah Partisi'nin Cumhur İttifakı'ndan ayrılmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına dikkat çekti. Erdoğan'ın Fatih Erbakan'a zübük ve dolandırıcı dediğini hatırlatan Özel, "Dün methettiğine bugün küfredenden, dün yol yürüdüğüne bugün iftira atandan bir şey olmaz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçim çalışmalar kapsamında ziyaret ettiği Artvin'de halk buluşmasında açıklamalarda bulundu.
Yeniden Refah Partisi'nin Cumhur İttifakı'ndan ayrılma kararı almasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fatih Erbakan'a zübük ve dolandırıcı dediğini hatırlatan Özel, "Dün methettiğine bugün küfredenden, dün yol yürüdüğüne bugün iftira atandan bir şey olmaz" dedi.
Özel'in konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:
Artvin'de eğitimde büyük sorunlar. Bu konuda yerel yönetimlerin yapacağının daha ötesinde şeyler yapacak. Eğitim ile ilgili neler yapılması gerekiyorsa o projeler gerçekleştirecek. Hocanın sağ omzunda Mansur Yavaş'ın, sol omzunda ise Ekrem İmamoğlu olacak ben de tam arakasındayım.
Ben hocanın maden meselesindeki duruşunu çok yakından takip ettim. Sevgili Uğur Bayraktutan, il yönetimimiz, ilçe yönetimlerimiz Cerrattepe konusunda önemli bir mücadele verdiler. Ben madencilik işini bilirim. Aslında o mücadele o kadar önemli bir noktaya geldi ki. Bakın eğer CHP'nin ve çevrecilerin tutumu olmasaydı Cerrattepe'de altın madeni çıkarılırken açık liç uygulaması olacaktı aynı İliç'teki gibi. Şu anda kapalı madencilik var, aşağıda emekçiler çalışıyor, yukarıda nakliyeciler içinde cevher olan toprağı ulaştırıyorlar ve şu anda burada siyanür yoksa bu mücadelenin sonucunda yok. Ama bu para bu maden bambaşka bir niyet içinde. Bu maden açık ocağa dönüştürülmek istiyor.
Maden ocağı açık olarak işletilirse olacakları sıralayan Özel, şunları söyledi:
1- Madende iki asgari ücretli istihdam kapalı ocakta var açık ocakta yok
2- Açık ocakta zaten madenci yok dozerci var
3- Nakliye yok, oluşan yığının üstüne siyanürü döküyorlar. Aşağıdan altını toplayıp gidiyorlar, siyanürle arsenikle sizi baş başa bırakıyorlar.
Şimdi AK Parti Belediye Başkanı Adayı arıyor, Artvin'de yaşayanların şansı yok, Ankara'da kriter koymuşlar, Artvin'de kökü Artvinli birini koyun ama Artvin'de soyu, sopu, evladı, torunu dedesi ninesi olmasın. Niye, Artvin'e ihanet edecek birisi Artvin'de yaşıyor olamaz. Açık ocağa dönüştürmeye onay verecek, set çekmeyecek birinin evrak üstünde Artvinli ama çocuklarının başka bir yerde olması lazım.
Bugün AK Parti'nin Artvin'e koyduğu belediye başkanını ve koymadığı aday adaylarını bir de böyle düşünsün Artvinliler. Birileri Artvin'e Artvinlilerin ipini çekmeye geliyor.
Peki Hoca olursa ne olur. Biz olursak kimse işsiz kalmaz, kimse aşsız kalmaz, kimsenin düzeni bozulmaz ama kimsenin de gelip Artvin'e siyanürlü su içirmesine, Artvin'i perişan etmesine, asit yağmurlu yağmasına asla izin vermeyiz. Artvin'in geleceğini düşünen Bilgehan Hoca'nın arkasında duracak. Kağıtta Artvinli olup, dışardan ithal adaylarla Artvin'in başına bela getirmeye ya da öyle bir belanın gelmesi için oyları bölmeye, Artvin'e ihanet etmeye kimsenin hakkı yoktur.
