Marmara Denizi'nde o görüntüler hiç hayra işaret değil! Depremin habercisi mi? Masmavi deniz kan rengine büründü

Marmara Denizi'nde o görüntüler hiç hayra işaret değil! Depremin habercisi mi? Masmavi deniz kan rengine büründü

Türkiye'nin gözdesi olan Marmara Denizi, birçok felaketi yaşamış ve zarar görmüştü. En son müsilajla kaplanan Marmara Denizi'nden gelen son görüntüler herkesi hayrete düşürdü. Tüm deniz kırmızıya büründü. Uzmanlardan korkutan açıklama geldi. Marmara Denizi'ndeki görüntü depremin habercisi mi? Yetkililer acilen harekete geçti. Masmavi deniz kan rengine büründü. İşte o ilginç görüntüler...

Marmara Denizi'nden gelen son görüntüler herkesin ağzını açık bıraktı. 2021 yılında müsilaja teslim olan Marmara Denizi bu sefer adeta kırmızıya büründü. Görenler gözlerine inanamadı. Uzmanlar son dakika olarak uyardı. İstanbul depremi yaklaşıyor mu? İşte Marmara Denizi'nin kırmızıya büründüğü o kareler...

MARMARA DENİZİ KANA BULANDI! GÖRENLERİN AĞZI AÇIK KALDI

Marmara Denizi'nin yüzeyi adeta kırmızıya büründü. Peki bunun nedeni ne? Bilim insanları, deniz yüzeyindeki renk değişiminin, İngilizce “red tide” diye anılan, Türkçe’ye “kızıl gelgit” ya da “kırmızı gelgit” olarak çevrilebilen doğa olayı olduğu görüşünde. Kızıl gelgit en dar tanımıyla “zararlı alg (bitki benzeri mikro organizmalar) çoğalması” anlamına geliyor. Bu artışta deniz ekosistemindeki onlarca faktör etkili. Bu faktörler içinde de kabaca, su sıcaklığındaki artış, deniz şartlarındaki durağanlık ve kirlilik ön plana çıkıyor.

yeni-proje-2024-05-09t100242-716.jpg

Bandırma Narlı sahilinde aşırı çoğalarak denizi turuncu renge boyayan fitoplanktonlara deniz anaları da eşlik ediyor. Karasal atıklar, biyolojik çeşitliliğin azalmasıyla baskın hale gelen bu fırsatçı deniz canlılarına besin taşıyor.

"DENİZİ ATIK OLARAK KULLANIYORLAR"

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar’a göre kızıl gelgitin nedeni, çevre koşullarına bağlı olarak, fitoplankton adı verilen algların aşırı artması. Gözle görülemeyecek kadar küçük bu organizmaların sayısı mililitre suda milyonlara ulaşabiliyor ve ortamı adeta istila ediyor.

Gerek doğal yapısı ve gerek maruz kaldığı muamele nedeniyle Marmara’nın bu tür ekolojik sorunlara açık olduğunu ifade eden deniz biyolojisi uzmanı İşinibilir Okyar, fitoplanktonların çoğalma sürecini şöyle anlatıyor:

“İzmit Körfezi’nin çevresinde çok yoğun bir sanayi ve nüfus var. Körfez olması nedeniyle de kendini temizleme kapasitesi çok sınırlı. Bandırma da benzer bir yapılaşmaya sahip. Buna karşılık Marmara’da her belediyenin ileri biyolojik arıtma tesisi yok. Atıklar, ne yazık ki sadece ön arıtma yaparak denize veriliyor. Deniz adeta kanalizasyon gibi kullanılıyor.”

yeni-proje-2024-05-09t100222-100.jpg

MÜSİLAH TEHDİDİ DEVAM EDİYOR

Prof. Dr. Sarı, 2021’deki müsilaj felaketinin hemen ardından, Marmara Denizi çevresindeki tüm yerleşimlerde ileri biyolojik arıtma tesisi kurulması kararı alındığını ancak henüz hayata geçirilebilmiş bir tesis olmadığını söylüyor. Sarı, şunları ifade ediyor:

“40 yılda yapamadıklarımızı, son iki-üç yılda da yapamadık. Programa alınan, hatta inşaatı devam eden ileri biyolojik arıtma tesisleri var. Ancak biten ve işletmeye alınan bir tesisi bilmiyorum. Üyesi olduğum Marmara Denizi Eylem Planı Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu’na da ulaşmış bir bilgi yok. 2021’de Marmara çevresindeki kentsel atıkların sadece yüzde 52’si ileri biyolojik arıtma ile arıtılıyordu, halen o seviyedeyiz.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN