Partisinin İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan DEVA lideri Babacan, iktidara Gaziantep mitingi üzerinden yüklendi. Partisinin tanıtım afişlerinin engellendiğini, miting için kentin ulaşımı en zor meydanlarından birine izin verildiğini ve basına servis edilen 'boş meydan' fotoğrafları ile kara propaganda yapıldığını söyleyen Babacan, "İktidarın türlü türlü oyunlarına, türlü türlü engellemelerine rağmen on binlerce vatandaşımızla beraber Gaziantep’i salladık. Gördükleri tablodan korktular" dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan partisinin 12'nci İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Babacan'ın gündeminde geçen cumartesi günü DEVA Partisi lideri sıfatıyla Gaziantep'te düzenlenen ilk kez kitlesel miting vardı.
Türkiye’de normal koşullarda 18 Haziran 2023’te yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Genel Seçimler'in önünde henüz bir yıllık takvim bulunmasına rağmen seçim atmosferine girildi. Bu kapsamda 9 Mart 2020’de kurulan DEVA Partisi’nin lideri Babacan da ilk kez, kurmay heyeti Başkanlık Kurulu üyeleriyle birlikte Gaziantep’te miting ortamında halka seslendi.
Ancak miting öncesi Demokrasi Meydanı'na verilen onayın geri çekilmesi, sonrasında valilikçe kentin tarihi merkezine yakın Gaziantep Kalesi’nin eteklerinde, 14 Şehit Anıtı arkasındaki tur otobüsleri park alanını miting meydanı olarak adres göstermesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin DEVA Partisi’nin tanıtım afişlerini engellemesi tartışmalar beraberinde getirdi.
Son olarak Babacan'ın mitingiyle ilgili henüz alan boş iken çekilmiş fotoğraflarla DEVA Partisi'nin diğer illerden teşkilatlarını getirmesine rağmen alanı dolduramadığı iddia edildi. DEVA Partisi yönetimi ise miting sırasında meydan doluyken çekilmiş kareleri paylaştı.
Söz konusu engellemelere ilişkin konuşan Babacan, "Gaziantep'i salladık" dedi. Mitingden önce yaşananların ülkenin düştüğü hazin tabloyu gözler önüne serdiğini belirten Babacan, "Mitingin ardından kara propaganda ile saldırmaya devam ettiler. Bakın iktidar ne yaptı; miting vaktinden iki saat evvel çektikleri drone görüntülerini alelacele basına servis ettiler. Daha miting vakti gelmemiş işte tam o andaki görüntüleri basına verdiler. Neymiş; meydanda az kişi varmış. Yahu daha 2 saat var. Gelip o drone'u miting başladıktan sonra uçur da gör bakalım. O zamanki görüntüleri görseydik, yapamadılar. Uçuramadı. Gördükleri tablodan korktular" ifadelerini kaydetti.
Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Geçtiğimiz cumartesi gününde Gaziantep'te partimizin ilk mitingini gerçekleştirdik. İktidarın türlü türlü oyunlarına, türlü türlü engellemelerine rağmen on binlerce vatandaşımızla beraber Gaziantep’i salladık. Biliyorsunuz daha ilk mitingimizde önümüze engeller koymaya çalıştılar. Evelallah aşmasını bildik. Zorluklar, zahmetler çıkarmaya çalıştılar. Evelallah her birinin üzerinden teker teker geldik.
Gaziantep mitingimizden önce yaşadıklarımız ülkemizin düştüğü hazin bir durumun tablosudur. Bu devlet, bu ülke hepimizin ama devletin imkanları iktidar partisinin emrine sunulmuştur. İktidar partisinden değilsen eylemin yasaklanıyor, iktidar partisinden değilsen sosyal yardım almana izin verilmiyor. İktidar partisinden değilsen kamuda işe alınman engelleniyor. İktidar partisinden değilsen pankart asmana, reklam yapmana izin verilmiyor. İktidar partisinden değilsen mitingin engelleniyor.
ON BİNLERCE İNSAN AKIN AKIN ORAYA GELDİ
Bakın ilk mitingimizde neler neler yaptılar, nasıl engellemeye çalıştılar... Bize Gaziantep'te kimsenin bilmediği bir meydanı gösterdiler, istediler ki insanlar gelemesin, gelmeleri zor olsun. Belli başlı yerlere ilan asmamıza izin vermediler istediler ki insanlar duymasın. Ardından da bizim mitingimizle aynı gün aynı saatte Adana'da bir program düzenlediler. Amaç medyada, canlı yayınlarda önümüzü kesmek. Biz ne yaptık hodri meydan dedik. Ve sonuçta cumartesi günü Gaziantep'in ulaşımı en zor meydanlarından birindeydik ama on binlerce insan akın akın oraya geldi.
