Hatay Antakya’daki İlke Apartmanı’nda depremlerin ardından yaklaşık 25 kişi kayboldu. Babası, annesi ve kardeşini arayan Nur Delen de annesinin ve babasının seçmen listesinde olduğunu söyledi. Nur Delen, “Annem ve babam seçmen olarak gözüküyor. Apartmandaki kayıp 25 kişi de o şekilde gözüküyor. Avukatla gaiplik kararı da aldırdık. Nasıl oluyor da seçmen kaydında çıkıyorlar?” diye sordu. Yaşananlar sandığa 45 gün kala seçim güvenliğini yeniden tartışmaya açtı.
Depremlerin ardından enkazlarda bulunamayan ve kaybolan kişilerin seçmen listesinde yer aldığı belirtildi. Hatay Antakya’da Güzelburç Mahallesi’nde yer alan İlke Apartmanı’nda yaklaşık 25 kişi kayboldu. Babası İsmet Delen, annesi Canan Delen ve kardeşi Efe Delen’i arayan Nur Delen de annesinin ve babasının seçmen listesinde olduğunu söyledi.
Nur Delen “Annem ve babam seçmen olarak gözüküyor. Apartmandaki kayıp 25 kişi de o şekilde gözüküyor. Avukatla gaiplik kararı da aldırdık. Nasıl oluyor da seçmen kaydında çıkıyorlar?” diye sordu.
Cumhuriyet'ten Rengin Temoçin'in haberine göre, CHP Hatay Milletvekili avukat Suzan Şahin “Ölüm kayıtları savcılık tarafından nüfusa bildiriliyor ancak kayıp olanı öldüremezsiniz. Kendi isteğiyle mi, kazada mı, göçük altında mı kayıp? Çünkü mülkiyet, miras gibi haklarını da öldürmüş olursun. Gaip ilan etmek için kendi yakınlarının mahkemeye başvurması lazım” dedi.
'DEPREMZEDELERİ AFAD GÖTÜRDÜ AMA SEÇİM İÇİN BİR PLANLARI YOK'
Gözlemcilerin kimliksiz kimseye oy kullandırmaması gerektiğini belirten Şahin, “Bu iktidar seçim konusunda da deprem bölgesindeki seçmenler için bir eziyet yarattı. Bu insanların evleri barkları yok, göçtüler. Kendi şehirlerini yönetecek kişileri kendileri seçmek istiyorlar. Onları AFAD götürdü ama seçim için getirme programı hazırlamıyor. Sandıklar çadır kentlerde mi kurulacak okullarda mı? Çadır kentlerdekileri tanımıyor kimse. Nüfus cüzdanındaki kişi mi? Denetlemek zorlaşıyor bu şartlarda” ifadelerini kullandı.
'YÜKSEK SEÇİM KURULU HAREKETE GEÇMELİ'
Hukukçu Prof. Dr. Metin Günday ise seçim güvenliği açısından sıkıntı olduğunu belirterek, “Kayıpların akıbeti ne oldu? Kayıpların yerine oy kullanılırsa ne olur? Anayasaya baktığımızda YSK’nin görevi, seçimlerin başlamasından bitimine kadar seçimi düzen içinde yapma ve yaptırma. Her şeyden önce Yüksek Seçim Kurulu’nun bu konuda harekete geçmesi ve gerekli işlemleri yapması gerekir” diye konuştu.