Cumhurbaşkanlığı seçimlerini muhalefetin kazanması durumunda Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçileceği yönünde ortaklaşma gün geçtikçe netleşiyor. Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, yapılan toplantılarda karşılıklı görüş alış verişi olduğunu belirterek 'Mutabakata varılması yönünde çok büyük bir engel görmüyorum' dedi.
Parlamenter sistem önerilerini açıklayan altı muhalefet partisi, karşılıklı görüş alışverişiyle ortak bir metin hazırlamak için ikinci toplantılarını gerçekleştirdi.
Gelecek Partisi’nin, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem dokümanını 9 Kasım 2020'de açıkladığını anımsatan Parti Sözcüsü Serkan Özcan, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme ilişkin düşüncelerimizi, kanaatlerimizi o dönemde randevu isteyerek tüm partilere anlatmak istedik. AK Parti ve MHP dışındaki partiler o teklifimize olumlu baktılar ve gidip konuştuk. Şu anda yürütülmekte olan çalışmada muhalefet partileri arasında iki kere bir görüşme oldu. O görüşmelerde yapılan da işte bu hükümet sisteminin değiştirilip demokrasi için Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş konusunda karşılıklı bir görüş alışverişi var" ifadelerini kullandı.
'GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM DIŞINDA BİR GÜNDEM YOK'
Toplantıların gündeminin sadece "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" olduğunu aktaran Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Spesifik olarak konuşulan konu tam parlamenter sisteme geçiş, yani güçlendirilmiş parlamenter sistemin altyapısı üzerine konuşmalar geçiyor. Onun dışında bir gündemi yok bu toplantıların. Aslında çok farklı konularda düşünceler yok, ufak tefek ayrıntılar, farklılıklar elbette var. Ama bir mutabakata varılması yönünde ben çok büyük bir engel görmüyorum. Çünkü burada ilkesel bir yaklaşım söz konusu. Ben günün sonunda buradan bir mutabakat çıkacağını, burada doğru yolun, orta yolun bulunabileceğini düşünüyorum. Belki de en sonunda bir mutabakat şeklinde kamuoyuna da açıklanabilir. Hatta önümüzdeki hafta geç olmayan bir zamanda üçüncü bir toplantıyı yapacak arkadaşlar.
Burada üç tane mesele var ve bunlar benim kanaatim, bizim kanaatimiz. Biraz birbiriyle karıştırılıyor. Birinci mesele, diyaloğa açık mıyız değil miyiz? Evet açığız. Herkesle açık mıyız? Evet herkesle açığız. İkincisi, belli konular üzerinde, mesela Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem bu konulardan bir tanesi, bu konularda bu diyalogun sonucu olarak bu açık kapı politikasının sonucu olarak iş birliğine gidebilir miyiz? Bir güç birliği oluşturabilir miyiz? Bir mutabakat ortaya koyabilir miyiz? Evet bunu da yapabiliriz, ama ittifak bir seçim konusu. Biz seçim sathı mahalline girmeden, bir seçim netleşmeden, Türkiye’deki ittifaklarla ilgili bugünkü durumu da sabit kabul etmemek lazım, dinamik değişken bir süreç var. O seçim noktasına gittiğimizde Türkiye’deki ittifakların yapısına tekrar bakarak o noktada ittifak meselesini konuşacağız. Bugünün konusu değil yani ittifak. Şu anda masada konuşulan tek mesele Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ilgili karşılıklı diyalog ve mümkün olabilecek bir iş birliği."