GÖRDÜKLERİ TABLODAN KORKTULAR
Sonra ne yapacaklarını şaşırdılar. Bu sefer de mitingin ardından kara propaganda ile saldırmaya devam ettiler. Bakın iktidar ne yaptı; miting vaktinden iki saat evvel çektikleri drone görüntülerini alelacele basına servis ettiler. Daha miting vakti gelmemiş işte tam o andaki görüntüleri basına verdiler. Neymiş; meydanda az kişi varmış. Yahu daha 2 saat var. Gelip o drone'u miting başladıktan sonra uçur da gör bakalım. O zamanki görüntüleri görseydik, yapamadılar. Uçuramadı. Gördükleri tablodan korktular.
Seçimlerden öyle bir sonuç çıkacak ki ülkemizdeki bu partili devlet sistemine son vereceğiz. Milyonlarca insan oy kabinine girdiğinde özgürlük, adalet için mührü damlaya basacak. Bize engel olamayacaksınız, DEVA damlaları sel olacak ve bütün barajları yıkacak.
Biz sadece 2024 yerel seçimleri için de bugünden hazırlanıyoruz ve o seçimler geldiğinde Türkiye haritasını maviye boyayacağız. Kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın emaneti teslim almaya geliyoruz bunun için hazırlanıyoruz. Ülkemizde çözülmedik tek bir sorun bile bırakmayacağız önce özgürlük diyeceğiz.
ŞİMDİ DE İÇİ BOŞ TWEET İSTİYORLAR
Neymiş; ülkede kimseye tweet attı diye soruşturma açılmamış. İçi boş baklavayı gösterdiler, yetmedi. İçi boş tost, içi boş benzin deposunu gösterdiler, yetmedi. Şimdi de içi boş tweet istiyorlar. İfade özgürlüğü; en temel özgürlük. En temel hak. Biz, ifade özgürlüğü konusunda çok netiz. Düşünceyi ve ifadeyi özgürleştireceğiz. İktidara geldiğimizde kimsenin tweet atarken elleri titremeyecek. Sosyal medya paylaşımını fav’ladı, like’ladı diye kimsenin kapısında ertesi sabah polis belirmeyecek. Teminatı da hukuk olacak. Biz kimsenin haksız yere adliye koridorlarında sürünmesine razı olmayacağız.
Bunların akılları fikirleri sağlık çalışanları ile kavga etmek, ülke şu an hekimler göçü yaşıyor Cumhurbaşkanı da ne diyor; giderlerse gitsinler diyor. Bu her gün kendine düşman belleyerek ülke yönetmeye çalışma siyasetidir.
ÜLKENİN PARA BASAN KURUMU BORCA BATAR MI?
Şu anda devlet de millet de borca batmış durumda. MB bile borçlu yahu! Ülkenin para basan kurumu borca batar mı? Net döviz durumu şu anda eksi 60 milyar doların altına düşmüş durumda. MB'nin nesi var nesi yoksa arka kapıdan sattılar. Şimdi satacak döviz kalmayınca para basa basa da enflasyon artık 3 haneli rakamları gördükçe sıkıştılar.
Şimdi ekonominin dışındaki yeni alanlarda kendilerine yeni maceralar arıyorlar. Bununla ekonomideki sorunu kapatmak istiyorlar biz bu oyunu iyi biliyoruz. Şu anda Türkiye tarihinin en derin ekonomik krizini yaşıyor. Herkes ihtiyaç kredisi, kredi sarmalında şu an. Millet yaşamak için borçlanıyor çoluğu çocuğu okula aç gitmesin diye borçlanıyor. Bizim bu millete borcumuz var.
Adaletsizliğin, haksızlığın, yoksulluğun, işsizliğin üstesinden gelmek bizim boynumuzun borcudur. Bu hayat pahalılığı, yoksulluk dönemi bitecek hep beraber zenginleşeceğiz. Halkımız dürüst ve liyakatli kişilerin kadroların başında olmasını istiyor. Biz bu yola çıkarken muhalefet olmak için değil iktidar olmak için çıktık."