Özel sektördeki işinden istifa ederek topraksız tarım yapmaya başlayan Mesut Can, işin ve pazarın iyi bilinmesi gerektiğine vurgu yaparak başarısının sırrını anlattı. İşte detaylar...
32 yaşındaki Mesut Can, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde toprak bilimi ve bitki besleme bölümü okudu. Yüksek lisansını da Harran Üniversitesi'nde yapan Can, evli ve iki çocuk babası. Mesut Can bu işe girmeden önce özel sektörde çalışıyordu. Ancak çalışma şartları zordu ve bu kendisini rahatsız ediyordu. Topraksız tarımla ilgili yabancı kaynaklardan sürekli araştırmalar okuyor, incelemeler yapıyordu.
Türkiye'de bu işi yapan az yer vardı ve olanlar da bilgilerini paylaşmıyorlardı. O da mesleği gereği bu işe çok uzak olmadığı için yanlışı, doğruyu öğrene öğrene ilerlerim düşüncesiyle başlamaya karar verdi. Aldığı tazminatını sermaye yaptı ve Şanlıurfa'da kendisine 200 metrekarelik bir sera kurarak burada üretim yapmaya başladı.
Şimdilerde de hem sosyal medya hesaplarından hem de firmalara eğitimler vererek bu işi herkese öğretmeye çalışıyor. "Herkes 'Toprak olmadan bitki nasıl yetişiyor?' diye soruyor" diyen Mesut Can, "Toprak yerine kullanabildiğimiz şet var. Örneğin cocopeat, torf, vermikülit, perlit, su gibi. Bitkinin ihtiyacı olan besin maddelerini bitkinin kök bölgesine kendi ayağıyla gidecek şekilde bitkilerini besliyoruz. Biz bu tarımın şekline 'topraksız tarım sistemleri' diyoruz" ifadelerini kullandı.
"YÜZDE 500 KATINA SATTIĞIMIZ ZAMANLAR VAR"
Milliyet'ten Gonca Kocabaş'ın haberine göre, sıfırdan başlamak isteyenler için ortalama maliyet fiyatları veren Mesut Can, "Her ürünün başlangıç maliyeti elbette çok farklı. Şu an 1 dönüm hidroponik marul serası kurmak isterseniz ortalama 1 milyon 250 bin lira, domates serası isterseniz 1.5 milyon lira gibi bir maliyeti var. Değişkenlik gösteriyor çünkü içerisinde kullanılan ürünün kalitesi fiyatlandırmayı değiştiriyor. Burada kişinin hangi ürünü yetiştirdiği, onu pazara satıp satamadığı önemli. Öncelikle bu belirlenmeli. Ancak ortalama olarak genel anlamda bu işi en az 1000 metrekarede yapmak isteyen birinin cebinde 1 milyon lirası olması gerekiyor" diyerek ekledi:
"Bu arada yaptığımız işin getirisi de değişkenlik gösteriyor. Yani sonuçta bu bir ticaret. Örnek veriyorum; bir marulun tanesini 10 liraya sattığımız zamanlar da oluyor, 25 liraya sattığımız zamanlar da. Ancak kesinlikle kazançlı bir iş. Yani sonuçta bir şeyin üretim maliyeti belli, satış fiyatı belli. Bizim sistemimizde 1 marulu üretim maliyetimiz her şey dahil 4-5 lira. Satış fiyatımız 10 lira olursa yüzde 100 karlı satış demek. Hatta 30 liraya sattığımız zamanlarda ise yüzde 500 katına satıyoruz. İşte buradaki mesele arz-talep dengesi, kesinlikle karlı bir iş. Yeter ki insanın bu işi yaptığı zaman satabileceği pazarı olsun."
"20 BİN MARULU ÇÖPE ATAN İNSAN TANIYORUM"
Çevresinde tarımla alakası olmayan insanların dahi bu işe başladığını ve herkesin bu işi yapabileceğini söyleyen Mesut Can, başarısız olmamak adına yapılması gerekenlere dikkat çekti. "Bu işe başlayan, eğitim seviyesi olarak ilkokul mezunu olan arkadaşlarımız da var, doktora yapan hocalarımız da" diyen Mesut Can, şu tavsiyede bulundu:
"Bu işin mantığını, işin sistematiğini anlayan ve belli bir süre tecrübe kazanan herkes yapabilir, yapamayacak kimse yok. Olumsuz örnekler de elbette var. Çevremizde yapmaya niyetlenip, gidip kocaman sera kurup başarısız olan insanlar da var. Bunun da birinci sebebi, pazar yönetimi. Çok güzel marul üretip, bakmaya kıyamayacağınız güzellikte ürünler yetiştirip nereye satacağına karar vermediği ve pazar sorununu çözemediği için yaklaşık 20 bin tane marulu çöpe atan insan tanıyorum. Ne üretirsen üret pazarını ayarlayarak yapman gerekiyor."
