CHP lideri Kılıçdaroğlu, kamuoyunda 'sansür yasası' olarak bilinen dezenformasyon yasasının “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” maddesi sebep gösterilerek hakkında suç duyurusunda bulunulmasını "Keşke mahkeme açılsa, keşke gel mahkemede ifade ver deseler. Bütün baronların isimlerini tek tek sayacağım. Uyuşturucu baronları ile benim hiç fotoğrafımı gördünüz mü? Hayır, göremezsiniz. Ama Erdoğan’ın da fotoğrafı var, fotoroman Süleyman’ın da fotoğrafı var" sözleriyle yorumladı.
İngiltere ziyareti devam eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Londra’daki ziyaretlerinin ardından, kendisinin İngiltere temaslarını takip eden gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, ziyaretinin amacı, altılı masa ve kamuoyunda 'sansür yasası' olarak tanımlanan dezenformasyon yasasının gerekçe gösterilerek hakkında dava çılan ilk kişi olması ile ilgili açıklamalarda bulundu.
'KASIM SONUNDA AMACIMI AÇIKLAYACAĞIM'
Ziyaretlerinin genel amacının ne olduğu yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Kasım sonunda açıklayacağım. Sorduğunuz sorunun bütün boyutlarını, Kasım sonunda açıklayacağım. Elbette burada fon var. Ama bizde girişimci ruhu olan gençlerimiz var. Bunlar gerçekten bir şey yapmak istiyorlar. Çok önemli gelişmelere imza atıyorlar. Türkiye’de böyle bir ekosistem yaratılmadığı için bunlar arayışlarını batıda sürdürüyorlar. Biz bu ekosistemi Türkiye’de yaratacağız, fonlar gelecek ve gençlerimiz yatırım yapacaklar.”
'ALTI LİDER KARARLIYIZ'
Bu fonların Türkiye’ye nasıl gelebileceği ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de tabi, iktidarımızda; Millet İttifakı iktidar olduğunda hukukun üstünlüğünü sağlayacağız, can ve mal güvenliğini sağlayacağız, yönetimde adalet ve istikrar sağlayacağız, devlette liyakat sağlayacağız… Bunların olmadığı yere zaten sermaye gelmez. Yatırım fonları da gelmez. Biz bu güvenceyi veriyoruz zaten. AB’nin öngördüğü bütün demokratik standartları yeni bir fasıl açmadan uygulamaya koyacağız. Biz; adalet konusunda, hukukun üstünlüğü konusunda, insan hakları konusunda, can ve mal güvenliği konusunda bu kadar kararlıyız. Altı lider de aynı kararlığı zaten daha önce yayınladıkları bütün bildirilerde özel olarak vurguladılar.
'TÜRKİYE BİRİNCİ SINIF BİR DEMOKRASİYİ HAK EDİYOR'
Biz bu kabul ile gidiyoruz zaten. Biz bunların tamamını yapacağız. Biz buraya geldik, bu sözü verdik. Hemen arkasından, büyüt fonlar hemen yatırımlar için Türkiye’ye gelecek. Hayır. Bizi görecekler, istikrarlı bir yönetimi görecekler, hangi adımları kararlılıkla attığımızı görecekler… Belli bir güveni hissedecekler. Ondan sonra Türkiye’ye gelecekler. Biz bu atmosferi yaratacağız.
Bizim gelmemiz için siz hukukun üstünlüğünü getirecek misiniz? Bizim fonlara güvence sağlayacak mısınız? Evet dedik, elbette ki… Hukukun üstünlüğünü sağlayacağız. AB’ye tam üye olmak istiyoruz. AB’nin öngördüğü demokratik adımları zaten atmak istiyoruz. Ama bir fasıl açın da biz adım atalım. Fasıl açmalarını beklemeden Türkiye üçüncü sınıf bir demokrasiyi değil birinci sınıf bir demokrasiyi hak ediyor.
'GENÇLERİN GİRİŞİMCİ EVRENİ OLACAK'
Yabancı fonlar, yatırıcımalar, bizde yatırım yapmak isteyen gençlerimize fon yaratacağız. Girişimci evreni olacak o gençlerin. Bizim gençlerimiz fazla değil, çok kısa bir süre içinde, büyük atılımlar yapacaklar. Avrupa bile şaşıracak. Bu kadar güçlü atılımları yapacakları için. Bugün gittiğimiz sanat ve teknolojiyi buluşturan iki üniversite… Ben tabii, sanat ile dijital ilişkisi nedir diye de merak ediyorduk. Sanatın artık hayatın her alanına girdiğini; sanayiden tutun, teknolojiden tutun, her alanda girdiğini gördüm.
