AK Parti grup toplantısında konuşan Erdoğan, İçişleri Bakanı Soylu'ya "Yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedef İçişleri Bakanımız değil, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası" diyerek destek verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Meclis grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın gündeminde organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkındaki iddiaları, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan "Erdoğan'ın İsrail versiyonu" diye bahsetmesi vardı.
"İÇİŞLERİ BAKANIMIZIN YANINDAYIZ"
Erdoğan, Soylu'ya destek verdiğini şu sözlerle dile getirdi:
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizde sağlanan huzur ve güven ikliminden duyulan rahatsız olduğunu biliyoruz. Terör örgütleri gibi, suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanındayız.
Hedefin İçişleri Bakanımız değil büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara ve onları kullananların siluetlerine bakmak yeterlidir.
Ülkemizde yıllarca bakanlık, başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yapmış, partimizin genel başkanlığını yürütmüş Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması, asıl niyeti gösteren bir başka işarettir.
Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz ve çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmediysek, bu tezgahı da bozacağız.
Suç çetelerinin mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz. Tıpkı FETÖ'cüler gibi, tıpkı PKK'lılar gibi, bu suçluları da ülkemize getirip yargıya teslim edene kadar takibi bırakmayacağız.
Esasen, suç örgütü mensuplarının yalanlarına ve iftiralarına karşı gereken cevaplar muhatapları tarafından zaten verilmiştir. Bununla kalınmamış, tarafların başvuruları üzerine Ankara ve İstanbul Anadolu Yakası Başsavcılıkları da gereken tahkikatlara başlamıştır.
Geçmişten bugüne hiçbir iddia, hiçbir itham ortada bırakılmayacak, her şey yargı tarafından araştırılıp, tüm yalanlar, iftiralar ortaya dökülecektir. Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
"RİZELİLER GELİN HANIMA DERSİNİ VERDİ"
Grup toplantısında Akşener'e de yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi: "Gelin hanım beni Netanyahu'nun yanına koyuyor ve onun ardından da memleketim Rize'ye gidiyor. Ve gelin hanıma memleketim Rize'de gayet güzel bir ders veriliyor. Nerede, nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım. Burası Rize. Sen Rize'nin uşağına bu şekilde hakaret edip, onu Netanyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacak olan budur. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu da Rizelinin edebini adabını gösterir.
"GEREKENİ YAPTILAR"
İkizdere yetmedi bir de Çayeli'ne gitti. Orada da gerekeni yaptılar. Ondan sonra Trabzon'a gitmeye kalktın. Trabzon'da da hiç meydana çıkmadan hemen uçağa geçip Ankara'ya döndün. Bu daha bir. Daha neler olacak neler, daha dur bakalım. Bunlar iyi günler. Her şeyden önce bu ülkede ahde vefa denilen bir şey vardır. Eğer ahdi vefa olmazsa bu millet affetmez. Biz hep bu ülkede saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk."
"BÜYÜME ORANI TAHMİNLERİN ÇOK ÖTESİNDE GERÇEKLEŞECEK"
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Ertelenen borçların tutarı yıl sonunda 219 milyar lirayı bulacaktır. Salgından etkilenen tüccar, sanayici ve büyük şirketlere yönelik nefes kredisi için çalışmalara başladık. Çiftçilerimiz içinde kabine toplantımız ardından hububat fiyatlarını ilan ettik.
Bakliyatta alım fiyatını kırmızı mercimekte 5 bin liraya, yeşil mercimekte 4 bin 100 liraya çıkardık.
Kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin borçlarının erteleneceğini de açıkladık. Salgının başladığı günden bu yana 661 milyar liralık bir kaynakla milletimizin her bir kesiminin yanında olduğumuzu gösterdik. Türkiye'nin büyüme oranının tahminlerin çok ötesinde gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum.
"NİCE OYUNLARI BOZDUK"
Nice oyunları, tuzakları bozduğumuz gibi bu sinsi operasyonu da akamete uğratacağımızdan kimsenin şüphesi olduk. Biz birliğimize sahip çıktığımız müddetçe hiçbir senaryo ülkemizi hedeflerine ulaşmaktan alıkoyamaz.
1990lı yılların istikrarsızlık dönemi 3 Kasım 2002 seçimleriyle sona ermiştir. Hükümeti devraldığımızda milletimize Türkiye'yi 4 temel sütun üzerinde yükseltmeye söz verdik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Eğitimde derslik sayısı 330 bin ilaveyle 600 bine, öğretmen sayısı 975 bine çıkartmak suretiyle sistemiz tıkayan tüm kanalları bozacağız.
