Bizim kuşağa (x kuşağı, detayı boş verelim) ait olanlar bilir, okul yıllarında sınıf arkadaşlarımız arasında anne babası boşanan çocuk sayısı parmakla gösterilecek kadar, hatta daha da azdı. Hani tesadüfen böyle bir arkadaşımız vardıysa da pek çoğumuza ilginç gelirdi. Zaman değişti, günümüzde okullarda ebeveynleri yollarını ayırmış çok sayıda çocuk var sınıflarda.
GÜLAY ERDEMLİ
Bir ömür boyu aynı yastıkta mutlu mesut yaşamak mazide mi kaldı? Bunun cevabını verecek olan ben değilim ama dünyada olduğu gibi Türkiye’de boşanma oranları eski yıllara göre çok daha yüksek olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz.
Geçen yıllardaki istatistiklere bakıldığında boşanmanın ilk beş ya da on yıl içinde olduğunu biliyoruz ama son birkaç yıldır ilginç bir durum yaşanıyor, gri boşanma ya da gümüş ayrılık olarak tanımlanıyor bu akım. Çünkü 50’li yaşlarını geçen çiftler arasında boşanma oranı büyük bir hızla artıyor. Amannn bu yaştan sonra mutsuz olsam ne olur, torun torba sahibi olmuşuz ayrılmak neyimize diyenlerin sayısı azaldı. ABD merkezli Pew Araştırma Merkezi verilerine göre son yıllardaki tüm boşanma davalarının yüzde 40’ı 50 yaş üzeri bireyler arasında oldu. Gri boşanmaların oranı 1990’dan bu yana 50’li yaşlarda iki katına, 65 yaş üzerindekilerde ise üç katına çıktı.
İyi de onca yıldan sonra bu çiftler neden ayrılıyor? Pek çok neden sıralanmış. Öncelikle emeklilik önemli bir evre. Emeklilik sonrasında çiftler birlikte daha fazla zaman geçiriyor, bunun sonucunda ‘ileri yaşlarını’ nasıl yaşamak istedikleri konusunda farklılıklarla yüzleşiyorlar. Çocukların büyüyüp evden ayrılması da benzer bir etki yapabiliyor. Çocuk sorumluluğu azalınca başka sorunlar görünür olabiliyor. ‘Çocukları hatırına’ evli kalan çiftler de onlar yuvadan uçunca boşanmayı tercih edebiliyor. Artan yaşam beklentisi de gümüş ayrılıkların nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. İnsanların yaşam ömrü uzadıkça çiftler zamanla birbirlerinden uzaklaşabiliyor.
Giderek yayılan bu durum yaşlı yetişkinler arasında artan boşanma oranlarının kişilerin ruh sağlığının etkileyip etkilemediği sorusunu da gündeme getiriyor. Yapılan çok sayıda çalışmada boşanan orta yaşlı ve yaşlı erkeklerin fiziksel sağlıkları genç yaş gruplarındaki erkeklere göre daha kötü olduğu belirlenmiş. Bahsettiğim yaş grubundaki erkeklerin ruh sağlığı da boşanmayla birlikte bozuluyormuş.
Kadınlarda durum biraz daha farklı. Kadınların geliri boşanma sonrasındaki yıllarda genellikle yüzde 23 ile 40 arasında düşüyor. Bu finansal durum boşanan genç nesil kadınlar için daha düşük.
Baby boomer olarak bilinen kuşakta boşanmanın tırmanışa geçtiği ülkelerin başında ABD, Kanada, Avustralya ve Batı Avrupa var.
Türkiye’deki boşanma istatistiklerine baktığımızda ise ayrılan çiftlerin yüzde 12’sinin 50 yaş üzerinde olduğunu görüyoruz.