KARAR TV'de, Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı yönündeki soruya, "Türkiye'nin bu ucube sistemden kurtuluşunun önünde tıkaç olmayacağım. Kurtuluşu zora sokacak, toz zerresi kadar bir davranış içine girmeyeceğim" sözleriyle cevap veren İYİ Parti lideri Meral Akşener, MHP'nin anayasa teklifi için de net konuştu: Düzeltme amaçlı bir masada olmayacağız. Fakat Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nden vazgeçip parlamenter demokrasiye geçiş ile ilgili oturup konuşmaya varız.
Gündem Özel'in konuğu İYİ Parti lideri Meral Akşener, KARAR TV'de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Akşener, canlı yayında Taha Akyol ile Elif Çakır'ın sorularını cevapladı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik türbe önünde elleri bağlı gerekçesiyle başlatılan inceleme hakkında konuşan Akşener "Bence 'suçlu ama soruşturma izni vermeyeceğim' demek, çok vahim bir şey. Hukuk yok, kanun yok demek bu. Tek adam rejiminin yatayda ve aşağıdaki davranış biçimi bu. Adaletin ortadan kalktığı, trajik bir durum. Böyle bir iktidar zihniyetiyle karşı karşıyayız. İşte bütün bunlar tek adam rejiminin Türkiye'yi getirdiği noktadır.
Türbenin içine girdiğin zaman zaten dua edersiniz. Esas mesele şu: Fatih Sultan Mehmet Han'a hepimiz saygı göstermek durumundayız. Bu başka bir şey. Ama türbe tekmelenmiyor, böyle bir şey yok. Türkiye'nin düştüğü bu durumlara yazıktır, günahtır.
"BOYUN EĞMEK YERİNE STAJYERLİĞİ TERCİH EDERİM"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisine yönelik 'Stajyer bakan' sözlerine "Övünüyorum bu stajyer bakan sözünden. Bu stajyer bakan vesayet odakları ile hem de bir kısmının belinde silah varken, onlara kafa tuttu ama patronunun önünde kafayı eğmedi" diyerek karşılık veren Akşener, şunları kaydetti:
"Bana stajyer bakan demiş ancak Gün Sazak da 6 ay Bakanlık yaptı, gümrüklere getirdiği kanunları hala övüyoruz. Rahmetli Erbakan Hoca da 1 yıl başbakanlık yaptı. Erbakan Hoca'nın başbakanlığı döneminde İçişleri Bakanlığı yaptım. Biz, görevden almadık. Görevden düşürüldük. Bu stajyer bakan, vesayet odaklarıyla, hem de bir kısmının belinde silah varken kafa tuttu ama patronun önünde kafayı eğmedi. Boyun eğmek yerine böyle stajyerliği tercih ederim."
BAKAN KOCA'YA ÇİN TEPKİSİ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "Bugün Çin’den aşı gelecekti nerede diye soranlar, dün Çin ile aramızdaki hassas konuları kaşıyarak ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlardı. Başarılı olduklarını söyleyemem ama hasar verdikleri kesin" sözlerine de tepki gösteren Akşener, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Bakanı, Uygur Türklerine yapılan bu mezalimi hassas bir nokta olarak kabul etmiş. Söyleyecek bir şey bulamıyorum" dedi ve ekledi:
"Biz o zaman BionTech ile bağlantı kurun ama 'Rusya ve Çin ile de bağlantı kurun' dedik. Çin'in yaptığı pislik, aşı almayın manasına gelmedi bizim için. Çin'in yaptığını kabul etmek mümkün değil. Türkiye'nin ekonomisi pandemiye girildiğinde kırılgan olarak başladı ama Türkiye'nin kaynağı var mıdır? Vardır. Mesela, 13 uçakla gezmek bir kaynaktır, otomobil havuzları bir kaynaktır, 5 maaş alan danışmanlar bir kaynaktır. Yani israftan bahsediyorum. Biz dedik ki; israfın önüne geçin."