Benim üniversiteye girdiğim dönemde üniversiteye girme şansı 10'da birdi. Ama şimdi hamdolsun bu 10'da 10'a yükseldi.
Muhalefetin diline doladığı şehir hastanelerimiz salgın döneminde destan yazan kurumlar haline dönüştü. Sağlık alanındaki bu hizmetleri her geçen gün daha da geliştirerek milletimize sunmaya devam edeceğiz.
HSYK AÇIKLAMASI
Adaletin temelinde de dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak vardır. Yargının dışa bağımlılığı nedir? Darbe girişimlerinin aparatı olan bir yargı dışa bağımlıdır. Biz işte buna son verdik. Adalet mülkün temeli, bağımsız yargı da adaletin temelidir. Geçmişte belli bir ideolojiye hizmet eden hakim ve savcılar kurularını hatırlayın. Önce vesayet güçlerinin ardından FETÖ'nün yargıyı araçsallaştırdığı dönemlerin acı tecrübelerini ağır bedeller ödeyerek yaşadık. En son dün parlamentomuzda gayet güzel bir seçim gerçekleştirildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu, parlamentomuzu oluşturan milletvekillerimizin iradesiyle tecelli etmiş oldu. HSYK adaylarının belirlenmesinde uzlaşmayı öne çıkaran siyasi partilere ve milletvekillerine teşekkür ediyorum.
Bu uzlaşma tablosu yeni anayasa çalışmaları için de memnuniyet vericidir. Milli iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir anayasa yapılacağına inanıyorum.
ERDOĞAN AÇIKLADI: 4. YARGI PAKETİ YOLDA
Reform çalışmalarımızda ilk sıraları adaletin tecellisini sağlayacak çalışmalara ayırarak milletin sesine kulak verdik. 3 yargı paketini kanunlaştıran meclisimiz çok önemli yeniliklerin hayata geçmesini sağlamıştır.
Geçtiğimiz yıl kanunlaşan 3. yargı paketinde hukuk davalarında yargılamanın daha etkin yürütülebilmesine ilişkin reformlar yapmıştık. Elektronik duruşma uygulaması salgın sürecinde büyük kolaylık sağlamıştır. Milletimize taahhüt ettiğimiz gibi daha fazla özgürlük için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Resmi Gazete'de yayımlanan İnsan hakları Eylem Planı da bu sürecin parçasıdır. 4. yargı paketi de meclisimize sunulacaktır. Bu paketle ceza yargılamasında güvenceleri artıran önemli yenilikler getirmektedir. Hemen ardından 5. yargı paketi için kolları sıvıyoruz.
İktidara geldiğimizde verdiğimiz sözün 4. başlığı olan emniyet konusunda da tarihi başarıya imza attık. Terör örgütünün siyasi ayağındaki uzantılarını da yakın takip altında tutarak örgütün hareket alanını tamamen ortadan kaldırıyoruz. FETÖ'yü devlet ve toplum hayatımızdan kazıyıp atmak için yoğun çaba harcadık.
Bugün Türkiye birliğine, beraberliğine sıkı sıkıya sahip çıkıyorsa işte bu sistem sayesinde.
Sözde babaların racon kestiği Türkiye'yi hukuktan başka sistemin geçerli olmadığı seviyeye getirdik. Özellikle uyuşturucu suçlarıyla mücadele ederken kimsenin gözünün yaşına bakmadık. Sadece son 3 buçuk yılda 530 binin üzerinde operasyon yapılarak 750 bine yakın şüpheli gözaltına alınmış ve 85 bini tutuklanmıştır.
ERDOĞAN'DAN AKŞENER'E SERT SÖZLER
Gelin hanım beni Netanyahu'nun yanına koyuyor ve onun ardından da memleketim Rize'ye gidiyor. Ve gelin hanıma memleketim Rize'de gayet güzel bir ders veriliyor. Nerede, nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım. Burası Rize. Sen Rize'nin uşağına bu şekilde hakaret edip, onu Netanyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacak olan budur. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu da Rizelinin edebini adabını gösterir. İkizdere yetmedi bir de Çayeli'ne gitti. Orada da gerekeni yaptılar. Ondan sonra Trabzon'a gitmeye kalktın. Trabzon'da da hiç meydana çıkmadan hemen uçağa geçip Ankara'ya döndün. Bu daha bir. Daha neler olacak neler, daha dur bakalım. Bunlar iyi günler. Her şeyden önce bu ülkede ahdi vefa denilen bir şey vardır. Eğer ahdi vefa olmazsa bu millet affetmez. Biz hep bu ülkede saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk.
