Geçtiğimiz ay Birleşik Arap Emirlikleri Prensi'ni Ankara'da ağırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin sorun yaşadığı Körfez ülkelerinin başında gelen Suudi Arabistan'la da ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti. Erdoğan, şubat ayında Suudi Arabistan'a gideceğini duyurdu. Erdoğan Türkiye'nin ilişkilerinin kötü olduğu Mısır ve İsrail'le de ilişkilerin normalleşmesini istediklerini açıklamıştı.
Köprülerin atıldığı Mısır'la normalleşmede ikinci tur görüşmelere başlayan Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri'nin ardından Kaşıkçı cinayetinin ardından Suudi Arabistan'la da ilişkileri ileri seviyeye taşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İhracatçılar Meclisi'nde yaptığı konuşmanın ardından çıkışta yaptığı açıklamada, şubatta Riyad'a gideceğini ifade etti. Erdoğan geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde haham heyetini ağırlamış ve burada, Türkiye-İsrail ilişkilerinin geliştirilmesinin hayati önemde olduğunu söylemişti.
'ŞUBAT'TA BENİ BEKLİYOR'
İhracatçılar Meclisi'nde önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda salondan ayrılırken bir iş insanının sorusuna cevap verdiği anlar kameraya yansıdı. İş insanının, 'Suudi Arabistan'ın ihracat çözümünü de bekliyorum. Söz veriyorum, 30 milyon dolar için ben de mücadele edeceğim.' sözleri üzerine Erdoğan şöyle yanıt verdi:
''Şu anda Şubat'ta beni bekliyor. Söz verdi. Ben de Şubat'ta Suudi Arabistan'a ziyaretimi yapacağım.''
Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminin finansörü olmakla suçladığı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Kasım ayında ekonomik anlamda birçok alanda anlaşma yaparak normalleşmenin ilk adımını atmıştı. Şimdi ise Erdoğan'ın Türkiye'ye uzun zamandır ambargo uygulayan Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek olması dikkatlerden kaçmadı.
KÖRFEZ İLE NORMALLEŞME
Mısır'da gerçekleşen askeri darbenin ardından neredeyse durma noktasına gelen Mısır- Türkiye ilişkileri 5-6 Mayıs günlerinde Kahire'de ilk kez aynı masa etrafında buluşmuş, ikinci tur görüşmeleri ise geçtiğimiz eylül ayında Ankara'da Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ve Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hamdi Loza başkanlığındaki heyetler arasında gerçekleşmişti. Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Türk Yahudi Toplumu ve İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı Üyelerini kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, 'Türkiye-İsrail ilişkileri bölgemizin istikrarı ve güvenliği bakımından hayatidir.' sözleri oldukça dikkat çekmişti.
Yoksa temelli mi gidiyorsun, o kadar iyi olur ki
Yanıtla (1) (0)Hala öğrenememiş,araptan dost olmaz.Bayraklarındaki siyah rengin ne anlamına geldiğini bi öğren.
Yanıtla (0) (0)Geri vites. E tabi paraya çok sıkıştı artık son kozlarını oynuyor.
Yanıtla (0) (0)Çok basit bir kaç soru, korfezle ilişkilerimiz neden ve kim tarafından bozulmuştu, ne oldu da şimdi tekrar düzeltme yoluna gidiliyor? Bozulma gerekcelerinde bir iyileşme olmadığına yani korfezdekilerin politikalarında her hangi bir değişiklik olmadığına göre, değişen (yanar döner de diyebilirsiniz?) yani tükürdüğünü yalayan kim?
Yanıtla (0) (0)ÜLKE SİYASETİNDE YERİ OLMAYAN SİYASİ ANLAYIŞ İLE O ÜLKELERLE NİÇİN DÜŞMAN OLDUN DA ÜLKEMİ ZORA SOKTUN DEMEYECEK MİYİZ.
Yanıtla (0) (0)Yavas yavas kardesim Esada dogru geri donuyoruz.Dik dur egilmeden,dondum mevlana gibi siyasetine girdik.Gerci papazi vermemdeki u donusu hizina daha yetisemedi.
Yanıtla (0) (0)Elin Arabi tükürdügünü yalatiyor !..Yaziklar olsun.
Yanıtla (3) (0)Sonunda doğru olanı yapıyorlar. Ne değişti? Hayvanların metotları yanımıza kar kaldı. Ama şuna inanıyorum ki, hiç birisi bize eski gözle bakmayacaklar, acaba diyecekler.
Yanıtla (2) (1)Elin Arabi senin tükürdügünü sana böyle yalatir.Para icin herseye katlanir bu Siyasal Islamcilar.. Türkiye Cumhuriyeti böylesine aciz durumlara asla düsmemisti..
Yanıtla (7) (0)suud devleti, bizim topraklarımızda, bizim devletimize güvenerek bir elçiliğe giren bir dünya vatandaşını katletti. cesedini dahi bulamadığımızı unutmadan, bu olaya ne kadar enerji ve para harcadığımızı hatırlayalım. bu yetmezmiş gibi, suudlar bir de memleketlerinde, türk mallarına ambargo uygulayarak bir sürü işletmemizi iflasa sürüklemiştir. ve ben hiç bir ''özür cümlesi'' duymadım bu hususta? şimdi ''aramızı düzeltmek'' nice bir haldir ve ne anlama gelir?
Yanıtla (6) (0)ben de sana ve şürekana hakkımı helal etmiyorum. normalleşme dediğin şey, senin kendi tükürdüğünü yalamandır. benim ülkemi bu duruma sokmaya hakkın yok! kabul etmiyorum olanları.
Yanıtla (7) (0)