İBB Başkanı İmaoğlu'na verilen siyasi yasak ve hapis cezasının gerekçeli kararı İmamoğlu'nun avukatlarına bildirilmeden basınla paylaşıldı. İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat, "Yeni hakim, görmediği, muhatap olmadığı, soru sormadığı bir sanığın kişiliği konusunda nasıl bir görüş sahibi oldu?" diyerek karara tepki gösterdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası davasının gerekçeli kararı açıklandı. Mahkemenin 17 sayfalık gerekçeli kararında "Yargılamayı ciddiye almamış, bu olumsuz davranışlarından dolayı lehine indirim uygulanmamıştır" ifadelerine yer verildi.
Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre, İmamoğlu'nun kendisine yönelik başlatılması öngörülen terör soruşturmasına ilişkin basın toplantısı yaptığı gün açıklanan gerekçeli karar İmamoğlu’nun avukatlarına tebliğ edilmeden basında yer aldı. İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat, gerekçeli kararda yer alan “İmamoğlu’nun yargılamayı ciddiye almadığı bu nedenle ceza indirimi yapılmadı” yönündeki ifadeye tepki gösterdi.
'SAVUNMA HAKKIMIZI KULLANDIRMAK İSTEMEDİ'
Avukat Polat, gerekçeli kararla ilgili şunları söyledi:
Basından öğrendiğimiz kadarıyla bizim delil sunmamızı, mütalaa sunmamızı, tanık dinletme isteklerimizi yargılamayı geciktirmeye matuf olarak görmüş ve bu nedenle değerlendirilmediğini söylemiş. Eğer gerçekten böyle ise bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Savunma hakkımızı kullandırmak istemediğini görmüş oluyoruz. Müvekkilimin kişiliği dolayısıyla indirim uygulanmadığını söylemiş.
Ben hakim değişikliği sonrasında hakimin doğrudanlık, yüz yüzelik ilkesi gereğince, kendi huzuruna getirilmiş, tartışılmış delillerle doğrudan temas ederek kanaat sahibi olmuş ve bu şekilde karar vermesi gerektiğini söyledim. Ancak kabul etmedi bunu. Kendisi görmedi müvekkilimi. Müvekkilim, eski hakim döneminde geldi, ifade verdi.
Yeni hakim, görmediği, muhatap olmadığı, soru sormadığı bir sanığın kişiliği konusunda nasıl bir görüş sahibi oldu? Hakimin dışarıdan bilgi sahibi olabilmesi yasak. Burada anlıyoruz ki dışarıdan başka kanaatlere göre değerlendirmiş. Bu kabul edilebilir değil. Görmediği, muhatap olmadığı, soru sormadığı müvekkilimi kişilik haklarında nasıl kanaat sahibi olmuş? Nereden böyle bir kanaate ulaşmış? Dosya dışında herhangi bir şekilde kanaate ulaşması, bununla değerlendirmesi ve kararına gerekçe yapması ceza hukukunda da, hukukun genel uygulamasında da hiçbir hukukçunun vicdanında kabul edilebilecek bir şey değil.
'HUKUK TARİHİNDE YER ALACAK'
Gerekçeli karar daha tebliğ edilmedi. Tebliğ edildiğinde daha ne gerekçeler olduğunu ve buna karşı gerekli işlemleri yapacağız.
Bu uygulama, yargılama süreci hukuk tarihinde yerini alacak. Türkiye’de ve İstanbul'da hakimler vardır. Bu hukuk sistemi içerisinde er ya da geç yer alacak. Adalete güvenmek istiyorum. Bunun öncelikle basına verilerek tartışma konusu yapmak hiç hoş değil. İddianame ve dava bize tebliğ edilmeden yine malum basın tarafından öğrendik.