'iNSAN KENDİ HEMŞERİSİNİ TEHDİT ETMEKTEN UTANIR'
Tabi bir Faruk Çelik gerçeği var. Artvinli mi , Şanlıurfalı mı, her taraflı. O da geldi dışardan burada, adayları geldi dışarda burada. Vali gibi geliyorlar her şeyi biliyorlar. Bir de çıkmışlar bizim vatandaşımızı Kemalpaşa'da vatandaşımızı tehdit ediyorlar. Diyor ki; eğer bize oy vermezsen size hizmet gelmez diyor. Sen Artvinli olsan yüz yüzden utanır, insan insandan utanır, insan kendi hemşerisini tehdit etmekten utanır.
Ben Manisalıyım, Manisa'da belediye seçimlerinde yarışıyoruz. Seçim bitiyor, seçilen bütün belediye başkanlarını arıyorum, benim yapacağım ne varsa ama MHP'li ama AK Partili. Kendi memleketim için olacağı için artık siz benim gözümde partinizin değil, şehrimiz belediye başkanlarısınız diyorum. Büyükşehirlerimizde bir katkı olacaksa buradayım diyorum. Hatta diyorum başkanım bir şey istersin, sizinkiler yapmaz, sen söyleyemezsin söyle, ben eleştiririm işini gördürtürüm diyorum. Ama bu gelmiş Kemalpaşa'da Artvinlileri tehdit ediyor, oy vermezsen hizmet yok diye. Artvin'in insanlarının yüreğinde senin tehdidine boyun eğecek birisini görüyor musun. Yazıklar olsun sana.
'EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI İLE İKİ BUÇUK ÇEYREK ALTIN ALMIYOR'
Emekli meselesiyle özel ilgileniyorum. Artvin'de 42 bin emekli var, 44 bin çalışan var. Neredeyse başa baş. İlk başta çıktım emekli konusunu anlatıyorum; emekliler var ama yeteri kadar yok, olsa da sesleri yok. Çağrı yaptım, hakkınızı birlikte alalım, emekliler sesimi duymaya, seslerini duyurmaya meydanlara koşmaya başladılar. Sonra bütün siyasi liderler emekli konuşmaya başladılar, gazeteler emekli manşeti atmaya başladılar. Türkiye'nin en büyük emekli korosu, Türkiye'nin en acıklı türküsünü çağırıyorlar; 10 bin lira türküsü. İktidar, 2002'de geldiğinde en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretti. Hiç size dokunmasalar, düzeninizi bozmasalar bugün bir buçuk asgari ücret 26 bin lira ama kaç para alıyoruz 10 bin lira. Geldikleri gün en düşük emekli maaşı 8 tane çeyrek altın alıyordu. Bugün 10 bin lira olan en düşük emekli maaşı, iki buçuk çeyrek altın almıyor. Geldikleri günden bugüne bir emekli cebindeki bir çeyrek altını düşünse bütün Artvin'i dört dolaşır benim altın nerede kayboldu diye. Siz bunu bir seçim sandığında kaybettiniz, ilk seçim sandığında hep beraber bulacağız o altını.
'6 İKRAMİYENİZİ SÖZ VERDİKLERİ HALDE ÖDEMEDİLER'
Emekliler bayram ikramiyesi alıyor değil mi, kimin sayesinde, Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde. 7 Haziran 2015'de Kemal Bey dedi ki, ben her emekliye iki bayramda birer ikramiye vereceğim. Dediler vermezsin. 7 Haziran'da seçimi kaybettiler, 1 Kasım gelirken biz de vereceğiz dediler. Sonra 3 yıl kulaklarının üstüne yatıp 6 ikramiyenizi söz verdikleri halde ödemediler. 2018'de biz bir maaş diyorduk bin lira verdiler. Biz beğenmedik itiraz ettik, o beğenmediğimiz bin lira 24 kilo kıyma alıyordu. Şimdi 2 Nisan 4 Nisan arası emekli ikramiyeleri yatacak, al 3 bin lirayı git kasaba 6 kilo dana kıyma. 24 kilo nerede 6 kilo nerede.