Parlamenter sisteme geri dönüş çabaları hakkında konuşan Meral Akşener "Kendi partimizin içinde yoğurduk ve bir taslak metin oluşturduk. Kapanmalar nedeniyle açıklayamadık. 26 Mayıs'ta grup konuşmamda açıklayacağım. Fakat Allah'ın emri değil. Bu bir yol haritası olacak" ifadelerini kullandı.
"EKONOMİ YÖNETMEK DE BİR ZİHNİYET MESELESİ"
Tam kapanma kararı sonrası vatandaşın daha da dara düştüğünü hatırlatan Akşener, şunları söyledi:
"Kapandık ne oldu? Çiftçinin elinde kalmış sebze, meyve çürür oldu ve anlaşıldı ki açık hava pazarlarının açılması lazım ve şimdi pazarlar açılıyor. Halbuki bu önceden düşünülse... Devlet dediğimiz şey; kurumlar manzumesi, kurallar manzumesi.
Bu kurumlardan bilgiler alınsa, STK'lardan bilgiler alınsa, dönülse muhalefetin de görüşleri alınsa ve bu kapanma eylemi planı hesaplı, kitaplı şekilde ilan edilmiş olsa bunları yaşamazdık. Hiç direkt yardım yapılmadı. Ekonomiyi yönetmek de bir zihniyet meselesi, bu kaynak ayırma meselesi, tercihle alakalı bir şey. Mesela, 100 milyar liralık paket açtılar nereye yönlendirildi?
"128 MİLYAR DOLAR ÇARÇUR EDİLDİ"
Bina stoklarına yönlendirildi, büyük çoğunluğu ucuz kredi haline döndürüldü, bina stoklarının eritilmesi dışında dolar alındı. Sonra dolar patladı. Zaten çok acayip bir şey var. 'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.' Ben böyle ekonomi kuramını duymadım. Duyanlar varsa, Nobel ödüllük bir durum. Şimdi ne oldu? Zıpladı. Onu düşürmek için MB Başkanı faizi arttırdı, o gitti ikinci Başkan faizi indirdi, gene gitti. Şimdiki, durumu aynı tutmaya çalışıyor. Eminim o da aynı tutmaya çalıştığı için yakın zamanda gider. Sayın Erdoğan'ın 'Faiz sebep, enflasyon sonuç' meşhur iddiası neticesinde 128 milyar dolar çarçur edildi.
"YOKLUK VAR, YOKLUK..."
Hatırlayın bir yazar kasa atılmıştı ve o insan da tutuklanmamıştı. Ekonomi o zaman da zordaydı. Zorluk sebebiyle Başbakan'ın önüne yazar kasa attı bir arkadaş. Derdini dile getirdi. 'Niye attın, vay hain, vatan haini, Fetöcü' denmedi. Bu ne biliyor musunuz? Yokluk var, yokluk. Açlık var, açlık. Geziyorum, esnaf saat 4'te siftah yapmadığını söylüyor. Esnaf o kadar önemli ki.
Böyle bir sistemin içinde çocuğuna bakacak, oğlunun, kızının yüzüne bakacak. Tablet yok, tablet. Bir evde, bir televizyonla bir şeye bağlanıyor çocuklar. O evlerin çoğunda internet yeterli değil. Ve siz , akşam eve bir şey götüremezseniz... Siz babasınız ya. Normal şartlarda protesto etmesi lazım. Protestoyu ettiği takdirde, bir giriyor hapishaneye çıkamıyor. İntihardan başka çare mi var?
"DÜN'ÜN ROMANYA'SI, BULGARİSTAN'I BİZİ GEÇMİŞ DURUMDA"
Ukrayna'ya, Vietnam'a gitmiş gençlerimiz var, burada rahatız diyorlar. Dünün Romanya'sı, dünün Bulgaristan'ı bizi geçmiş durumda. Hem demokrasi hem refah anlamında bizi geçmiş durumda. Orada yaşayanlar buranın iyi tahsilli gençleri var. Dönün bakın. Bu ülkenin Başbakanlık müsteşarı, Telekom'un Yönetim Kurulu üyesi oldu. İddiaya göre, yıllık 1 buçuk milyon dolar için. Olmaz. Ciddiyet nerede, hukuk nerede, kural nerede, kurum nerede? Ayıptır ya günahtır.
