Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan ortak basın açıklaması yaptı. Davutoğlu, "Türkiye her an seçime gidebilir" dedi. Babacan ise, "Ülkemiz şuanda çoklu kriz ortamında" ifadesini kullandı.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında Davutoğlu, "Türkiye'nin her an seçime gidebileceğini belirterek, yakın bir zamanda Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu ile de görüşme yapacağını ifade etti. Davutoğlu, İmamoğlu'nun balıkçıda çekilen fotoğrafıyla ilgili olarak, İmamoğlu'nun bir belediye başkanı olarak İngiliz büyükelçi ile görüşmesinin olağanüstü bir durummuş gibi yansıtılmasının doğru bulmadığını belirtti. Sanayide yaşanan doğal gaz kesintisiyle ilgili ise Davutoğlu, "Vahim bir tablo" açıklamasında bulundu.
DEVA Partisi lideri Babacan, İmamoğlu'nun fotoğrafıyla ilgili olarak "Bundan daha doğal bir şey yok. Propaganda makinesinin büyütmesi olarak görüyorum" dedi. Babacan, seçimi büyük bir farkla kazanmanın önemli olduğunu vurgulayarak "Sandıklara sahip çıkılacak. Böyle olursa farklı girişimlerle kapatamazlar. Bunu en son İstanbul seçimlerinde gördük" şeklinde konuştu.
Basın açıklamasında Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle;
"Türkiye her an seçime gidebilir. Oluşturulan iklim belli. Bu iktidar gittiğinde ülkeye kaos gelmeyecek. Toplumun bütününde güven hissi oluşacak. Son derece verimli ve güzel görüşmeler oluyor. İktidarın hatalarını ortaya koymak dışında, yönetilememek dışında, ekonomik cehalet dışında ne yapacağımızı, topluma nasıl güven vereceğimizi konuşmamız gerekiyor. Bu görüşmelerimiz topluma güven oluşturmak bizim siyasi bir sorumluluğumuz. Bu istişareler devam edecek, şu an toplum güven duymak istiyor. Ülkemizin ve gençlerimizin geleceği konusunda hep beraber gerekli her türlü fedakarlığı göstererek adım atmaktan sorumluyuz. Son dönemde yaptığımız görüşmeler önem taşıyor bu açıdan. Parlamenter sistemde yaptığımız ortak çalışmalar meyvesini ortaya koydu. Bunun yanında oturacağı siyasal bağlamın topluma güven vermesi büyük önem taşıyor. Akşener'le, Uysal'la ve Kılıçdaroğlu ile görüştük. Sayın Babacan'a ve ekibine de teşekkür ediyorum"
Babacan'ın ifadeleri ise şöyle:
"Biz daha önce de açıkladık. Siyasi partiler arasındaki görüşmeleri anlamlı buluyoruz. DEVA Partisi olarak gençlerin umutsuzluğuna her türlü gayret vermek isteriz. Daha önce ben açıkladım. İttifaklar ile ilgili herhangi bir kararımız yok. Bir süre sonra sonra bir karar oluşturabiliriz. Hükümetin, bu zihniyetle hiçbir sorunu çözemeyeceğini bildiğimiz ve bunları üç yıl önceden fark ettiğimiz için yeni bir siyasi hareket başlattık. Böyle bir ülkede sorunların çözülmesi mümkün değil. Biz bunları 3 yıl önce gördük. Hükümetin hiçbir problemi çözemeyeceği için böyle bir yola çıktık. Siyasi partiler arasındaki iş birliğine önem veriyoruz. DEVA Partisi olarak biz bu ülkenin menfaatine çare olacak her türlü gayrete katkı vermek isteriz"
Açıklamaların ardından Davutoğlu ve Babacan gazetecilerin sorularını cevapladı.