Diyorum emekliye emekli kart verelim; elektrik, su, telefon indirim yapalım. 7 bin seyyanen zam uygulayalım. Diyor ki para yok. Bunun için 690 milyar lira para lazım. Para yok diyor, öbür tarafta İliç'teki madenin vergi borcu varmış silmiş 222 milyon. Beşli çeteye, saray müteahhitine, geçiş garantisine derken 2024'te vazgeçtiği vergiler toplamı size verilecek para kadar. Yani beşli çeteye var emekliye yok, saray müteahhitine var, İliç'teki altın şirketine var emekliye yok. Yaşlık saray, kışlık saraya var, yüzen saraya var emekliye gelince yok. Kusura bakma Tayyip Erdoğan 31 Mart'ta emekliden de sana oy yok.
Umudunu şuna bağlamış, geçen gün soruyorum Tayyip Erdoğan'a oy var mı?", yok diyorsunuz ya. Montaj yapmışlar var diyorlar diyor ki Özgür Özel sordu, Antalya'daki emekliler oy vereceğini söyledi.
Özel, ithal edilen et miktarını açıklayarak şunları söyledi:
Hayvancılıkta 2023 yılında 34 bin ton et ithal etmişler, bu Artvin'e yapılabilecek en büyük kötülük. 2024'te 600 bin baş sığır getireceklermiş, Artvin' yapılabilecek en büyük kötülük. Et fiyatlarında yüzde 90 artış var ancak hayvancılıkla uğraşanların bıçak kemiğe dayanmış noktada. Tarım ülkesi olmamıza rağmen tarım ve hayvancılığa yüzde 1 sağlanacak destek kanun gereği 264 milyarken bunun sadece 85 milyarını verip, 170 milyarını da kur korumalı mevduata verenler, geçiş garantili köprüye verenler hepinizin ihtiyacı olan refah seviyesini bugünkü noktaya kadar getirdiler.
Sarp Sınır Kapısı'nın yarattığı sorunu biliyoruz. Bu konuda hükümetin yapması gereken işler var, dış politikada atılması gereken adımlar var. Muratlı Sınır Kapısı ile ilgili beklentiler var. Daha dün kuyrukta olan bin 317 TIR'ın durumu ortada. Bu konuda belediye başkanlarımız üzerine düşeni yapacaklar, gayret edecekler ancak bu yaşanan sıkıntıları görüyoruz.
'BU SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN BU İKTİDAR BİR DUR DEMELİYİZ'
Bir yandan bayram geliyor, bayramda öğrenciniz var dışarda, yakınlarınız var dışarda. Normalde Bursa'dan İstanbul'dan buraya ulaşmak 600-700 lirayken bilet fiyatları bayram için olduğunda bin 500 bin 600 liraya çıktı. Tayyip Bey'in üç çocuk yap deyip de onu dinleyenler ailecek bayrama gelip gitseler 16 bin liraya mal oluyor otobüs paraları. Bu sıkıntıların hepsi geçen Mayıs ayında verin oyu düşürelim mazotu, düşürelim dövizi diyenler önce 4 liralık mazotu 19 yapmıştı; düşüreceğiz dediler bugün 43 lira oldu. İğneden ipliğe her şeye zam gelen bir sürecin içindeyiz. Bundan sonraki süreçte artık hep beraber bu sorunları çözmek için bu iktidar bir dur demeliyiz.
'DÜN YOL YÜRÜDÜĞÜNE BUGÜN İFTİRA ATANDAN BİR ŞEY OLMAZ'
Bir korku ittifakı var o ittifakın adı Cumhur İttifakı. O ittifaktan ayrılan bir parti oldu, bakın bizden de oldu. Ne diyoruz biz; canınız sağ olsun. Orada geçen Mayıs'ta birlikte olduğu YRP ayrıldı, Necmettin Hoca'nın oğlu o. Ayrılınca ayrılana kadar iyiydi, şimdi diyor ki ip cambazı bu, zübük bu, dolandırıcı bu, bunlardan hayır gelmez. Bakın eski dosttan düşman olmaz. Dün öptüğü yüze bugün tükürenden, dün methettiğine bugün küfredenden, dün yol yürüdüğüne bugün iftira atandan bir şey olmaz. Biz dostumuzu biliriz, eski dostu düşman etmeyiz.