Maraş depremlerinin araştırılması için oluşturulan meclis komisyonu, TMMOB'a bağlı odaların temsilcilerini dinledi. Uzmanların açıklamaları imar siteminde, mühendislik, proje, denetim ve inşaat esnasında mevzuatın tam olarak yerine getirilmediğini gösterdi. Mevzuatta mühendislik kodlarının net bir şekilde belirlenmediğini söyleyen oda temsilcileri bu belirsizlikten dolayı ziraat mühendisinin inşaat raporlarını inceleyip onay verdiğini söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının bütün yönleriyle araştırılması için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu toplandı. Toplantıda, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ile İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu, Türkiye Müteahhitler Birliği, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği, Tüm İtfaiyeciler Birliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ve İHH İnsani Yardım Vakfı temsilcileri sunum yaptı.
'ZİRAAT MÜHENDİSİ RAPOR İNCELİYOR'
Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Mehmet Emin Candansayar, yerleşime açılacak yerlerde mikrobölgeleme çalışması yapılmasının önemine dikkati çekti. Candansayar "Mevzuatta maalesef 'jeoloji ve jeofizik gibi' genellemeler yazılıyor. Yer bilimcilerin olması gereken kadrolarda başka mühendisler de o işleri yapabiliyor. Bazen bir ziraat mühendisi de raporları inceleyebiliyor" dedi. Candansayar, meslek odalarının görev ve sorumluluklarının net olarak belirtilmesi gerektiğini vurgulayarak "Bu belirtilmediği için maalesef mühendislik hizmetine aykırı davranışlar görüyoruz. Bir meslek kolundaki bir arkadaş, uzmanı olmadığı bir konudaki çalışmanın altına imza atıyor, mühendislik etiğine aykırı bir şey" diye konuştu.
'191 OKUL FAY HATTI ÜZERİNDE'
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, kentsel dönüşüm kanunun işlevsel hale getirilmesini, uygulanabilecek toplumsal ortamın yaratılması çağrısında bulundu. Alan, afet riskini azaltma kanunu, fay kanunu ve afet ve kentsel dönüşüm fon kanunu gibi bazı yasal düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu vurguladı. Alan, afet sonrası kullanılması gereken hastane, okul, yurt, ulaşım, enerji alt yapısının güvenli olmadığını savundu. Oda olarak Türkiye'de 48 bin 600 okulu incelediklerinin bilgisini veren Alan, "48 bin 600 okulu inceledik, bunların aşağı yukarı yüzde 8,5'unun gözden geçirilmesi gerekiyor yani 4 bin 500'e yakın bina. 191 okul fayın üzerinde yer alıyor" dedi.
'5 MİLYON ÇÜRÜK YAPI STOKU VAR'
TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu da güvenli yapı denetiminin gerçekleşmediğini öne sürdü. Muhçu, şu ifadeleri kullandı: "Beton santralinde üretilmiş beton, yönetmeliğimize göre C35 olması gereken beton. Laboratuvar testleri sonrasın da C15, C18, C20 değerinde olduğu anlaşılıyor?" İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, kentsel dönüşüm yasasının çıktığı yıllarda 7 milyon çürük yapı stokunun bulunduğunu, şu anda 4-5 milyon civarında çürük yapı stokunun olduğunu kaydetti" dedi. Tellioğlu, müteahhitler odasının kurulmasının şart olduğunu vurguladı.
'USTA OPERATÖR BULAMIYORUZ'
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, imar affının artık gündemden çıkması gerektiğini söyledi. Üniversitelerin sayısının fazla olduğunu, mesleki liselerin sayılarının artırılması gerektiğini ifade eden Eren "Çocukken şantiyelerin çok iyi teknikerleri vardı, mühendislerden daha iyi bilgiye sahiplerdi. Artık bu meslek branşları ortadan kalkmış durumda. Şu anda usta, operatör bulamıyoruz. Mühendis çok var ama karşımıza alıp konuştuğumuzda sorumluluk verip işin başına getirecek yeterlilikte görmüyoruz. Ama mühendis oldukları için de müdürlük istiyorlar. Gidip arazide işin başında durmayı da kabul etmiyorlar" dedi. Donanımlı ustaların daha iyi ücret için Fransa, Almanya gibi ülkelere gittiğini de sözlerine ekledi.
'MEVZUAT VAR DENETİM YOK'
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Genel Sekreteri Necati Ersoy, 2019 yılına kadar 450 bin müteahhit olduğunu, 2019'da yapı kayıt sistemine bunlardan 123 bininin kayıtlı olduğunu söyledi. 123 binin yüzde 78'inin hiçbir vasfı olmayan kuruluşlardan oluştuğunu söyleyen Ersoy Mevzuatın yeterli olduğunu, temel sorunun denetimsizlik olduğunu aktardı. Ersoy, denetimin vatandaştan başlayarak sürmesi gerektiğini belirtti. Ersoy "İkinci el araba alıyoruz sanayide götürmediğimiz usta kalmıyor. Ev alırken sorsana projesi nasıl diye? Arabada kaybedeceğin 5 bin lira ama evde bütün ailen" diye konuştu.
'STAJYER MÜHENDİSLİK GETİRİLMELİ'
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez Kahramanmaraş merkezli depremde, bölgede yapı denetimli 151 bin 990 bina olduğunu, bu binalardan sadece 292'sinin yıkıldığını söyledi. Gücenmez, 6 Şubat merkezli depreme kadar, olan hiçbir depremde yapı denetimli binalarda yasal hasar oluşmadığını vurguladı. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkan Vekili Recep Keskin ise "Stajyer mühendislik mutlaka getirilmeli. Bir mimar bir mühendis mezun olduktan hemen sonra bir evraka imza atmamalı, sorumluluk almamalı. Stajyer mühendislik çok önemli" dedi.
'20 MİLYON NÜFUS TEHLİKEDE ALTINDA'
TMMOB Mimarlar Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, Türkiye'de 24 il ve 110 ilçenin diri fay hatları üzerinde yer aldığını, bunların bir kısmında uzun dönemde deprem olma olasılığının olduğunu kaydetti. Oda olarak 18 ile uyarıcı raporlar gönderdiklerini ifade eden Tüysüz, illerden bu konuda geri dönüş yapılmadığını belirtti.
Marmara depreminin beklendiğini ifade eden Tüysüz, "Marmara depremi olursa asrın değil ülkenin felaketi olur. Marmara depreme hazır değil" değerlendirmesinde bulundu. İstanbul nüfusunun hala arttığını belirten Tüysüz, geçmişte 10 milyon şimdi ise 20 milyona yakın nüfusun tehlike altında olduğunu öne sürdü.