Yaz boyunca süren sıcak hava ve sonbahardaki kuraklık, su kaynaklarını olumsuz etkiledi. İstanbul’da barajlardaki doluluk oranı, İSKİ verilerine göre yüzde 30,18 seviyesine geriledi. Alibey Barajı ise yüzde 6,07 doluluk oranıyla son 10 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nden Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, "Günlük tüketimi hesap ettiğimiz zaman önümüzde 85 günlük bir suyumuzun kaldığı anlamına geliyor ki bu gerçekten alarm veriyor anlamına geliyor" dedi.
Küresel iklim değişikliği ve Marmara Bölgesi'nde bu yıl beklenen yağışların gerçekleşmemesi nedeniyle İstanbul'daki barajlardaki doluluk oranı tekrar düşüşe geçti.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) paylaştığı son verilere göre, barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 30,18’e geriledi.
Alibeyköy Barajı’nda 2024 yılının Ocak ayında yüzde 76,6 olarak ölçülen doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 6,07 olarak ölçüldü. Baraj gölünün büyük bölümü kururken, eskiden suyla dolu alanlarda büyükbaş hayvanların otladığı görüldü. Suyun çekilmesiyle tarihi su kemerleri de ortaya çıktı. Alibeyköy Barajı’nda ölçülen doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.
'85 GÜNLÜK SUYUMUZ KALDI'
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, yaz aylarındaki aşırı sıcaklık ve kuraklığın İstanbul’un su kaynaklarını besleyen barajlarda ciddi bir düşüşe neden olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Tecer, "İstanbul'u besleyen barajların doluluk oranları yüzde 30'a kadar geriledi. İstanbul'un günlük su tüketimi yaklaşık 3 milyon metreküp; bu hesapla elimizdeki mevcut barajlardaki su 264 milyon metreküp seviyesinde ve bu, yalnızca 85 günlük su stoğuna işaret ediyor. Bu durum gerçekten alarm verici. İklim değişikliği, yağış miktarını azaltırken sıcaklıkları yükselterek buharlaşmayı artırıyor ve su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı artırıyor. Bu kaçınılmaz bir gerçek ve su kaynaklarımızı daha verimli kullanmamız şart. Özellikle su tüketim alanlarımızı gözden geçirerek daha bilinçli bir yaklaşım sergilemeliyiz," dedi.
'YAĞMUR HASADI GELİŞTİRİLMELİ'
Barajlardaki su seviyesinin yağışlara bağlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tecer, iklim değişikliğine uyum sağlanması gerektiğini, ancak bu sürecin sadece bireysel değil, kurumsal olarak da su tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesini gerektirdiğini belirtti.
"Su kaynaklarımızın kısıtlı olduğunun bilincine vararak bir zihniyet dönüşümü gerçekleştirmemiz şart" diyen Tecer, şunları söyledi:
“Özellikle bu bölgede su yoğun sektörlerden daha az su tüketen sektörlere geçilmeli, su geri kazanımı ve yağmur hasadı gibi yöntemler ön plana çıkarılmalı. Tarımsal sulamada vahşi sulamadan vazgeçerek damlama ve yağmurlama sistemlerine yönelmeliyiz. Park ve bahçe sulamalarında şebeke suyu yerine arıtılmış gri su kullanımı yaygınlaştırılmalı. Ancak maalesef bu önlemler bireysel veya kurumsal olarak bir yaşam biçimi haline getirilmiş değil."
Son verilere göre İstanbul’daki barajlarda doluluk oranları şu şekilde:
Ömerli Barajı yüzde 26,83
Darlık Barajı yüzde 32,24
Elmalı Barajı yüzde 51,93
Terkos Barajı yüzde 40,67
Alibey Barajı yüzde 6,07
Büyükçekmece Barajı yüzde 32,46
Sazlıdere Barajı yüzde 41,93
Istrancalar Barajı yüzde 34,14
Kazandere Barajı yüzde 8,27
Papuçdere Barajı yüzde 7,95