Dört soydaşımızın yaşamını yitirdiği, 3 soydaşımızın ağır yaralandığı Solingen kundaklama faciasında ailelerin avukatı Adnan Menderes Erdal yeni bir suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Ayşe Kostanicheva'nın ifadesinde ‘binanın kundaklanmasından kısa bir süre önce daire kaplarının altından evlerine yanıcı madde döküldüğü’ hususuna yer verildi.
AHMET ÖZAY
Mart ayında Bulgaristan Türk’ü 4 soydaşımızın yaşamını yitirdiği, 3 soydaşımızın ağır yaralandığı Solingen kundaklama faciasında ailelerin avukatı Adnan Menderes Erdal yeni bir suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda, yangında ağır yaralı kurtulan Ayşe Kostanicheva'nın tedavi altında bulunduğu hastanede verdiği ifadesinde ‘binanın kundaklanmasından kısa bir süre önce daire kaplarının altından evlerine yanıcı madde döküldüğü’ hususuna yer verildi.
Halen tedavi altında bulunan Nihat (26) , Ayşe (22) Kostacinova çifti yangından 12 metreden caddeye atayarak ağır yaralı olarak kurtuldu. Komadan çıkmasının ardından ifadesine başvurulan Ayşe Kostanichev’a soruşturmanın seyrini değiştirecek bilgiler verdi.
'ÇIĞLIKLARLA UYANDIK'
Alman makamları kundaklama eylemini bir kişinin şahsi nedenlerle yapmış olabileceği olgusundan hareket etseler de Ayşe ifadesinde yaşadıklarını ‘Biz yukardaki ölen kuzenlerimizin seslerine, bağrışmasına uyandık. Dumanları gördük, yandığımızı anladık. Yatak odamızın kapısını açtık. Kaçmak için oradaki küçük koridorda kayıp düştük. Yerler ıslaktı. Yere düşmemizle ayaklarımız bu sıvının etkisi ile alev aldı, yeniden yatak odasına geri döndük’ sözleri ile dile getirdi.
Bu ifadeden anlaşıldığına göre binanın girişindeki ağaç merdivenler kundaklanmadan önce, tek tek daire kapıları altından 3. ve 4. kattaki evlere yanıcı cisim dökülmüştü. Bu ifade sadece ev sahibine kızılıp binanın yakıldığı tezini yetersiz kılıyor. Zira, Kundaklamayı gerçekleştirenlerin sadece binayı değil evde oturanları tek tek katletmek amacıyla yangını planladıkları gerçeğini ortaya koyuyor.
İKİNCİ SUÇ DUYURUSU
Bu ifade görgü tanıklarının evi yakan kişilerin ‘üç kişi’ olduğuna dair gözlemleri ile de uyuşuyor. Avukat Adnan Menderes Erdal bu gerçekler ışığında ikici bir suç duyurusu hazırladı. Kostanicheva ailesi Wuppertal Savcılığına giderek yeni ifadeyi de kapsayan yeni bir suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusunun ekine binanın yıkılmaması gerektiğine dair statikci mühendis Alexander Fischmann’ın bilirkişi raporu da eklenerek binadaki inşaat çalışmalarının derhal durdurulması talep edildi. Buna rağmen binadaki suç delillerinin yok edilmesi tüm hızıyla devam ediyor.
MECLİS HEYETİ SOLİNGEN’DE
Öte yandan AK Parti İstanbul Milletvekili, Dışişleri Komisyon üyesi ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi Seda Gören Bölük, bir heyet ile Solingen mağdurlarına taziyede bulundu.
25 Mart’ta Solingen’de kundaklanmış olan bina önüne gelen AK Parti Milletvekili Seda Gören Bölük, bina önünde Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul’dan bilgi aldı ve ardından ölenlerin anısına bina önüne çiçek bırakıp, dua etti. Daha sonra milletvekili Gören Bölük ve Başkonsolos İzbul, kundaklanan binanın 3. katından aşağı atlayan ve hâlâ hastanede tedavileri süren Bulgaristan vatandaşı soydaşlar Ayşe ile Nihat çiftine geçici olarak tahsis edilen eve gittiler. Bu evde Ayşe ile Nihat çiftinin yangından kurtulan 8 aylık bebekleri Salih, dedesi, babaannesi Selime Kostadinova ve halası Merzuha Kostadinova ile birlikte yaşıyor.
YAKILAN BİNAYA SUÇÜSTÜ
Türk heyetinin Solingen’i ziyaret ettiği esnada resmi heyetin olay yerine gelmesinden önce ailenin avukatı Adnan Menderes Erdal, iki basın mensubu ile olay yerine geldi. Olay yerine geldiklerinde binanın giriş kapısının söküldüğünü ve binada çalışanların olduğunu fark etmeleri üzerine yanan binaya girdiler. Görgü tanıkları işçilerin 4 vatandaşımızın öldüğü çatı katına fiziki müdahalede bulunduklarını bilgisini alan avukat Adnan Menderes Erdal ihbar üzerine 16 metre yüksekliğindeki iskelelere tırmanarak binanın yanan iç kısmını iki basın mensubu ile birlikte fotoğrafladı. Dördüncü kat, tavan arasına geldiklerinde ise işçilerin binanın cephe tarafındaki iskelede çalıştıklarını bizzat gördü. Dört soydaşımızın yaşamını yitirdiği tavan arasındaki iki havalandırma penceresinin sol ve üst taraflarının işçiler tarafından kesilerek, bina konstrüksüyonuna müdahale edilerek, pencerelerin yangından sonra binada bulunan işçilerin müdahalesi ile büyütüldüğünü tespit edildi.
Almanya’nın Solingen şehrindeki kundaklama olayı ve gizemli sonuçları Bulgaristan Parlamentosunun ardından Avrupa Parlamentosu gündemine de taşınmıştı. Olayın ardından 15 gün geçtikten sonra yetkili Savcı Daniel S. isimli bir Almanın Türk ailelerin evini yakarak öldürdüğü kuşkusu ile yakalandığını duyurdu. Bir Cinayet teşebbüsü esnasında yakalanan sanığın tutuklanma esnasında Nazi sloganı atarak ‘Sieg Heil’ diye bağırdığı bildirildi.