"UCUBE SİSTEMİN ÖNÜNDE TIKAÇ OLMAYACAĞIM"
Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı yönündeki soruya, "Türkiye'nin bu ucube sistemden kurtuluşunun önünde tıkaç olmayacağım. Kurtuluşu zora sokacak, toz zerresi kadar bir davranış içine girmeyeceğim" sözleriyle cevap veren Akşener, erken seçim ile ilgili de şunları kaydetti:
"Erken seçim bekliyordum ama öngörüm çıkmadı. Bir bilgiye dayanmayan öngörüde bulunmuştum. Genellikle kendi arkadaşlarımla ya da diğer siyasi partilerden insanlarla bir araya geldiğimde soruyorum. Kasım gibi bekliyorlar ama ben bunun için bir şey diyemeyeceğim. Sahada seçim talebi var. İki şey isteniyor benden, birincisi 'Sesimiz olun' diyorlar; ikincisi 'seçimi getirin.' Ama AK Parti'nin hem teşkilatları, hem yöneticileri, hem milletvekilleri, o kadar vatandaştan korkmuş ki gidemiyorlar, dolaşmıyorlar.
MHP'nin 100 maddelik anayasa teklifine de cevap veren Meral Akşener "Bu muhalif partilerinin kafasını karıştırıp, 'Partili Cumhurbaşkanlığı'nı biraz düzeltelim, masaya oturun' demekse biz yokuz. Bu netlikte de söyleyeyim" diye konuştu.
MHP'NİN ANAYASA TEKLİFİNE CEVAP
Hem parlamenter sistem tartışmalarını hem de MHP'nin 100 maddelik anayasa teklifini değerlendiren Akşener, şu ifadeleri kullandı:
"Bir sistem tasarımı yaptık; hukukun metnin üzerine giydirileceği bir sistem tasarımı. Bu Parlamenter Sistem'e geçişle ilgili kurumlar itibarsız hale getirildiği için vs. Bu kurumların tasarımını yaptık. Bunu önce kendi partimizden yoğurduk. Önce bir taslak metin oldu. Onu bütün arkadaşlarımız yeniden yoğurdu. Bir noktaya getirdik. Ben grup konuşmamda bunu açıklayacağım ama bu bir Allah'ın emri değil. Bu bir yol haritası.
Sayın Bahçeli kendi başına hazırladı, arkadaşlarına talimat verdi, öyle bir şey çıkarıldı mı, yoksa tam tersine, tam metin görüldüğünde herkesi düzeltme konusunda ikna edip, sonra bambaşka bir şeyle mi karşılaşırız, bu da benim geçmişe dayalı soru işaretimdir. Ama bu bizim o masaya düzeltme konusu olarak oturmayacağımızın...
Anayasa Mahkemesi kanunların hukuka uygun olup olmadığını takip eden bir mahkemedir. Sayın Bahçeli Anayasa Mahkemelerinin yöneticilerine kızabilirsiniz ama kurumsal olarak ateş ettiğinizde, o zaman siz kanunların uygulanmasına riayet eden bir makama karşısınız demektir, o zaman sizin kanunlarla derdiniz var demektir."
Akşener, ittifak tartışmaları ile ilgili "Onlar adına konuşmaktan çekiniyorum. Nazik ve zarif olmaya gayret etmeliyiz o saklı kalmak kaydı ile hem Gelecek Partisi'nin hem DEVA'nın Hem Saadet Partisi'nin hem CHP'nin birlikte bir sistemde yer alması gerektiğine inanıyorum. HDP ayrı girmeli, benim fikrim. Parlamenter sisteme geçinceye kadar farklılıklarımızı muhafaza edip müştereklerimizi öne çıkarıp hareket etmemiz gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada Sedat Peker'in kamu görevlileri ve siyasetçileri hedef alan açıklamaları hakkında ilk kez bir siyasi parti lideri konuştu. KARAR TV'de konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener "İddialar çok vahim. Ortaya çıkanlar tam bir rezalet. Bu iç içe geçmişlik, hele kokain meselesi. Bir devletin derini, sığı olmaz" dedi.
