Glasgow’da düzenlenen ‘İklim Zirvesi’nde konuşan İBB Başkanı İmamoğlu “Kanal İstanbul’u, sadece deprem açısından değil, pek çok açıdan kentin güvenliği için en ciddi risk olarak kabul ediyoruz” dedi. Projenin BM’nin ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ amaçları kapsamındaki 17 prensibine birden karşı olduğunu söyledi. Dayanışma çağrısı yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İskoçya’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’na (COP26) katılmak üzere Glasgow’a gitti.
Panelde yaptığı konuşmada, İstanbul’un Türkiye’de C40’a üye tek şehir olduğunu vurgulayan İmamoğlu “Kentlerin iklim değişikliği sorununda hem fail hem mağdur olduğu bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Dünya nüfusu çok büyük bir oranda kentlerde yaşıyor. Biz, bu süreçte, İBB olarak, kentimizi vatandaşlarımız için çok daha güvenli hale getirmeyi öncelikli görev olarak kabul ediyoruz” dedi.
İmamoğlu, İstanbul’da beklenen olası depreme ilişkin “Uzmanlar, önümüzdeki 30 yıl içinde, İstanbul’da 7 ve üstü şiddette bir deprem olasılığını, yüzde 65 düzeyinde tahmin ediyor. Bu tehlikeli olasılığa bağlı olarak, İstanbul’da 300 bin riskli konutun yenilenmesi gerekiyor. Uzmanlara göre; 7,5 büyüklüğündeki yıkıcı deprem senaryosunda; kentteki binaların yüzde 22,6’sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30’u kapanacak. İçme suyu ve atık su hatları ile doğal gaz hatları hasar görecek. Toplamda büyük ekonomik kayıp yaşanacak” diye konuştu.
İmamoğlu, şöyle devam etti:
“İstanbul’a dayatılan Kanal İstanbul projesini, sadece deprem açısından değil, pek çok açıdan kentin güvenliği için en ciddi risk olarak kabul ediyoruz. Bu projenin BM’nin ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ amaçları kapsamındaki 17 prensibine birden karşı olduğunu görüyoruz. Finans kuruluşları dahil olmak üzere, dünya ölçeğinde tüm aktörlerle bu konuda dayanışma bekliyoruz.”