6 Şubat’ın acısı yıl dönümünde tazelenirken, Adalet Bakanı Tunç’un açıkladığı veriler, afetzedelerin adalet talebinin yerini bulmadığını gösterdi. 39 bin binanın yıkıldığı 11 ilde sadece 369 dava açıldı. Tutuklanan kişi sayısı ise 267’de kaldı. Tepki çeken mevcut tabloya ‘Bir yıl geçmesine rağmen adalet hâlâ enkaz altında’ yorumu yapıldı.
YIKILAN 39 BİN BİNAYA 267 TUTUKLAMA
11 şehirde yıkıma neden olan Kahramanmaraş depremlerinde 53 bin 537 kişi öldü, 107 bin 213 kişi yaralandı. 38 bin 901 bina yıkıldı, 311 bini kullanılamaz hale geldi. 3 milyon 549 bin kişi tahliye edildi. 14 milyon kişinin etkilendiği afetin birinci yılına ilişkin konuşan Adalet Bakanı Tunç’un açıkladığı veriler ise adalet duygusunu zedeledi. Buna göre tabut binalara ilişkin delil toplamak için 900 bilirkişi görevlendirildi. 812 rapor tamamlandı. 1783 dosya bilirkişideyken, 1007 dosya bilirkişiye gönderilmeyi bekliyor. Soruşturmalarda 369 iddianame hazırlandı. 267 kişi tutuklandı. 984 kişi adli kontrolle bırakıldı. 2 bin 825 kişinin yargılanması ise devam ediyor.
BÜYÜK YIKIMDA DEVLETİN SUÇU YOK
Yıkılan tabut binalara ilişkin müteahhitlere, inşaat denetimcilerine ve teknik personele davalar açıldı. Ancak müteahhitler odaklı süren soruşturmalarda, yapı izni veren, projeyi onaylayan, denetimi eksik veya yapmayana dava açılmadı. Bir yıl geçmesine rağmen hiç bir kamu görevlisi, seçilmiş belediye başkanı veya belediye meclisi üyesi, inşaat projesinin onaylanmasındaki rolleri nedeniyle yargılanmadı. Simgeleşen ve 80 kişinin öldüğü Hatay Devlet Hastanesi’ne yönelik soruşturmada da ihmallere karşılık tek bir kamu görevlisi sorumlu tutulmadı. Mevcut tabloya ‘Yıkımda devletin suçu yok’ yorumları yapıldı. ‘Adalet de hâlâ enkaz altında duruyor’ tepkisi yükseldi.
53 BİNDEN FAZLA ÖLÜM SADECE 267 TUTUKLU
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti ama sorumlular hâlâ yargıya hesap vermedi. Resmî rakamlara göre; 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği afet sonrası tutuklananların sayısı 267. Henüz yargılanan kamu görevlisi de yok. Adalet Bakanı Tunç “369 iddianame mahkemelere sunuldu ve davaları açılmış durumda” dedi.
Türkiye, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli Pazarcık 7.7 ve Elbistan 7.6 depremleriyle sarsıldı. Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Adana, Kilis ve Elazığ’da yıkıma yol açan afetin üzerinde 1 yıldan fazla bir zaman geçti. Resmî rakamlara göre; 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi yaralandı. 11 ilde, 38 bin 901 bina yıkıldı. Bölgeden 3 milyon 549 bin kişi tahliye edildi. Evsiz kalan 691 bin depremzede 414 konteyner kentte yaşam mücadelesini sürdürüyor. Hâlâ çadırlarda ikamet edenler bulunuyor. Yaşananların sorumluları ise hukukî anlamda cezalandırılmadı. Kamu görevlileri hakkında soruşturmalar başlatıldı ancak henüz dava açılmadı.
812 BİLİRKİŞİ RAPORU
Adıyaman’ın Besni ilçesinde, TRT Haber’in canlı yayınına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un verdiği bilgiler de adaletin enkaz altında kaldığını gözler önüne serdi. Depremin ardından kriz merkezi oluşturduklarını aktaran Tunç “Her şehre koordinatör başsavcı gönderdik. Yaklaşık 900 bilirkişi, yıkılan binalara ilişkin delil olacak örnekleri almak üzere bölgede faaliyet gösteriyor. Soruşturmalar titizlikle yürütülüyor. Binalarda kusur durumunun net bir şekilde ortaya çıkarılması lazım. Bu kapsamda şu anda 812 dosyada bilirkişi raporu geldi. 1783 dosya bilirkişide. 1007 dosya da bilirkişiye gönderilmeyi bekliyor. Bunlar ceza soruşturmaları. Şu anda 267 tutuklu var, 984 de adli kontrol... 2 bin 825 kişinin yargılanması devam ediyor. 369 iddianame mahkemelere sunuldu ve davaları açılmış durumda” diye konuştu. İdari yargıda da açılan davaların olduğunu belirten Bakan Tunç, “Toplam 54 bin 436 dava açıldı 11 vilayetimiz bakımından. Bunların 42 bin 359’u hasar tespiti ve yıkım kararına karşı. 24 bin 354’ü sonuçlandı. 4 bin 496’sının yıkılmaması gerektiğine karar verildi” ifadelerini kullandı.
YARGI PAKETİ HAZIR
8. Yargı Paketi’nin taslağının hazır olduğunu, yerel seçimlerden önce yasalaşmasını ümit ettiğini kaydeden Tunç, yargıda yaşanan Can Atalay kriziyle alakalı ise şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay, anayasanın maddelerini farklı yorumladı. Anayasanın 148. maddesinde ‘Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruyla kanun yolu incelemesi yapamaz’ diye bir hüküm var. Adliye mahkemelerinden gelen kararların son inceleme merci Yargıtay, idari yargıdan gelen kararların son inceleme yeri Danıştay’dır. Bir görev taksimi yapmış anayasamız. Eğer kanun yolu incelemesi yaparak Yargıtay sürecinden geçmiş bir kesin hükmü siz bireysel başvuru yoluyla denetlerseniz işte o zaman yetki karmaşası ortaya çıkıyor. Bağlayıcılık bakımından bakılırsa Yargıtay’ın kararları da bağlayıcı.”