"TOPRAKSIZ TARIMDA 25-30 KİLO DOMATES ALINABİLİR"
Topraksız tarımda yapılan en büyük hatalara da değinen Mesut Can, "Topraksız tarım yatırım maliyeti yüksek olan bir sistem. Bu sebepten dolayı da hata yapmadan, ekstra masraf çıkartmadan doğru üretim yapmak gerekiyor. Biz danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Bazı müşterilere danışmanlık fiyatını söylediğimizde yüksek bulanlar oluyor ve danışmanlık almadan kendi başlarına denemek istiyorlar. Sonra kendi başlarına yapmaya çalışıyorlar. Piyasada maalesef avcı olarak nitelendirdiğimiz insanlara takılırlarsa paraları gider. Yanlış iş yaparlar, doğru üretim yapamazlar. Bu işi 2-3 ay evin balkonunda yapıp danışmanlık vermek isteyen insanlar var, onlara yakalanırlar. Bu da hem zaman hem de para kaybettiriyor. Bu iş teknik ve bilgi işi. Kişiler en fazla bu durumlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Genel olarak en büyük hatalar bu" bilgisini paylaşarak sözleri şöyle sürdürdü:
"Topraklı ile topraksız tarım arasında aşırı bir maliyet farkı bulunmuyor. Sadece ürüne göre durum değişir. Domates bitkisinden normalde tarlada bir fideden 10-15 kilo verim alabilirken, topraksız tarımda yaklaşık 25-30 kiloya kadar çıkabiliyor. Aslında çok bir maliyet farkı yok ama üretim açısından topraksız tarım oldukça kaliteli ve masrafsız bir sisteme dönüşüyor."
Peki, topraksız tarımla yetişen sebzelerin tadı toprakta yetişenlere nazaran nasıl? "Lezzet açısından kesinlikle şunu söyleyebilirim ki topraksız tarım ürünlerinin lezzeti topraktakiyle eşdeğer hatta lezzet olarak biraz daha üst seviyede diyebiliriz" diyen Mesut Can, "Topraksız tarımla üretilen mahsulü ilk defa tattırdıklarım, 'O zaman bizim topraktaki ürünler neden bu kadar lezzetsiz?' diyor. Genelde bu yanlış bir algıdır. 'Topraksız tarım ürünleri lezzetsiz olur, plastik gibi olur, tadı tuzu olmaz, yemeyin' diyen bir kesimin böyle iddiaları var. Ancak görüldüğü gibi değil, aslında tam tersi oluyor. Topraksız tarım kesinlikle çok daha sağlıklı, her şeyin dozunda yapıldığı bir sistem. Bu sebepten topraksız tarım ürünleri doğru besleme programı yapıldığı takdirde çok daha lezzetli" dedi.
"HERKES EVİNİN BALKONUNDA YAPABİLSİN İSTİYORUZ"
Topraksız tarımla yapılamaz denen bir şey olmadığını ve her şeyin yapılabileceğini belirten Mesut Can, "Mesela eskiden yaban mersini için imkansız deniyordu. Şu an yaban mersinini topraksız tarımla yetiştirebiliyoruz. Buradaki amaç ve mantık şu: Yeter ki bitkinin istediği ortamı sağlayabilin. Mesela kakao bitkisi de Afrika grubu bir ürün. Ancak ben burada Afrika'nın iklimini sağlayabilirsem mevcut serada, kapalı ortamda aynı şekilde bir işlemle kakao bitkisini yetiştirebilirim. Yani bu şartlar tamamen insan kontrolünde" şeklinde konuştu.
"Bizim en büyük projelerimizden bir tanesi kentsel tarım. Herkes evinin balkonunda, bahçesinde yetiştirebilsin istiyoruz" diyen Mesut Can, "Bunun için YouTube'da kentsel tarım videolarım da var. Elbette profesyonel bir sera gibi olmasa da insanlara kendi evlerinde, bu işi yapabileceklerini göstermek istiyoruz. Arkamızdan gelecek olan nesillerin, işi öğrenmek ve geliştirmek için çaba göstermesi, en büyük hedeflerimizden" diyerek sözlerini şöyle noktaladı:
"Ben bu sistemleri yaklaşık 20-25 yaşımda tanıdım. Belki bu sistemi 10 yaşında okulda görmüş olsaydım, o zamandan beri kendimi yetiştirseydim çok farklı şeyler olabilirdi. Biz bu zorluklardan geçtik ama yeni neslin bu zorluklardan geçmemesi için şu an Youtube'da 150'ye yakın ücretsiz eğitim videom var. Yorumları okursanız da 15-16 yaşındaki gençlerin bana teşekkür ettiğini görebilirsiniz. Bu şekilde hep beraber büyümeyi hedefliyoruz."