İzmir'in tarihi Kemeraltı Çarşısı, Kurban Bayramı'nda eski hareketliliği bulamadı. Yüksek enflasyon ve giderek artan hayat pahalılığı nedeniyle esnafın işleri yarı yarıya düştü. Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, son 25 yılın en kötü dönemini yaşadıklarını belirtti.
İzmir'in 2 bin 400 yıllık Kemeraltı Çarşısı, Kurban Bayramı'nda esnafın umduğunu bulamamasıyla sarsıldı. Kemeraltı esnafı, bayram sürecindeki düşüşten ekonomik krizi ve kötü ekonomi yönetimini sorumlu tuttu.
'ESNAF OLARAK HEPİMİZ ZARARDAYIZ'
Kemeraltı esnaflarından Ekrem Altın, bayramda işlerin umdukları gibi gitmediğini belirterek, "Bu bayram hiç memnun değiliz. İşler kötü gidiyor. Geçen senelerde daha güzeldi. Bu bayram hiç güzel değil. İnsanların maddi durumu yok, para yok, her şey ateş pahası. Et pahalı. Esnaf olarak hepimiz zarardayız." dedi.
'ÜRETİM OLMADIĞI ZAMAN TÜKETİM OLMAZ'
Esnaf Mesut İnler, işlerinde sadece bayramda değil genel itibarıyla gerileme olduğunu ifade ederek, "İşler bayramla alakalı olmasa da bazı ekonomik sebeplerden dolayı geriye doğru gitmektedir. Bu, faizin artırılmasından dolayı oluşan sebeplerdendir. Çünkü üretim olmadığı zaman tüketim olmaz. Tüketim olmadığı zamanda da insanlar memnun olmaz." diye konuştu.
'TÜKETİM KALEMLERİNİN ARTMASI EKSTRA KALEMLERİ AZALTTI'
Bahri Kayabaşı ise Kemeraltı’nın eski hareketliliğini yitirdiğini kaydederek şu ifadeleri kullandı:
"İşler orta şeker. Günlük işlerimiz oluyor. Geçen senelerdeki gibi ekstra bir yüklenme yok. Daha önceki senelerde Kemeraltı daha çok bilinen bir yerdi. İnsanların en çok tercih ettiği yerlerden biriydi. Ama sektörler azalınca buraya gelen insan sayısı azaldı. Sektör sayısı, hizmet kalitesi azaldı. Yaşam kalitesi düştü. Ekonominin de etkisi var. Ev kiralarının yüksek olması, kazançların azalması… Tüketim kalemlerinin artması ekstra kalemleri azalttı."
'SON 25 YILIN EN KÖTÜ DÖNEMİ'
Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, bayram öncesi dönemin son 25 yılın en kötü dönemi olduğunu belirtti ve şöyle konuştu:
"Tatilden öncesine bakmak lazım. Tatilden önceki arifelerde biz 3-4 yıl öncesinde çok iş yapardık. Tatilden önceki dönemde borçlarımızı ödemek için artı bir kazanımımız olurdu. Çok uzun yıllardan beri belki de 25 yıldan beri esnafın söylediği bu kadar durağan, bu kadar sakin bir bayram öncesi yaşamadık. Bu bizim için çok önemliydi. Hayat koşullarından ve ekonomiden dolayı bunu çok iyi değerlendiremedik. Bayramda da dışarıdan gelenler, turistler ve İzmirliler çarşıya geliyorlar. Ama alım gücüyle ilgili sıkıntı yaşadığımız için inanılmaz derece bir durağanlığımız var. Esnafın istediği insan sayısı var ama dükkanlara giren, maddiyat olarak bir kazancımız yok. Bizim Kurban Bayramı öncesindeki hayalimiz tutmadı. Neden? Bayramın uzunluğu, Babalar Günü, sıcaklar ve okulların kapanmasıyla tatillerin bir araya gelmiş olması… Bu dört bileşen esnafın üzerindeki kazanç kapısını biraz kapattı. Bu bayramı da böyle yaşadık."
"İNSANLAR GİYİNMEKTEN VE YİYECEKTEN KENDİNİ GERİ ÇEKTİ"
Girgin, esnafın karının giderlerini karşılamaya yetmediğini belirterek, "Bugün geldiğimiz noktada insanların işyerlerindeki ciroları değil karlarımızı karşılaştırmamız lazım. Karlarımız azaldı. İnsanların cebinde para olmadığı için… Emeklinin parası artmadı, asgari ücret insanlara yetmiyor. Esnafa gelecek olan kitlenin parası o kadar değerli ki… Ona vereceği ürünün de sabit bir fiyatı yok artık. O da güncel değişiyor. Bu makas iyice açıldı. İnsanlar giyinmekten ve yiyecekten kendini büyük oranda geri çekti." ifadelerini kullandı.
'ESNAFIN ÜZERİNDEKİ YÜKÜN AZALTILMASI HÜKÜMETE BAĞLI'
Girgin, esnafın iş oranın düşmesinde en etkili nedenlerden birinin mevcut ekonomi olduğunu belirterek çözüm için hükümeti işaret etti ve "En etkili neden ekonomidir. Kendi ülkemizdeki ekonominin darlığı, yönetimsel olarak eksiklerimiz reelde tabanda bunu insanın cebine yansıtıyor. Biz ekonomide hala bir formül bulamadık. Sürekli formül değiştirdik. O formül değişikliklerinin de vermiş olduğu bir yara var. Ülkemizde istediğimiz bir düzeni oturtamadık. Bunun suçlusu insanlar ve esnaf değil. Burada yönetimsel bir sıkıntı var. Bunun çözülmesi devlet eliyle olmalı. Kemeraltı’nda işler hep böyle gidecek olursa… Biz hep dış sermayeden, sabırla, ‘Haydi yarın iyi olur, bayramda toparlarız’ diye diye bugünlere geldik. Bundan sonra gelecek olan günler, bizi mutlu edecek günler değilse o borçla nasıl yürüyeceğiz? Bir an önce doğru adımları atıp doğru ekonomiyle mevzuatları yenilememiz lazım ki biz de nefes alalım. Esnafın üzerinde inanılmaz bir yük var. Bu yükün azaltılması da hükümete bağlı." şeklinde konuştu.