Davutoğlu ve Babacan; bir gazetecinin İmamoğlu'nun kar yağışı sırasındaki yemek yemesiyle ilgili fotoğrafını hatırlatarak sorduğu soruya ve Davutoğlu için "Bundan sonra başka parti liderlerine ziyaretiniz var mı? Yakın zamanda 6 lideri bir yemek masasında görecek miyiz?" sorusuna şöyle cevap verdi:
Davutoğlu: "İBB Başkanı, Türkiye'de herhangi bir belediye başkanı olarak herkesin sahip olduğu haklara sahiptir. Bu bağlamda da herhangi bir temsilciyle görüşmesi sorun değildir. Türkiye açık bir toplumdur. Bu görüşmeleri yabancı misyon sahipleri ile yapması da doğaldır. Belediye başkanı olarak da bu görüşmeler yapılabilir. Bunun olağanüstü bir durummuş gibi yansıtılması doğru değil. Yeni bir tartışmaya sahip olması da doğru değil.
Bundan sonra da istişarelerimiz devam edecek. Sayın Karamollaoğlu ile de görüşeceğiz. Gönül isterdi ki ülkenin cumhurbaşkanı da diğer parti liderleriyle bir araya gelebilsin. Ama kutuplaştırma isteyen iktidara karşı biz bir araya gelebiliyoruz ve güven verebiliyoruz. "
Babacan: "Kar yağışının İstanbul'a getirdiği sorunları hepimiz gördük. Bizim geçen sonbaharda açıkladığımız afet planımızda yerel yönetimlere hatta muhtarlara bile görevlerimiz var. Yerelde sağlam bir koordinasyon. Merkezi yönetimle yerel yönetim arasında çok ciddi bir bir problem var. Burada Ankaralılar ve İstanbullular sorun yaşıyor. Particilik bırakılacak. Yemek vs. hükümetin propagandası olarak görüyorum. Bizim Londra büyükelçimizde gider Londra'da görüşmeler yapabilir. Bundan daha doğal bir şey yok. Propaganda makinesinin büyütmesi olarak görüyorum.
Parlamenter sistem çalışmaları tamamlanmış durumda. 6 siyasi partinin bunu nasıl açıklayacağı belirlendikten sonra komisyonda oluşacak görüş birliği neyse biz de ona uyarız."
Gazetecinin, "Güçlendirilmiş parlamenter sistemde muhalefetin bir çalışması olacak mı?" sorusuna liderler şöyle cevap verdi:
Davutoğlu: "Kış şartlarında ülkenin güvenliği olmayan bir ülkeden bahsediyoruz. 7-8 saat yolda kalanlar oldu. Bu yönetim beceriksizliği ve merkezi yönetimle yerel yönetim arasındaki gereksiz gerilimler halkın hayatını zorlaştırıyor. Kış şartlarında seyahat güvenliğini sağlamaktan yoksun bir yönetim seçim güvenliğini nasıl sağlayacak? Kışın ortasında enerji sorunu yaşıyoruz. Rusya ile anlaşma yapmamanın sıkıntısını yaşıyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin gereğinin yerine getirilmemesi konusunda bile sıkıntı var. Seçimle ilgili kaygı duyulmasını anlıyoruz. Hiç merak etmeyin. Türkiye'de seçim yapıldığında bu güvenliği size sağlamayı taahhüt ediyoruz."
Babacan: "Sandıklara sahip çıkılacak. En önemlisi seçimi büyük bir farkla kazanmak olacaktır. Böyle olursa farklı girişimlerle kapatamazlar. Bunu en son İstanbul seçimlerinde gördük. 10 bin oyla İstanbul verilir mi dediler ama açık farkla kaybettiklerinde anahtarı verdiler"
Gazetecinin, "Geçtiğimiz hafta Bahçeli, MHP Diyarbakır İl Başkanının projesiyle ilgili bir açıklamada bulundu. 210 dönüm orman yapmak istiyorlar ve Bahçeli'nin ismini verecekler. Ne düşünüyorsunuz? Bir de Ömer Çelik'in açıklamalarına göre, 2010'da yağan kar miktarı bu geçtiğimiz günlerde yağan kardan daha fazlaydı. Ancak ulaşım bu kadar zorda kalmadı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? sorusuna şöyle cevap verildi:
Davutoğlu: "Kamu kaynaklarıyla yapılan hiçbir yere kişinin isimleri verilmemesi gerekir. İstanbul'da ciddi bir sıkıntı yaşandı. Benzer sorunlarda bir daha böyle problemlerin yaşanmaması için ne yapılmalı buna bakılmalı. Herkes karşı tarafa sorumluluğu atarken İstanbul'da hayat günlerdir durdu. Mesele bir afetle karşılaşıldığında hangi partiden olduğuna bakılmadan halkın hayatını kolaylaştırmaktır. Tablo değişmez halkın çilesi devam eder. Türkiye'nin demokratik bir yönetime kavuştuğu gün yerel yönetimde kimin olduğuna bakılmaksızın hareket edilecektir."