Akşener'in diğer açıklamaları şöyle:
Batı, doğu meselesi değil. Ne Çin ne Rusya... Erdoğan'ın başındaki Türkiye'nin, yancılıktan başka bir partner durumu yok. Çin ve Rusya'nın eşit bir üyesi değil, yancısı. Sayın Erdoğan bu ülkeyi şahsının malı kabul ediyor ve Sayın Erdoğan'ın sevdiği Türkiye'nin sevdiği olmak zorunda, Sayın Erdoğan'ın kişisel olarak nefret ettikleri, Türkiye'nin nefret ettikleri olmak zorunda. Böyle bir dış ilişkiler olamaz. Rasyonellikten uzak hissiyatın en önde olduğu, bipolar bir yönetim ve dış politika anlayışı bu.
Bizim çok iyi bir ekonomik kadromuz var. Türkiye'de ekonominin patronu güven ise güveni sağlayan hukuk, adalet ve demokrasidir. Soranlara 'İlk iş hukuk ve adaletin üstünlüğünü tesis edeceğim' diyorum. Derhal bu ihale yasasını çok şeffaf hale getirecek bir değişiklik yapacağız. Sanayiciler üzerindeki vergi yükünü kaldıracağız.
(Doğu Türkistan tepkisi) Uygur Türkleri ile ilgili Çin'in yaptıklarının kabul edilebilmesi mümkün değil. Evin erkeğinin evden çıkarıldığı ve Çinli erkeklerin konulduğu bir sistemden bahsediyoruz.
(İYİ Parti'nin oy potansiyeli) Bir Kürt genci bana dedi ki: Aynılaşmayın. Nefes alamıyoruz. Bu sistemin değişmesi lazım. Bu bir aklın, ferasetin ürünü. Bu gençlerin ortak noktası; nefes alabilmek, iş bulabilmek ve hayal kurabilmek.
Çok samimiyetle söyleyeceğim. Yeni Urfa'ya gittim. Hiç ön yargıyla karşılaşmadım, kabul görmekten bahsediyoruz. İnsanlar, benim aracılığımla Tayyip Bey'e seslerini duyurmaya çalıştı.
(Zehra Zümrüt Selçuk'un KARDEMİR'e atanması) Kadın ve aile bakanı görevden gitti. Görevden gideni beğenmemişsin, değiştiriyorsun. Sonra Türkiye'nin en büyük kurumlarından birisinin başına yönetim kurulu üyesi olarak atıyorsun.
(Berat Albayrak'ın camide çekilen fotoğrafı) İnsanların şahısları ile alakalı bir şey söyleyemem. Allah ömürlü etsin arkadaşımızı ama camide çekilen bir fotoğraf da enteresandı.
(3. ittifaka yeşil ışık yaktı mı?) Yok, hayır. Hatta şöyle demiştim: DEVA, Gelecek, Saadet, Demokrat Parti ve biz 3. ittifak, 25'ler, 30'lar alır. Bir de CHP ile HDP'yi yan yana getiren bir ittifak modeli. Böyle bir önerme var ama faili meçhul kaldı.
(Kutuplaştırma siyaseti) O kadar farklı değerler üzerinden kutuplaştırılmışız ki... Hepimizin ortak kutsalı olan, kutsal olarak kabul ettiğimiz ne varsa bizi bölmek ve kutuplaştırılmak için kullanılmış."
Hükümetin Beşşar Esad ile görüştüğüne dair bir duyum aldığını belirten Akşener, "İnşallah doğrudur diye dua ettim" dedi.