2013'te Gezi Parkı olaylarından polisin attığı gaz fişeği ile vurulan ve yüzde 42 engelli duruma düşen Aydın Aydoğan'ın davasının zamanaşımıyla düşmesi ile birlikte Gezi'deki son dava da kapatıldı. Aydoğan, "Samanlıkta iğne arar gibi adalet arıyorum" ifadelerini kullanıp AYM'ye başvuracaklarını açıkladı.
Aydın Aydoğan, Gezi Davası'nda polisin attığı gaz fişeğiyle sol ayağından vurulmuştu. Vurulmasının ardından iki ameliyat geçirdi ve bunun sonucunda Aydoğan yüzde 42 engelli kaldı.
halk.tv.com.tr'den Eda Narin'in haberine göre; Aydoğan'ın 2013'de suç duyurusunda bulunarak başladığı dava kapsamında 16 şüpheli polis tespit edildi. İlk olarak 2014 yılında sorgulanan şüpheli polisler, ifadelerinde Aydoğan'ın vurulduğunu hatırlamadıklarını iddia etti. Dönemin savcısı Mehmet Selim Kiraz ise öldürülmeden önce dosyayı, Ulusal Kriminal Dairesi'nde bilirkişiye gönderdi. Soruşturma izni verilmemesi sebebi ile Aydoğan ve avukatı İdare Mahkemesi'ne itiraz etti. Mahkeme, Aydoğan'ın dosyasını iki kere Faili Meçhul Suçlar Bürosu'na gönderdi.
DARBENİN ARDINDAN GİZLİLİK KARARI
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ise dosyada gizlilik kararı verildi. Aydoğan, uğraşlarının sonucunda ise savcıya ulaşamadı. Savcının değişmesinin ardından Aydoğan, Ulusal Kriminal Dairesi'nin raporunun dosyada olmadığını fark etti. Aylarca dilekçe yazarak raporun akıbetini araştıran Aydoğan, en son "adli emanette" cevabını aldı. Bunun üzerine ise Aydoğan, raporların adli emanette de olmadığını anladı. Savcı dosyanın zamanaşımının dolmasına dört ay kala dosyayı kabul ederek tekrar bilirkişiye gönderdi.
GEZİ'DE AÇIK KALAN SON DAVA DA KAPATILDI
İlk bilirkişi raporunda tespit edilen 16 şüpheli polis, ikinci bilirkişi raporundan da çıktı. Aydoğan, 28 Kasım'da ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen tebligat ile dosyanın 'zamanaşımı' gerekçesiyle 'kovuşturmaya yer yok' diyerek kapatıldığını bilgilerine ulaşıldı. Aydoğan'ın davasının kapatılması ile birlikte Gezi'de açık kalan son dava da kapatılmış oldu.
AYM'YE BAŞVURULACAK
'Kovuşturmaya yer yok' kararının ardından ise halktv.com.tr'ye konuşan Aydoğan, kararın gerekçesini 'komik' ifadesi ile değerlendirdi. 
Aydoğan, "Zamanaşımı dolduğu için kararı vermiş. Ben savcıyla görüştüm. 'Dosyada bilirkişi raporu kayıptı' dedim. O da 'biz gereğini yaptık' dedi. Bilirkişi raporunun kayıp olmasının bedelini bize ödetiyorlar. Savcı, 'Git Anayasa Mahkemesi'ne başvur' dedi. Biz zaten Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız.
"SAMANLIKTA İĞNE ARAR GİBİ ADALET ARIYORUM"
Daha önce savcı Mehmet Selim Kiraz döneminde de hastane raporlarım değiştirilmişti. İlk raporda 'Gaz fişeğiyle vurulmuştur' yazıyorken ikinci raporda 'dayak sonrası gözetim' yazmışlar. Karşımızda koca bir güç var. Vurulduğumu, sakat kaldığımı ispat etmeye çalışıyorum. Hakkımı arıyorum. Samanlıkta iğne arar gibi adalet arıyorum. Gezi'de açık kalan son dava usulsüz bir şekilde kapatıldı" ifadelerini kullandı.
Aydoğan'ın davasının kapatılmasını halktv.com.tr'ye açıklamalarda bulunan Avukat Hacer Çekiç işu şekilde konuştu:
"Savcılık ve Valilik 8 yıldır soruşturma dosyasının adeta zamanaşımına uğraması için çabalamış. 2 kez İdare Mahkemesi'nden karar aldık fail kolluk hakkında soruşturmanın yürütülmesi için. Dosya Memur Suçları Bürosu'ndan Faili Meçhul Bürosu'na gönderildi. Aylarca burada doğru düzgün işlem yapılmadan bekledi. Sadece bu dosyada değil kolluğun fail olduğu dosyalarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında dosyaların zamanaşımına uğraması olağan bir pratik uygulama haline dönüşmüştür yıllardır. Ve bu yolla da kolluğun hukuka aykırı şiddet eylemlerinin cezasızlık korumasına alındığı da maalesef bir hakikat. Bizim dosyamız da bu hakikatten payını almış durumda."
