Eski ANAR Genel Müdürü Uslu, gelecek seçimlere ilişkin açıklamasında Cumhur İttifakı'nın genişlemekten başka çaresi olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen yıldan beri bunu yaptığını söyleyen Uslu, DSP, HÜDA-PAR, Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi'yle arka arkaya yapılan görüşmeleri işaret etti.
Eski ANAR Genel Müdürü, araştırmacı İbrahim Uslu, Halk TV'de Özlem Gürses'le Perdenin Önü Arkası programına katıldı. Burada gelecek seçimlere ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunan Uslu, Cumhur İttifakı'nın genişlemeyi deneyeceğini söyledi.
T24'te yer alan habere göre; Uslu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen yıldan beri bunu yaptığını dile getirerek "Geçen yıl Kasım, Aralık aylarında DSP, HÜDA-PAR, Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi'yle arka arkaya bir dizi görüşme yaptı. Bu görüşmeler yeniden hızlanabilir. İktidarın kendi performansıyla artık yeni seçmen kazanamayacağı anlaşılıyor. O nedenle başka partileri de ittifaka dahil ederek büyümeyi deneyecektir" dedi.
'ANKETLERDE İTTİFAKLAR BAŞA BAŞ GÖRÜNÜYOR'
Gürses'in "Sizin masanızdaki anketlerde durum nasıl?" sorusunu da yanıtlayan Uslu, HDP'nin dışarıda kalması durumunda neredeyse başa baş görüldüğünü belirtti. Bazı araştırmalarda Millet İttifakı birkaç puan önde göründüğünü aktaran Uslu, "HDP 12 puan civarında gözüküyor. Orda aslında asla Cumhur İttifakı'nın yanında yer almayacak 17 puanlık bir oy potansiyeli var. Bu nedenle Cumhur İttifakı'nın genişlemekten başka çaresi yok” ifadelerini kullandı.
'HDP KİLİT PARTİ DEĞİL'
HDP'nin kilit parti olduğunu düşünmediğini söyleyen Uslu, bunun aksini savunduğunu aktararak "Çünkü nerede kilit parti olacak? Parlamentoda mı? Cumhurbaşkanlığı seçiminde mi? Parlamentoda herkes kendi oyunu alacak milletvekilini çıkaracak. Sonra parlamentoda ittifak yaparlar yapmazlar onu bilemeyiz" dedi.
'İKİNCİ TURDA SEÇMENLER KARAR VERİR'
Uslu, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise birinci turda bitmesi gerekmiyor. Sistem bunu öngördüğü için iki turlu bir seçim yapmış. İkinci turda Anayasa gereği iki aday yarışacak ve iki adayın yarıştığı yerde de seçmenler karar verir kimin Cumhurbaşkanı olacağına. Parti genel merkezleri o aşamadan sonra karar veremezler. Seçmenlerine söz dinletemezler yani."