Sera gazına boğuyorlar! 25 şehir adeta dünyayı yok ediyor

Sera gazına boğuyorlar! 25 şehir adeta dünyayı yok ediyor

Dünya genelinde 167 şehrin emisyon verileri karşılaştırıldı ve sera gazının salınımı ile ilgili dikkat çeken bir makale yayınlandı. Buna göre, karbon salımının yüzde 52'sinden sorumlu 25 şehrin 23'ü Çin'de bulunuyor. Ayrıca ilk 25'te yer almasa da İstanbul'da Avrupa'da en çok karbon salımı yapan şehirler arasında.

Küresel ısınmaya neden olan sera gazı salımının yarıdan fazlası 25 büyükşehirde.

Frontiers in Sustainable Cities adlı bilimsel dergide yayınlanan makalede, dünya genelinde 53 ülkeden 167 şehrin emisyon verileri karşılaştırıldı.

25 ŞEHRİN 23'Ü ÇİN'DE

Buna göre karbon salımının yüzde 52'sinden sorumlu 25 şehrin 23'ü Çin'de bulunurken, listeye giren diğer iki şehir Moskova ve Tokyo oldu.

Çalışmada ilk 25'te yer almasa da İstanbul, Moskova ile birlikte Avrupa'da en çok karbon salımı yapan şehirlerden biri olarak gösterildi.

Kişi başına düşen emisyon miktarları karşılaştırıldığında ise gelişmiş ülkelerdeki şehirler gelişmekte olan ülkelerdeki şehirlerden daha üst sıralarda yer aldı.

VERİLER 2005 YILINA KADAR GİDİYOR

Araştırmanın yazarlarından, Sun Yat-sen Üniversitesi'nden Çevre Bilimci Shaoqing Chen, bulguların şehir merkezlerinin küresel ısınmada nasıl bir rol oynadığını ve yine emisyonları azaltmadaki önemini ortaya koyduğunu vurguluyor.

Şehirleri karşılaştırmakta kullanılan verilerin bazılarının 2005 yılına kadar gittiğini belirten Chen ve makalenin diğer yazarları bu durumun tutarlılık sorunu nedeniyle karşılaştırma yapmayı zorlaştırdığını belirtiyor.

Euronew'in aktardığı habere göre, uzmanlar yine de sonuçların küresel ısınmayla mücadele için çalışmanın önemli bir veri sağladığını belirtiyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
4 Yorum
  • Analiste… / 17 Temmuz 2021 23:50

    2050, 3060 falcılıklarını katmadan da küresel klima değişiminin inkar edilemeyecek kadar açık bir gerçek olduğunu anlatabilirdiniz. Herhalukarda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerektiği açık. Kanala karşı olmak, sadece 25 m derinliği ve gerektiği an kapatılabilir olması dolayısıyla bütün muhtemel ekolojik etkisinin her an müdahale edilerek sıfırlanabilecek yapıda olmasına rağmen İstanbulun sonunu getirecekmiş gibi lanse etmek iğreti kaçıyor.

    Yanıtla (0) (8)
  • Analist / 17 Temmuz 2021 22:43

    Sera gazı demek, Sera içerisindeki rutubetli yaşam demektir. Konya Kelebekler vadisinin içerisi gibi demek. Hamam yada kaplıca gibi demek. Tüm deniz kıyıları seragazı etkisi altındadır. Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı şehirleri başı çekmektedir. Kanal İstanbul ile boğazda akıntı yavaşlayacağından ısınma yükselecek ve buharlaşma fazlalaşarak Sera gazı etkisi artacaktır. Ayrıca Kanal yüzeyindeki buharlaşma ile Sera gazı etkisi iyice İstanbul'da yükselecektir. Sera Gazı etkisi İstanbul'da %50 artacak.

    Yanıtla (5) (0)
  • Analist / 17 Temmuz 2021 22:33

    Sera gazını durdurmak için, tüm doğalgaz ve kömür ile ile çalışan termik santrallerin kapatılması gerekir. Trafikte LPG, Motorin ve benzinin yasaklanması, elektrik veya hidrojen enerjisine geçilmesi gerekir. Konutlarda kalorifer yakıtı olarak hidrojene geçilmesi gerekir. Isınmada kömür ve doğalgazın yasaklanması gerekir. Sanayide doğalgaz yasaklanması, yerine ise elektrik ve hidrojene geçilmesi gerekir. RES ve GES ile Hidrojen üretim tesisleri kurulması gerekir.

    Yanıtla (2) (0)
  • Analist / 17 Temmuz 2021 22:27

    2030 yılından sonra artık Türkiye'nin Güneydoğu illerinde yaşamak mümkün değil. Yani Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin gibi. Bir taraftan küresel ısınma, diğer taraftan sera gazı etkisi. 2040 yılından sonra ise Akdeniz'de yaşamak mümkün olmayacak. Yani Hatay, Adana, Mersin, Antalya, Muğla gibi. 2050 yılından itibaren ise Malatya, Elazığ, Tunceli gibi. 2060'dan itibaren Aydın, Denizli, İzmir, Manisa gibi. Kuzeye göç başlayacak. Kayseri, Yozgat, Sivas, Erzurum, Kars değerlenecek.

    Yanıtla (3) (2)
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN