Cezaevinden yazdığı yazısında 'Nasıl bir cumhurbaşkanı adayı' sorusunun bu sıralar çok revaçta olduğunu söyleyen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, adaylık kriterini açıkladı. Demirtaş, sorulara verdiği cevaplarda 'çaktırmadan' kendisini tarif ettiğini de belirtti.
Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanları'ndan Selahattin Demirtaş, "Aşkı bilmeyene oy yok" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında kendisine sorulan sorulara yanıt veren Demirtaş, kendisiyle ilgili de adaylık sinyali verdi.
Yazısına, "En ciddi siyasi analizlerimden birini yazıyorum" diyen Demirtaş, "Başlık, okunduğu kadar hafif değil; aşk hiç değil" dedi.
"HIRSTAN VE KİBİRDEN AZADE"
Demirtaş, "Nasıl bir cumhurbaşkanı adayı” sorusu bu sıralar çok revaçta. Bana da soruyorlar, çaktırmadan kendimi tarif ediyorum" diyerek adaylık konusunu açtığı yazısına şu şekilde devam etti:
Herkes öyle yapmıyor mu? Dürüst, bilgili, cesur, deneyimli, hırstan ve kibirden azade, demokratik değerleri içselleştirmiş, gelmişi geçmişi temiz vs. Tamam, bu türden genel geçer kriterlere eyvallah diyelim. Ama bir kriter var ki hepsinden önemli, hepsinden kıymetlidir: Aşk’ı biliyor mu? Hiç âşık olmuş mu? Bu sorunun kıymetini ancak aşıklar bilir ve ancak aşkın ne demek olduğunu çözebilmiş ölümlüler cevabın ne kadar önemli olduğunu idrak edebilir.
"KRİTERLERİNİZE AŞKI DA EKLEYİN"
"Önce kendi hayatlarımızdan başlayarak her şeyi yeniden ve farklı düşünmek, hayatımızı yeniden kurmak zorundayız" diyen Demirtaş, şunları yazdı:
"'Açık et pazarına' dönüşen dünyamızda Tinder mindırların bile on milyonlarca kullanıcısı, alıcısı varken kim neylesin aşkı demeyin. Aşk bir yaşam biçimi, hayata bakış açısıdır.
Ölüm korkusunu yenmenin, ötekini sevmenin, doğanın bir parçası olduğumuzu anlamanın mucizevi sırrıdır aşk. Aşkı bilmeyenden, kıymet vermeyenden korkun bence. Ayrıca âşık olmak, aşkı çözmek için işin felsefesini bilmeye gerek yok. Siz aşkı çözemeden aşk sizi çözer, merak etmeyin.
Kasıntı, kuruntu, abartı tiplerden kurtulmak istiyorsanız seçim kriterlerinize "aşk"ı da ekleyin derim. En azından bu tür uyduruk, göstermelik "seçme" zorunluluğunun ortadan kalkacağı özgür zamanlara kadar böyle davranın."
ALTILI MASA GÖNDERMESİ
Yazısını, "Ben olsam her yerde yüksek sesle bağırırdım: "'Âşık olmayana, aşkı bilmeyene oy yok!'" diye bitiren Demirtaş, bunların hemen öncesinde de altılı masaya ve parlamenter sisteme gönderme yapan şu satırları yazdı:
"Yani ez cümle, "parlamenter sistem", "başkanlık sistemi", "altılı veya üstülü masa" falan tamam da hiç âşık oldun mu be kardeşim? Dünyaya, evrene, insana, topluma, doğaya, diğer canlılara, ötekine hiç başka bir gözle bakmayı başardın mı? Yoksa dinlerin, ideolojilerin ve devletin kafana tıkıştırdıklarıyla mı yetindin bugüne kadar?"