Bizim öğrencilerimiz var orada. Bu öğrenciler de oldukça başarılılar. Biz de dedik; bizim en zeki çocuklarımızı siz kapıyorsunuz, dedik. Bunların tamamına kapıları açacağız. Türkiye’ye gelecekler, Türkiye’de hizmet verecekler.”
'ÖNEMLİ OLAN, LİDERLERİN OLUMSUZ TABLOYU DEĞİŞTİRME GÜÇLERİ'
Kılıçdaroğlu, altı siyasi parti genel başkanının bir araya geldiği altılı masa ile ilgili soru üzerine de şunları söyledi:
“Hepsi belli bir zaman dilimi içinde… Kararlı, istikrarlı ve dikkatli söylemlerle; altı lider yolumuza devam ediyoruz. Her ne kadar… Bunlar bizim için çok önemli değil. Önemli olan liderlerin, Türkiye’nin içinde bulunduğu olumsuz tabloyu değiştirme güçleri. Bu güç var elimizde. Bütün mesele bu gücü toplumun yararına kullanmak. Gençlere de o umudu verdim. Gençlerden beklediğim tek şey var. Dedim, ‘seçimlerde sandığa gidin ve oylarınızı kullanın.
'MAN ADASI’NDA KARA PARA AKLANIYOR, ERDOĞAN AİLESİ DE ORADA'
İngiltere’nin de kara para aklanan ülkelerden biri olduğu yönündeki bir değerlendirmenin ardından Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Ben olumsuz bir görüşme yapmadım. Ben İngiltere’nin gri listede olduğun da bilmiyorum. İngiltere gri listede ise Türkiye gibi, o zaman fonlar gelmez. Bizim amacımız zaten, Türkiye’yi gri listeden çıkarmak. Alnı ak, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Kara para ile Türkiye’nin bir ilgisi olmamalı. Olmamalı. Ama Man adası derseniz, ona katılırım. Man Adası ayrı. Man Adası’nda kara paranın aklandığını biliyorum. Bizim bazı iş adamlarının orada olduğunu biliyorum, Erdoğan ailesinin de orada olduğunu biliyorum; paralarının olduğunu biliyorum, o paraları Türkiye’ye getirirken sıfır vergi ödediklerini de gayet iyi biliyorum. Benim gördüğüm İngiltere, önemli finans merkezlerinden birisi. Ekonomisi iyiye gidiyor, kötüye gidiyor; o ayrı. Bizim için önemli olan, buradaki uluslararası fonların, teknolojik yatırımlara destek vermesi.”
'BÜTÜN BARONLARIN İSİMLERİNİ TEK TEK SAYACAĞIM'
Sansür Yasası gerekçe gösterilerek ilk dava talebinin kendisine yönelmesi ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Uluslararası uyuşturucu baronları Türkiye’de cirit atıyor. Keşke mahkeme açılsa, keşke gel mahkemede ifade ver deseler. Bütün baronların isimlerini tek tek sayacağım. Hepsini tek tek ama… Ne söyleyeyim şimdi. Adam Güney Amerika’dan uyuşturucu taşıyor, Mersin limanına geliyor, Mersin limanından pazarlanıyor. Kim tutuklu? Kim gözaltına alındı? Uyuşturucu baronları ile benim hiç fotoğrafımı gördünüz mü? Hayır, göremezsiniz. Ama Erdoğan’ın da fotoğrafı var. Ama Erdoğan’ın da fotoğrafı var. Fotoroman Süleyman’ın da fotoğrafı var. Bir uyuşturucu baronu ile nasıl olur da bir siyasetçi kol kola girer? Eğer siz, uyuşturucu baronları ile yan yana poz verirseniz, polis bir şey yapamaz. Ben şu sözü verdim, Türk halkına… Polis arkadaşlarıma söylüyorum: Uyuşturucu baronlarına karşı vereceğiniz her türlü mücadeleyi destekleyeceğim. Herhangi bir kişi uyuşturucu baronlarına dokunmayın diye telefon açarsa, yargıya müdahale ederse, bana haber vereceksiniz, ben o siyasetçilerin de bitiririm. Bu kadar kararlıyım. Uyuşturucu cennetine dönmeyecek Türkiye. Türkiye uyuşturucu baronlarının at koşturduğu bir ülke olmayacak. Öyle bana dava açarak bana gözdağı vermeye kalkıyorlar. Ne onların gücü yeter, çünkü ben haklıyım; ne onların gücü yeter, ne de onların yandaşlarının gücü.”