Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemdeki çalışmaların tek amacının terör örgütünün silah bırakması ve kendini feshetmesi olduğunu söyledi. Diyarbakır'ın Türkiye'nin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Erdoğan, kardeşlik mesajı verdi. 8 Aralık devrimini zafer olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı, "Terörle kirletilmesine izin vermeyeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da partisinin 8. İl Kongresinde konuştu. Kürt vatandaşların yoğun olduğu ilde kardeşlik vurgusu yapan Erdoğan, terörü bitmek için yeni bir fırsat doğduğunu savundu. Bahçeli'nin 22 Ekim 2024'te 'silah bırakıldığını ilan etme' çağrısıyla başlayan sürece paralel açıklamalar yapan Erdoğan, terör örgütünün şartsız şekilde silah bırakması ve kendini feshetmesi gerektiğini yineledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Diyarbakır'ın huzuru, Türkiye'nin huzurudur. Diyarbakır'ın kaderi, Türkiye'nin kaderidir. İslam'ın mührü bir şehirdir. Her şeyden çok birlikte yaşama hukukuna kundak olduğunu dost da düşman da çok iyi bilir. Bizim kardeşliğimiz İslam kardeşliğidir. Dicle ve Fırat nasıl tabii ve tazeyse bizim kardeşliğimiz de bu güzelliktedir. Bizim kardeşliğimiz daha sağlamdır.
Yatırımlardan hak ve özgürlüklere kadar her alanda hizmet ettik. Birileri ne yapıyordu? İdeolojilerine uygun suni bir tarih icat etmeye çalışıyorlardı. Mayası Müslümanlıkla yoğurulan yurdu bölmek için uğraşıyorlardı. Kardeşliğin altını oymak için tülü oyunlar çeviriyorlardı. Varsın eli kanlı katiller tefrika marşlarıyla ihanetlerine devam etsin, biz kardeşlik türkülerimizi söylemeye devam edeceğiz.
'EMPERYALİST OYUNUN SON HALKASINI BOZMA AŞAMASINDAYIZ'
Neredeyse yarım asırdır bu millete dayanılmaz acılar yaşatan emperyalist oyunun son halkasını da bozma aşamasındayız. Bölgemizde yaşanan her hadise, oynanan yıkıcı oyunun gerçek yüzünü açığa çıkarmaktadır. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin sinsi niyetleri ortaya dökülmektedir.,
'DİYARBAKIRSIZ TÜRKİYE YETİM KALIR'
Yaşadığımız toprakları ortak vatanımız yapan bin yıllık hamuru kim zehirlemeye kalkarsa karşısına hep beraber biz dikileceğiz. Nasıl 1 asır önce sırt sırtta verip Cumhuriyetimizi kurduysak şimdi de Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edeceğiz. Nasıl tek parti faşizminden darbelere kadar nice badirelere birlikte göğüs germişsek kalkınma tırmanışını da birlikte yapacağız. 81 vilayetimizin her biri gibi Diyarbakırsız Türkiye yetim kalır. Türkiyesiz bir Diyarbakır'da öksüz kalır. Son yarım asırdır yaşadığımız sancılara artık dur deme vaktidir. Yeni şeyler söyleme vaktidir.
40 yılı aşan terörle mücadele sürecinde güvenlik güçlerinden kamu görevlilerine ve masum vatandaşlara kadar binlerce şehit verdik. Attığımız her adımın şehitlerimizin canları pahasına bize emanet ettikleri ülkemizin geleceğini garantiye aldığından kimsenin şüphesi olmasın. Terör örgütü tarafından kandırılan bölge insanımızın on binlerce evladı hayatını kaybetti. Tam 5 yıldır kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerini acılarını da çok iyi biliyoruz.
'YAPMAMIZ GEREKENİ FAZLASIYLA YAPTIK'
Bu dönemde vesayet karşısında sivil siyaseti güçlendiremedik. Demokrasimiz terör aracılığıyla yönlendirildi, yıpratıldı. Rahmetli Özal'dan beri terör meselesini bitirmek için farklı yöntemler konuşuldu. Biz de terörle sadece güvenlik araçlarıyla mücadele etmedik. Terörü bitirmek için ciddi inisiyatifler aldık. Tüm gövdemizi taşın altına koyduk ancak karşımızdaki yapı bölgesel ve küresel güçlerin sesine kulak verdiği için bu çabalar yerine ulaşamadı. Biz devlet hükümet olarak ne yapmamız gerekiyorsa yaptık, fazlasıyla yaptık.
'YENİ BİR FIRSAT PENCERESİ AÇILDI'
Terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizle terör örgütü ciddi güç kaybetti. 8 Aralık devrimiyle örgütün bölgesel hevesleri kursağında kaldı. Artık hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti karşısında herhangi bir şansı olmadığını biliyor. Tabii biz kalıcı çözüm arayışımızdan vazgeçmedik. İç siyasetimiz ve bölgede yaşanan bazı kritik değişikliklerden sonra ülkemizin önüne yeni bir fırsat penceresi açıldı. Bunun heder edilmesini doğru bulmuyoruz.
'TEK AMAÇ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİLAH BIRAKMASI'
Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek amacı terör örgütünün kendini feshetmesi. Silahların kayıtsız şartsız bırakılması. Siyasi vesayetin tamamen kaldırılması. Siyasi yapıya kendini geliştirme fırsatı verilmesi. İç cephenin güçlendirilmesi. Bu Kürt kardeşlerimizle ilgili bir konu değil, terör örgütünün tasfiye edilmesiyle ilgili bir husustur.
Son dönemdeki ekonomik sıkıntıları yılın ikinci yarısından itibaren geride bırakacağız. Ülkemizin kuzeyi ve güneyi adeta cayır cayır yanarken bu ateşi Türkiye'ye sıçratma niyetinde olanların planlarını bozmakta karalıyız.
'SİYONİSTLERE ADETA YALVARIYORLAR'
Sıkıştıkları için Gazze'de soykırım yapan siyonistlere adeta yalvarıyorlar. Selahaddin Eyyubi'nin evlatlarını kimse siyonistlerin kapısında kul köle yapamaz. Maskeleri Suriye'de bir kez daha düştü. Bunlara Kürt, Türk, Arap hep birlikte karşı çıkacağız. Terör perdesini yırtacağız. Terör örgütü aradan çıkınca tekrar muhabbetle samimiyetle kucaklaşacağız.
'SURİYE'DEKİ ZAFER HEPİMİZİN ZAFERİDİR'
Suriye'deki zafer, hepimizin zaferidir. Suriye'deki zaferin terörle kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Irak'ta ve Suriye'de terör bittiğinde bu coğrafyanın yüzü bir başka gülecek."