Adana’da 6 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni C.C. hakkında 135 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Adana’da biri 12, diğerleri 11 yaşında olan 6 kız çocuğuna cinsel istismarla suçlanan öğretmenin 135 yıla kadar hapsi istendi. 6 aileden 2'sinin şikayetçi olmadığı dosyaya ilişkin iddianamede, öğretmenin suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmediği, mağdurların anlatımlarıyla birbirlerini doğruladıkları ifade edildi.
Adana’da bir ortaokulun 5’inci sınıfında eğitim gören kız öğrenciler E.K. (12), E.B. (11), F.B.Y. (11), F.N.K. (11), Z.E. (11) ve B.K. (11), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni C.C’nin kendilerine sınıf içinde cinsel istismarda bulunduğunu ailelerine anlattı.
Öğrencilerin anneleri, 6 Mayıs’ta savcılığa giderek öğretmen hakkında suç duyurusunda bulundu. 11 Mayıs’ta gözaltına alınan C.C. tutuklandı.
Soruşturma tamamlandı. C.C. hakkında, 12 yaşından küçük mağdurların cinsel istismarı suçundan iddianame hazırladı. Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame, kabul edildi.
Savcı, C.C’nin her bir kız çocuğu için 22 yıl 6’şar ay olmak üzere toplam 135 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını talep etti.
İddianamede, cinsel istismara uğradığı iddia edilen 6 kız öğrencinin Çocuk İzlem Merkezi’ndeki ifadelerine yer verildi.
Öğrencilerden F.B.Y, öğretmenleri C.C’nin birinci dönemin sonundan beri sürekli kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia etti. Öğretmenin vücudunun özel bölgelerine dokunduğunu anlatan kız öğrenci, dua okuduğu zaman öğretmeninin kendisine dokunduğunu, uzaklaştığında öğretmenin kendisine, “Sen benden neden ayrılıyorsun, gel yanıma.” dediğini, belinden tutup, kendisine doğru çektiğini söyledi.
Kız öğrencilerden B.K. da öğretmenin sınıfta devamlı ders sırasında kendisine dokunup, vücudunun değişik yerlerine bazen yavaş yavaş bazen de hızlı hızlı vurduğunu, ne amaçla yaptığını bilmediğini kaydetti.
E.B. de öğretmenin 5’inci sınıfın başından bu yana vücudunun değişik yerlerine dokunmaya başladığını iddia etti. Birinci dönemin sonuna kadar öğretmenin omzuna dokunduğunu, ikinci dönemde ise farklı yerlerine dokunmaya başladığını öne süren E.B., son iki aydır da dua okurken bile vücudunu ellediğini, kendisine doğru çektiğini söyledi.
“KIYAFET DEĞİŞTİRİRKEN SINIFA GİRDİ”
Öğrencilerden E.K. ise öğretmenin yanına gidip, dua okuyamadığı zaman omzundan tutup kendisini sarstığını, vücuduna önce hızla sonra yavaş halde vurduğunu söyledi.
Kız öğrenci, öğretmenin bazı öğrencileri dua okurken kendine doğru çektiğini ayrıca beden eğitimi dersi için kıyafetlerini değiştirdikleri sırada sınıfa aniden girdiğini de iddia etti.
Diğer öğrenciler Z.E. ve F.N.G. de sanık öğretmenin diğer kız öğrenciler gibi kendilerinin de vücutlarına vurup, dokunduğunu iddia etti.
ÖĞRETMEN İDDİALARI REDDETTİ
İddianamede 4 kız öğrencinin ailesinin C.C’den şikayetçi olduğu, 2 ailenin ise şikayetçi olmadıkları belirtildi.
İddianamede C.C’nin savunmasına da yer verildi. Ders esnasında sınıfta yaramazlık yapan öğrencilere karşı omuz üst kısmından hafifçe dokunarak uyarmalarının olduğunu, özellikle seçip dokunduğu herhangi bir öğrencisi olmadığını savundu.
Öğrencilerine yönelik temaslarının kesinlikle cinsel amaçlı olmadığını iddia eden C.C., öğrencilerinin neden bu şekilde ifade verdiklerini bilmediğini, derse başka bir öğretmenin girmesini istiyor olabileceklerini belirterek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan etti.
“ZİNCİRLEME SUÇ HÜKÜMLERİ UYGULANMALI”
İddianamenin not bölümünde, C.C’nin savunmasına itibar edilmediği vurgulanarak şunlar kaydedildi:
“Söz konusu eylemleri mağdurlara yönelik olarak farklı tarihlerde birden çok kez işlemiş olması nedeniyle hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği şüphelinin suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmediği, mağdurların anlatımlarının birbirlerini doğruladıkları, tanıkların şüphelinin temaslı eylemde bulunduğuna ilişkin anlatımlarının bulunduğu, şüphelinin mağdurların omuzlarına sadece uyarma amacıyla dokunduğunu beyan ettiği, bu kapsamda mağdurların öğretmeni olan şüphelinin üzerine atılı suçun sabit olduğu anlaşılmaktadır. Şüphelinin yargılanmasının yapılarak kanun maddelerine göre 6 kez cezalandırılmasına, şüpheli hakkında güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur.”
