Meclis'e giden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, orada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sınır dışı konular hakkındaki sorulara da yanıt veren Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içi ve sınır ötesinde ülkesinin ve milletinin hak, alaka ve menfaatlerini korumak ve kollamak için teröristle mücadelesini 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışı içinde aralıksız sürdürdüğünü açıkladı.
Hulusi Akar, Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yunanistan'da 19 Mayıs 1919'un yıl dönümünde yapılan bazı etkinliklerle açıklamalara ilişkin değerlendirmesi sorulan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içi ve sınır ötesinde ülkesinin ve milletinin hak, alaka ve menfaatlerini korumak ve kollamak için teröristle mücadelesini "ölürsem şehit, kalırsam gazi" anlayışı içinde aralıksız sürdürdüğünü söyledi.
Bu mücadelenin başarıyla devam ettiğini, Mehmetçiğin verilen görevleri büyük bir başarıyla yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini dile getiren Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kapsamda son olarak başlattığımız Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım Harekatı da planlandığı şekilde bölgedeki zor arazi ve hava koşullarına rağmen büyük bir başarıyla devam ediyor. Mehmetçik, teröristlerin inlerini başlarına yıktı, yıkmaya devam ediyor. Yapılan mücadele kapsamında şu ana kadar 121 terörist etkisiz hale getirildi. O bölgedeki mağaralar, inler, barınakların hepsi tek tek kontrol ediliyor ve teröristlerin başlarına yıkılıyor."
"TSK'NIN TEK HEDEFİ TERÖRİSTLER"
Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Akar, "Bizim mücadelemizde, bugüne kadar olduğu gibi bir farklılık yok. Biz, teröristle mücadele ediyoruz. PKK/YPG teröristtir, DEAŞ teröristtir ve bunların ülkemize, milletimize, sınırlarımıza verdikleri zararın önlenmesi için yapılması gereken neyse birliklerimiz, komandolarımız, hava kuvvetlerimiz, personelimiz, yapılması gereken neyse bugüne kadar yaptı, yapmaya devam ediyor." diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin faaliyetlerinin, uluslararası hukuk çerçevesinde, insan haklarına saygılı, çevreye, masum insanlara zarar vermeden gerçekleştirildiğini belirten Akar, şunları kaydetti:
"İsrail yönetiminin, askerlerinin yaptığı gibi uluslararası hukuku, insan haklarını hiçe sayarak herhangi bir faaliyetimiz asla söz konusu değil. Çok açık ve net bir şekilde, bizim yaptığımız şeffaf bir mücadeledir, teröristle yapılan mücadeledir. Biz bunu sürdürürken, başta Irak olmak üzere tüm komşularımızın sınırlarına, egemenlik haklarına saygılıyız. İyi komşuluk ilişkilerine çok önem veriyoruz. Bu çerçevede mücadelemizi ve faaliyetlerimizi sürdürüyoruz."
"TAM ANLAMIYLA PROVOKASYON"
Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki gelişmelere de değinen Akar, şöyle devam etti:
"Yunan komşularımızla diyalog içinde, uluslararası hukuka uygun, iyi komşuluk ilişkilerine saygılı bir şekilde sorunlarımızı çözmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz. İstişari görüşmeler, ayrıştırma görüşmeleri başlamış ve devam ederken önümüzdeki hafta uzaktan da olsa güven artırıcı önlemler çerçevesinde Yunan muhataplarımızla görüşmemiz olacak. Kendilerini dördüncü toplantının yapılması için Ankara'ya beklediğimizi bir kez daha ifade edeceğiz. Bu çalışmalar sürerken 19 Mayıs'ta Yunan bazı siyasilerin, askerlerin gerçekten mesnetsiz, yakışıksız, tarihi gerçeklerle örtüşmeyen, tarihi tersinden okuyan birtakım ifadelerle ortaya çıkmış olmaları, gerçekten provokatif değil de nedir? Bunlar tam anlamıyla provokasyondur. İyi niyetli çalışmalarımızı tahrip etmek için adeta ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar."
Türk tarihinin çok açık olduğunu ifade eden Akar, "Bugün olduğu gibi dün atalarımız da insan haklarına saygılı davranmışlardır, biz de aynı şekilde davranmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra özellikle 1919-1921 yılları arasındaki Yunan mezaliminin ne olduğunu bütün dünya biliyor. Hal böyleyken Türkiye'yi, asil milletimizi pervasız, sorumsuz şekilde bu görüşmelerin başladığı bir dönemde suçlamak, gerçekten görüşmelerden kaçmak, karşılıklı siyasi sözlerin ertelenmesi, tahribi için yapılan gayrettir." değerlendirmesinde bulundu.
Hulusi Akar, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da dikkati çekerek, "İsrailli yöneticilerin insan haklarını göz önünde bulundurmaları, uluslararası hukuka saygı göstermeleri, Filistinli kardeşlerimizin haklarına saygı göstermeleri lazım. Bütün bu zulmü, mezalimi izleyen ve her zaman dillerinden düşürmedikleri insan hakları ve uluslararası hukuku unutan dünya kamuoyunun da ülkelerin yöneticilerinin de bu hususa bu şekilde yakından bakmalarını bekliyoruz." görüşünü paylaştı.
"KANDİLİN IŞIKLARI SÖNDÜ"
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hedefimiz Kandil" açıklamasını hatırlatarak, "Bunu bir operasyon sinyali olarak algılayabilir miyiz?" sorusuna Akar, şu yanıtı verdi:
"Biz, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Takriben 40 yıldan beri asil milletimizin başına musallat olan bu beladan milletimizi kurtarmak için 'ölürsek şehit, kalırsak gazi' anlayışıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. Teröristler neredeyse biz orada olacağız ve bu terör belasından asil milletimizi kurtaracağız. Kandil'in artık ışıklarının söndüğünü, karardığını, sonlarının geldiğini gördüklerini hepimiz görüyoruz. Bunun bir an önce anlaşılmasını ve adalete teslim olmalarını bekliyoruz."