Geri gönderme merkezlerinden sonra hukuksuz ve ihmallerle dolu barınma merkezlerinde de göçmenler mağdur olmaya devam ediyor. 2017 yılından beri Gaziantep’te yaşayan Cisri ailesinin geçici koruma kimlik belgesi var. Haklarında verilen adli karar olmamasına rağmen önce sınır dışı edilen aile şimdi de Harran Geçici Barınma Merkezi’nde hukuksuz bir şekilde tutuluyor. KARAR’a konuşan Avukat Yağmur Karagöz, “Müvekkillerim hakkında resmi bir karar dahi olmadığı için dava yoluna başvuramıyorum” dedi.
FEYZA NUR ÇALIKOĞLU
Göç İdaresi Başkanlığına bağlı geri gönderme merkezlerinde yapılan ihmaller sonucunda hukuksuz gözetimler sıkça gündeme geliyor. Tahdit kodları nedeniyle mağdur edilen göçmenlerin sınır dışı edildiğini KARAR gündeme getirdi.
GGM’lerin ardından yine göçmenler için kurulmuş geçici barınma merkezleri de misyonuna aykırı olarak hukuksuz gözetimlerin adresi oldu. Geçici kimlik belgeleri aktif olan ve haklarında resmi bir işlem uygulanmayan İsmail Cisri ve ailesinin Harran Geçici Barınma Merkezi'nde tutulduğunu Avukat Yağmur Karagöz KARAR’a anlattı.
GEÇİCİ BARINMA MERKEZİ Mİ ESARET MERKEZİ Mİ?
Suriye iç savaşı nedeniyle 2015 yılında ülkelerinden ayrılarak ailesiyle birlikte Gaziantep’e gelen İsmail Cisri, geçici koruma kimlik Belgesine sahip olmalarına rağmen hiçbir resmi karar olmaksızın Şanlıurfa Harran Geçici Barınma Merkezi’nde tutuluyor. Cisri, geçici koruma sahibi olarak limited şirket açmış ve ticari sicil gazetesinde de yayınlanmıştı. İsmail Cisri, eşi ve üç çocuğu Gaziantep iline bağlı olarak yasalara uygun bir şekilde yedi yıldır Türkiye’de yaşıyor.
Ağustos ayında İsmail Cisri’nin eşi Betoul Lofto ve üç çocuğu yaşadıkları mahallede ekmek almak için evden çıktıklarında kimlik kontrolüne takıldı. Kısa süre içerisinde evlerine dönecekleri için kimliklerini evde bırakarak dışarı çıkan anne ve üç çocuğu, evden kimliklerini getirebileceklerini ifade etmelerine rağmen kontrol memurları tarafından ‘kimliksizlik’ gerekçesiyle geri gönderme merkezine götürüldü. Ardından eşine haber verilmeden, geçici kimlik belgeleri olan Betoul Lofto ve çocukları bir gün içerisinde Suriye’ye sınır dışı edildi. Ailesinin sınır dışı edildiğini öğrenen İsmail Cisri yaşadıklarını anlatan bir video çekip sosyal medyada yayınladı. Aile bireylerinin hukuksuz olarak sınır dışı edilmesine gelen tepkilerin ardından kadın ve üç çocuğu Kilis sınır kapısında İsmail Cisri ile buluşturuldu. Ancak aile bu sefer de toplu olarak görevliler tarafından alınıp Harran Geçici Barınma Merkezi’ne götürüldü.
'CİSRİ AİLESİ HAKKINDA YASAL BİR KARAR YOK'
Cisri ailesinin avukatı Yağmur Karagöz müvekkilerinin durumunu KARAR’a anlattı:
“İsmail Cisri ve ailesi üç aydır hukuksuz bir şekilde Harran Geçici Barınma Merkezi’nde kalıyor. Bu durum Barınma Merkezlerinin misyonuna aykırıdır. Çünkü barınma merkezleri kalacak yeri ve yakını olmayan göçmenler için kullanılır. Bu merkezler küçük bir mülteci kampı sayılabilir. Cisri, üç aydır geçici barınma merkezinde kalıyor ancak geçici koruma belgesi aktif çünkü göçmenler GGM’ye alınmadıkları sürece korunma belgeleri ellerinden alınmıyor. GGM’de hakkında işlem yapılmadığı için valilik tarafından Cisri hakkında böyle bir karar çıkmadı. Cisri için verilmiş herhangi bir sınır dışı kararı veya kimlik iptali yokken üç aydır keyfi bir şekilde barınma merkezinde tutuluyor. Resmi kurumlar göçmenler hakkında yapılan işlemleri takip etmediği ve insanları mağdur etmemek adına hassas davranmadıkları için. Müvekkillerim gibi bir çok göçmen hukuksuz bir şekilde mağdur ediliyor, geçici barınma merkezlerinde esir tutuluyor.”
