Batı Karadeniz’de yaşanan sel, ardında onlarca can kaybı bıraktı. Uzmanların uyarılarına rağmen dere yatağının daraltılması, taşkın alanının yapılaşmaya açılması, her yıl oluşan sellere ve iklim değişikliğinin bilinmesine rağmen adım atılmaması yıkımın yıllar içinde birikerek göz göre göre geldiğini ortaya koydu.
EDA SANĞU / KARAR
Bölgede incemelerde bulanan TBMM İklim Değişikliği Komisyonu’nun CHP’li üyeleri de felaketi getiren eksiklere dikkat çekti. ‘HES kapaklarının açılmasının selin etkisini yüzde 20 arttırdı.
Batı Karadeniz’de Kastamonu, Sinop ve Bartın’ı vuran sel felaketinin ardından ortaya çıkan ihmaller zincirinin afetin yıllar içinde nasıl göz göre göre geldiğini ortaya koydu.
1-) DERE YATAĞI DARALTILDI, İMARA AÇILDI
Karadeniz’de her yıl canlara neden olan heyelan ve sel baskınları sonrası uzmanlar dere yataklarına yapılan binaların yıkılması gerektiğini söyledi.
Binaların yıkılmaması durumunda yoğun yağışlar sonrası yeni sel felaketlerinin yaşanacağını raporlarla ortaya koydu. Her felaket sonrası hükümet dere yatağına yapılan binaların yıkılacağını açıkladı. Ancak acil neşter vurulması gereken yerde faaliyete geçilmemesi ‘insan eliyle oluşan afetleri’ bu yıl olduğu gibi her yıl tekrarladı.
Bu konuya dikkati çeken CHP’li Ali Öztunç “Orman Bakanlığı 2014’te taşkın yönetim planı yapmış. Ezine Çayı’nda sel ihtimalinin yüksek olduğu tespit edilmiş. Ancak duyarsız kalınmış. Nüfus azalmasına rağmen artacak denilerek yapılaşma izni verilmiş” dedi.
Afet Uzmanı Dr. Kubilay Kaptan da Tarım ve Orman Bakanlığı raporuna dikkat çekti. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı 2019 raporunda “Bozkurt ve Abana İlçesi’nde yayılım alanlarında taşkın suyunun hızı ve derinliğinin sorun olacağı tespit edilmiştir” ifadeleri yer alıyor.
2-) YOĞUN YAĞIŞ ALAN BÖLGEYE HES YAPILMASI
Son yıllarda Karadeniz’de irili ufaklı bütün derelerin üzerinde enerji üretimi için Hidro Elektrik santralleri kuruldu. TMOBB verilerine göre sadece Orta ve Doğu Karadeniz’de faaliyet gösteren 246 HES bulunuyor.
Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamaktaki payı tartışılan irili ufaklı bu HES’ler, doğayı tahrip ederek bölgedeki yaşamı tehlikeye atmakla eleştiriliyor. HES’lerin sadece 203’ü 10 yılda yapıldı.
Bölge halkının da HES’lere yönelik doğayı tahrip ettiği ve dereleri kuruttuğu için ciddi bir tepkisi bulunuyor. Nitekin Ezine Çayı üzerinde kurulu iki HES bulunuyor.
Bozkurt ilçesi yakınlarındaki Ebru Regülatörü ve HES’i. Berke Elektrik Üretim A.Ş. tarafından işletilen HES’in yoğun yağışlar sonrası kapaklarını açtığı ve bunun sel ihtimalini yüzde 20 artırdığı belirtildi.
3-) YILLARDIR ADIM ATILMADI
Türkiye’nin en fazla yağış olan bölgesi olan Karadeniz’de her yıl yaşanan sellere rağmen hükümet gerekli adımları atmadı. Dere yataklarına inşa edilen yapılar yıkılmadı.
Madencilik için ruhsat verilen alanlarda yaşanan ağaç kesimleri sellere nedan olmasına rağmen işlem yıllar içinde artarak devam etti. Plansız yapılaşmaya karşı adım atılmaması sellere devatiye çıkardı.
4-) İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMADI
Son yıllarda yaşanan küresel ısınma sonrası yaşanan belirgin iklim değişikliklerine karşın adım atılmadı. Karbon emisyonunun azaltılması için 2015 yılında BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) Paris’te yapılan 21. Taraflar Toplantısı’nda imzaya açılan Paris Anlaşması’na bugüne kadar 197 ülke imza attı.
Türkiye imza atmayan 6 ülkeden biri. Sera gazı emisyonları 18 yılda yüzde 138 artan Türkiye’de çevre örgütleri, düzenledikleri imza kampanyalarıyla anlaşmanın TBMM’de onaylanması çağrısında bulunuyor. Ancak bir adım atmadı.
ÖLÜ SAYISI 58’E ÇIKTI
Kahreden bilanço büyüyor... AFAD, Kastamonu’da 49, Sinop’ta 8 ve Bartın’da 1 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını duyurdu.
En büyük hasar Kastamonu’nun 5 bin nüfuslu Bozkurt ilçesinde meydana geldi.
Onlarca köprü kağıt gibi yıkıldı, araçlar denize sürüklendi, dere yatağına inşa edilen evlerin birçoğu sular altında kaldı.