Geçtiğimiz günlerde HDP Eş Genel Başkanlarıyla görüşen Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, Kürt sorununa ve HDP'nin parti ilkelerine ilişkin, ''Ülkenin bütünlüğü, huzuru ve barışı için Kürt sorunu ele alınmalı. Ben şuanki noktada ümit ediyorum ki HDP de terör ile arasına mutlaka bir mesafe koyacaktır ki koyuyor da… HDP’nin için de bunlar da var, yine parti içinde farklı gruplar ve sesleri çıktığı da bir gerçek.'' değerlendirmesinde bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin siyasi politikasını anlattı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Meclis'te "erken seçim önerisi" verilmesi için muhalefet partilerine ziyaret turu başlattı.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu'yla da görüşen HDP Eş Genel Başkanı Buldan görüşme sonrası açıklamalarda bulunarak Türkiye toplumunun mevcut ekonomik tablo karşısında bir çıkışa ihtiyacının olduğunu düşündüklerini, bu çıkışın da muhalefet partilerinden beklendiğini belirtmişti.
Karamollaoğlu da görüşmenin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulunarak, “Son zamanlardaki gelişmeleri, özellikle de sahada derinleşen kriz hakkındaki fikirlerimizi gündeme getirdik. Ülkemiz demokratik bir ülke. Demokrasinin temeli de farklı görüş ve kanaatlere sahip olan siyasilerin bir araya gelip meseleleri mütalaa edebilmeleridir. Eğer bu mütalaa yapılamıyorsa o ülkeye demokratik bir ülke demek olmaz.'' dedi.
Euronews Türkçe'ye konuşan Karamollaoğlu, HDP Eş Başkanlarıyla yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kürt sorununa ve HDP'nin parti politikalarına değinen Karamollaoğlu'nun röportajından öne çıkanlar şöyle:
'HDP TERÖR İLE ARASINA MESAFE KOYUYOR'
Saadet Partisi, Kürt sorunun çözümünde her iki ittifaktan farklı ne söylüyor?
''Biz başlangıçtan beri ülkenin bütünlüğü, huzuru ve barışı çerçevesinde bu problemlerin ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Biz bütünlüğümüzden vazgeçemeyiz. Birbirimizle münasebetlerimizde de şiddete başvurmamalıyız. Terörü kabullenmemiz mümkün değil. O zaman konuşmamız icap eder. Bir partidir, ilke ve programlarını benimsemeyebilirim ama demokratik şartlar altında konuşmamızdan da tabi bir şey yok. Aslında bir takım mesafeler katedildi. AK Parti ilk zamanlar benim söylediğim çerçevede bu meseleye yaklaşmaya çalıştı. Bir süreç takip edildi ve barış görüşmeleri yapıldı. Ama o süreç esnasında da terörün şiddetlenmesi ister istemez kutuplaşmaya sebep verdi. Ben şuanki noktada ümit ediyorum ki HDP de terör ile arasına mutlaka bir mesafe koyacaktır ki koyuyor da…
HDP’nin için de bunlar da var, yine parti içinde farklı gruplar ve sesleri çıktığı da bir gerçek. Onun için terörü bir tarafa bırakmamız ve demokratik şartlar altında konuşmamız gerekir. Kendi lisanlarını konuşması gibi bu istikamette AK Parti’nin attığı adımlar da var. Bugün Türkçe yayın yapan bir kanal var, Kürtçe konuşması suç değil ki geçmişte maalesef bu bir suçtu. Yine kendilerini ifade etmelerine fırsat verilmedi ama şimdi var. Bunun ötesinde bir sorun yok. Ama birisi bölünmeye, şiddete başvuralım derse elbette bunun karşısındayız.''
''CHP ve İYİ Parti’nin görünürdeki mesafeli yaklaşımına karşı siz daha samimi bir fotoğraf verdiniz. HDP'ye bakışınızla ilgili ittifakın diğer iki partisine göre bir farklılık var mı?'' sorusuna cevap veren Karamollaoğlu şöyle konuştu:
''HDP’nin politikalarını benimsiyoruz dememiz mümkün değil. Onlar farklı bir politika yapıyor. Diğer partilerin de yani CHP’nin de ayrı politikası ve gündemi var, İYİ Parti’nin de öyle. Biz HDP ile de bu görüşmeyi yaptığımız zaman her konuda ittifak ettik veya birbirimizi destekleyeceğiz diye bir netice çıkarılmamalı. Ancak bizim temel kanaatimiz bütün partilerin birbiriyle konuşabilmesi. Çünkü konuşamazsak birbirimizi tanıyamayız ya da ilerde farklı konularda anlaşma ihtimali bütünüyle ortadan kalkmış olur. Biz insanız ve insanlar konuşa konuşa anlaşır.
O nedenle bunun bizim siyasetimizde çok önemli bir yeri olması gerektiğine inanıyorum. Şu anda da siyasete hakim olanların birbirlerine karşı çok ağır ifadeler kullanmalarını tasvip etmiyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanının tavrı olmak üzere muhalif olan herkesi çok ağır bir şekilde itham ediyor. Bu doğru değil. Dünyada barış böyle olur, barış çok farklı görüşlere sahip olan kesimlerin birbiriyle konuşabildikleri ortam oluşursa kavga durur.''
''SEÇİME YAKIN İSİM KONUSUNDA BİR İTTİFAK SAĞLANIR''
Çok isim konuşuluyor. Özellikle Millet İttifakı adayı üzerinden doğru ya da yanlış isimler dolaşıyor? Seçim yaklaştıkça Millet İttifakı’nda aday konusunda bir anlaşmazlık çıkar mı?
''Geçen sefer oldu, önceden kestirmek zor. Herkes ayrı ayrı çıktı bu ihtimal de var. Ama ben sanki seçime yakın bir ittifak sağlanırmış gibi düşünüyorum.''
'ANKETLERE İTİBAR EDİYORUZ. AMA...'
Özellikle Millet İttifakı’nın öne çıkardığı anketlerde, Saadet Partisi'nin oy oranı düşük görünüyor. Siz anketlere itibar ediyor musunuz?
''Anketlere itibar ediyoruz. Ama anketler o günkü ruh halini gösterir. Çünkü vatandaş bugün kararlı değil. Hele ki bugün AK Parti’den kopanları düşünürsek en az yüzde 25 civarında gidip gelen seçmen var. Yani bir yere gittim meyil ettim dese bile yeni olduğu için başka bir yere de kayabilir.''
Olası bir seçimde var mı bir tahmininiz?
'Seçim tarihim yok ama seçime kazanmak için gireriz. Halkın sıkıntıları konusunda çalışmamız var ve bunu da sunmaya hazırız. Biz yine seçmenin desteğini alacağız.''
'HELALLEŞMEK İSTEYENE TEKME ATILMAZ'
Saadet'in desteklediği aday 13. Cumhurbaşkanı olursa kimlerle helalleşmesini istersiniz?
''Bir defa cumhurbaşkanının partisiz olması ve herkesi kucaklaması gerekir. Bu ülke sıkıntıya düştüğünde onu bir araya getirecek ve kucaklayacak olan cumhurbaşkanıdır. Ve bu cumhurbaşkanı da ülkenin her kesiminin sorununu çözecek biri olmalı. Birisine haksızlık yaptıysak ben hatamı kabul eder helalleşirim. Bizim inancımızın bir parçasıdır helalleşmek. Güzeldir. Helalleşmek isteyene tekme atılmaz. Biz sonunda hesabı Cenabı Hak’a veririz. Bu inançla çalıştığınız zaman helalleşmek kolaydır.''