KÖTÜ MUAMELE VE SAĞLIKSIZ ŞARTLAR
Çocuklarıyla birlikte kimlik kontrolüne takılan ve kimlikleri olmasına rağmen sınır dışı edilen Betoul Lofto’nun geçici kimlik belgesi ise hala aktif değil. Karagöz, müvekkili hakkında sınır dışı kararının iptal edilmesine ve ülkeye geri girebilmesine rağmen kimlik belgesinin aktif edilmemesinin de yine valiliğin ve göç idaresinin mağduriyet yaratan ihmallerinden biri olduğunu belirtti.
“Annelerinin kimlik belgesi aktif edilmediği için orada tutulması bir yere dayandırılabilir ancak İsmail Cisri kimlik belgesi olmasına rağmen geçici barınma merkezinde tutulduğu için onunla birlikte üç çocuğu da mağdur ediliyor. Üç aydır çocuklara uygun olmayan sağlıksız şartlarda dışarıyla iletişim kurmalarına izin verilmeden Harran’da tutuluyorlar. Barınma merkezlerinde kalan insanlar kimliksiz ve izinsiz göçmenler olduğu için orada kalan insanları memurlar tarafından uygulanan muamele de oldukça kötü.”
Karagöz, uzun zamandır gündemde olan GGM’lerin kötü şartlarına kıyasla geçici barınma merkezlerinin daha da zor olduğunun altını çizdi. Avukat, son süreçte müvekkillerinin çocuklarının da tedaviye ihtiyacı olduğunu ancak merkezden çıkmalarının yasak olması nedeniyle tedavi edilemediğini anlattı.
'MUHATTAP BULAMADIĞIM İÇİN DAVA AÇAMIYORUM'
Geçici barınma merkezlerinde kalan insanların dışarıyla iletişim kurmasının çok zor olduğunu ifade eden Karagöz, İsmail Cisri’nin vekaletini alabilmek için uzun süre uğraştığını sonrasında ise aile hakkında resmi bir karar olmadığı için itirazda bulunacak muhattap bulamadığını ifade etti:
“Öncelikle ailenin serbest bırakılması için Şanlıurfa Valiliği, İçişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi Başkanlığına başvuruda bulunduk. Cimer üzerinden ve posta yoluyla yaptığımız başvurulara dönüş alamadık. Elimde hangi sebeple ve ne kadar süre geçici barınma merkezinde bulunacaklarına dair resmi makamlar tarafından verilmiş bir karar olmadığı için dava açamıyorum. Yapabileceğim tek şey Şanlıurfa Valiliğine ‘Müvekkilimi serbest bırakın. Hakkında hiçbir karar yok ve hukuki haklarımız mahfuzdur. Alenen yasadışı bir işlem yapılmaktadır.’ diyerek dilekçe yazmak.”
GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ BELİRSİZLİKLERLE DOLU
Avukat Karagöz, Geri gönderme merkezlerinde tutulan göçmenlerle ilgili sınır dışı veya idari kontrol gibi kararlar olduğu için dava yolunun açık olduğunu ancak barınma merkezlerine uygulanan ihmalin GGM’lerdeki tahdit kodları, haksız gözetim kararlarından daha belirsiz olduğunu söyledi.
İsmail Cisri’nin hukuksuz olarak tutulmasının hali hazırda var olan evini ve işyerini kaybetmesine sebep olduğunu anlatan Karagöz, “Yıllardır Türkiye’de yaşayan kurulu bir düzeni olan insanların Göç İdaresi Başkanlığı’nın ihmali nedeniyle yaşanan mağduriyetlerle sıkça karşılaşıyoruz. Geçici barınma merkezlerinin kontrolsüzlüğü çözülmediği sürece göçmenler mağdur olmaya devam edecek. Çünkü bu merkezlerde süresiz bir şekilde tutulmanın mevzuatta da yeri yok.”