SOYLU'YA DESTEK
Ülkede mikserler var. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde ülkemizde sağlanan bu huzur ve güven ikliminde duyulan bir rahatsızlık var. Terör örgütleri gibi suç örgütleriyle de mücadelesinde İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız, yanında olacağız. Hedefin İçişleri Bakanımız değil, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara bakmak yeterlidir.
Binali Yıldırım'ın da oğlu üzerinden hedef alınması asıl niyeti gösteriyor. Ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmedik, bu tezgahı da bozacağız.
"BAY KEMAL, MERAL... SİZE BURADAN EKMEK ÇIKMAZ, UĞRAŞMAYIN"
Bay Kemal, Bay Meral size buradan ekmek çıkmaz boşuna uğraşmayın. Suç çetelerinin mensuplarını dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz. Bu suçluları da ülkemize getireceğiz. Yalanlarına karşı gereken cevaplar verilmiştir. Tarafların başvuruları üzerine her şey yargı tarafından araştırılacak. Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Ülkemize yönelik en büyük ihanet teşebbüslerinden biri olarak MİT tırları hadisesine iştiyakla katılanların derdi hiçbir zaman hukuk değildi.
Çukur eylemleriyle elde edemedikleri netice, Suriye sınırımız boyunca terör koridoru kurarak başlarına yıktık. Ülkemiz tarihinin her döneminde uluslararası operasyonlara maruz kalmıştır. Bu defa da ülkemizi suç örgütleri üzerinden hem içeride hem uluslararası alanda kıskaca almak ve bundan siyasi sonuçlar üretmek peşindeler. Boşuna uğraşmayın seçim Haziran 2023'tür.
Kendini kullandırmaya, ülke düşmanlarının değirmenlerine su taşımaya bu kadar gönüllü bir muhalefetin olduğu yerde terör örgütlerine de çetelerine de gün doğuyor.
CHP'YE YÜKLENDİ
Kifayetsiz muhterislerin tek yaptıkları kendi içlerindeki taciz, tecavüz, arsızlık hadiselerini örtmek için yalanları, iftiraları tekrar etmektir. Geçenlerde bir tane CHP'linin yargı tarafından nasıl bir cezaya çarptırıldığı taciz sebebiyle ortada. Açık konuşmak gerekirse Bay Kemal'in iyi dinlemesi lazım. CHP Genel Merkezi tacizcilerin ve onları koruyanların işgali altındadır. Şu an da CHP Genel Merkezi hırsızların, onları koruyanların işgali altındadır. CHP Genel Merkezi terör örgütleri ve uzantılarını koruyanların işgali altındadır. Millet İttifakı adı altında CHP yönetimiyle yol yürüyen herkes de bu utanç tablosunun ortağıdır. Milletimiz yularlarını terör örgütlerine teslim edenlere hak ettikleri cevabı vermektedir, vermeyi sürdürecektir.
Milletimiz bize hezeyanlarla uğraşma değil, ülkenin geleceğini inşa etme sorumluluğunu yüklemiştir. Yaptığımız her açılışın, başlattığımız her yatırımın, milletimizin emrine sunduğumuz her hizmetin gerisinde işte bu aşk vardır. Aşk ile koşan yorulmaz.
POLONYA GÖRÜŞMESİ
Polonya Cumhurbaşkanı ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Özellik savunma sanayiinde bu iş birliğinin oldukça verimli sonuçları olduğunu görüyoruz.
Mevcut insansız hava araçlarımızın bir üst versiyonu olan akıncı da devreye girdiğinde tablo çok daha sarsıcı şekilde değişecektir. Silahlı insansız hava aracımızı 2023 yılında semalarımızda uçurmayı planlıyoruz.
"TEK MUHATABIMIZ MİLLETİMİZDİR"
Her zaman söylediğimiz gibi ölçümüz tek ve nettir. Tek muhatabımız milletimizdir. Bakacağımız tek yer milletimizin kalbidir. Allah'ın emrinden başka emir, milletimizin iradesinden başka irade tanımayız. AK Parti üzerinden Türkiye'ye operasyon çekemeye çalışanları milletimiz biliyor. Dün başaramayacaksınız demiştik, bugün de başaramayacaksınız diyoruz. Biz doğru olalım, eğri zaten belasını bulur.
"BAYRAĞIMIZIN İNMEYECEĞİ GERÇEĞİNİ HAYKIRACAĞIZ"
Yarın demokrasi ve özgürlükler adasında tüm il başkanlarımızla birlikte şehit başbakan Menderes ve arkadaşlarının hatırasını yad edeceğiz. Cuma günü Taksim Camimizin açılışı vesilesiyle ezanlarımızın susmayacağı, Çamlıca Kulemizin açılışı vesilesiyle de bayrağımızın inmeyeceği gerçeğini de tüm dünyaya haykıracağız."