Ekonomist Serkan Özcan, Mehmet Şimşek’in istifa iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan dedikoduları yalanlamadan piyasa sakinleşmez" diyerek hükümete çağrıda bulundu. Özcan, güven kaybının ekonomiye verdiği zarara da dikkat çekti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iki hafta önce istifa etmeye niyetlendiği, ancak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın araya girmesiyle bu kararından vazgeçtiği iddiaları gündemi sarsmış durumda. Şimşek'in istifa sebebi olarak “zenginlere vergi affı meselesi” gösterilirken, bu iddiaların ardından iktidar kanadından peş peşe açıklamalar geldi.
Söz konusu iddialar ve ekonomi yönetimine dair belirsizlikler üzerine, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve ekonomist Serkan Özcan sosyal medya hesabından dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Özcan, ekonomiye dair ortaya atılan dedikoduların, son yıllarda sıklıkla yaşanan benzer olayların yalanlanmasına rağmen gerçek çıktığını belirtti.
"GÜVEN DUYGUSU BİR KERE KAYBEDİLDİ Mİ TOPARLAMAK ZOR OLUR"
Özcan, "Siyaseti ve bürokrasiyi gece kararnameleriyle idare etmiş olmanın hazin sonuçları yaşanmaktadır," diyerek iktidarın ekonomi yönetimine yönelik eleştirilerini sürdürdü. Özcan’a göre, bu tür dedikoduların piyasalar üzerindeki olumsuz etkisini azaltmanın tek yolu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadrosuna açık ve net bir şekilde sahip çıkmasıdır. Özcan, "Güven duygusu bir kere kaybedilir ve sonrası hep şüphedir," diyerek güven kaybının uzun vadede geri dönülemez sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Ekonomi yönetimine dair “dedikoduların” başta döviz olmak üzere piyasaları etkilemesinin temel nedeni, son 4-5 yıllık dönemde ortaya atılan birçok benzer iddianın önce yalanmasının aksine sonra gerçeğe dönüşmüş olmasıdır.
— Serkan Özcan (@serkanozcan1) August 21, 2024
Siyaseti ve bürokrasiyi gece kararnameleriyle idare etmiş…
İşte Özcan'ın o yorumunun tamamı:
"Ekonomi yönetimine dair “dedikoduların” başta döviz olmak üzere piyasaları etkilemesinin temel nedeni, son 4-5 yıllık dönemde ortaya atılan birçok benzer iddianın önce yalanmasının aksine sonra gerçeğe dönüşmüş olmasıdır.
Siyaseti ve bürokrasiyi gece kararnameleriyle idare etmiş olmanın hazin sonuçları yaşanmaktadır.
Herkesin aklında; gazete manşetleriyle ya da sosyal medyadaki trollerle itibar suikasti yapılarak “kelleleri alınan” isimler vardır.
Bugünkü iktidarın; yüksek faize dayanan, neredeyse hiçbir yapısal politika değişikliği ile desteklenmeyen, maliye politikalarında cılız kalan ve kısa vadeli sermaye girişini özendirmek dışında hedefi olmayan sözde ekonomik programına milletin sabrı her geçen gün daha da azalmaktadır.
Hal böyleyken ortaya atılan “dedikoduları” etkisiz hale getirmenin yegane yolu, Sn.Cumhurbaşkanı’nın çıkıp açık ve kesin bir dille kadrosuna sahip çıkması ve programının güçlenmesini sağlamasıdır.
Son söz:
“Güven duygusu bir kere kaybedilir ve sonrası hep şüphedir”."