Babacan: "Hayatta olan siyasilerin isimlerinin bir yerlere verilmesini doğru bulmuyorum. Bu havaalanı da olsa park da olsa siyasetçinin itibarinin inişi ve çıkışıyla ilişkilendiriliyor. Siyasette bizim için önemli olan hoş bir sada bırakmaktır. Daha sonraki insanların karar vermesini doğru buluyorum. Prensip olarak daha şık buluyorum. Sonradan siz bir iz bıraktıysanız daha sonraki nesiller sizin isminizi versin diye düşünüyorum"
Gazetecinin, DEVA Partisi lideri Babacan için, "Kılıçdaroğlu, iktidara gelmesi durumunda ekonomiyi size bırakacağını söylüyor. Bu konuda kendisiyle bir görüşmeniz oldu mu? Yoksa Kılıçdaroğlu, kendi gönlünden geçeni mi ifade etti? sorusuna şöyle cevap verildi:
Babacan: "Bu ifadeler kapalı bir toplantıdan dışarı sızan bilgiler, dolayısıyla teyide muhtaç. Kulaktan kulağa bilgiler farklı yansıyabilir. Biz her konuda derin bir hazırlık içerisindeyiz. 130 maddelik eylem planımız önümüzdeki hafta açıklanacak. Bunları açıkladığımızda eksiklerimizi ve hatalarımızı söylemelerini istiyoruz. Kamuoyu ile paylaşıyoruz. Herhangi bir partiden birlikte çalışma talebi gelirse, tema bazlı çalışılabilir. Ama önceden bir stratejik çerçevede çalışma gerekiyor. Biz her alanda ülkemiz için çalışıyoruz."
Gazetecinin "Sanayide yaşanan doğal gaz kesintisini nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna liderler, şöyle cevap verdi:
Davutoğlu: Vahim bir tablo. Buradaki en büyük hata Rusya ile olan anlaşmanın yenilenmemesi, İran'la olan hatların gerekli bakımlarının yapılmaması. Bütün bunlar, Türkiye'nin ekonomik kriz içerisindeyken, doğal gaz faturalarıyla belinin büküldüğü bir dönemdeyken ortaya çıkması tam bir vehamettir. Bir yönetim problemiyle karşı karşıyayız. Ön göremeyen, alternatif senaryo üretemeyen, gerekli tedbirleri alamayan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Türk Lirasını yerlerde süründürdüler, ihracatı artırması gereken sanayiyi de doğal gazsız bıraktılar. Binlerce sanayi üretimi durdurdu. Var mı başka bir örneği dünyada?
Babacan: "Önemli bir enerji kaynağının tedariğiyle ilgili depolama yapılmalıydı. Biz BOTAŞ'ın önünü zamanında açtık. Merkez Bankası'nın rezervi nasıl önemliyse enerji rezervi de önemli. Ak akçe kara gün içindir. En pahalı enerji, olmayan enerji. Enerji sorunu yaşayan bir ülkeye büyük yatırımlar gelirken tereddüt yaşar. Bu işin maliyeti 3-5 günlük olmaz. Türkiye ekonomisi son yıllarda beklenenden az büyüyor. Taraflı bir cumhurbaşkanı var. Ben bu kesintiyle ilgili kendisinden bir açıklama duymadım. İnadına 'Kanal İstanbul yapacağım' diyorsun. Böylesine önemli bir konuda hazırlıksız yakalanıyorsun"
