BM Genel Kurulu toplantıları için New York'ta olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD basınına dikkat çeken F-16 mesajları verdi. PBS televizyonuna konuşan Erdoğan ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışına çeşitli gerekçelerle karşı çıkan Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Senatör Bob Menendez için “Türkiye’yi tanımıyor. Öyle görünüyor ki Tayyip Erdoğan’ı da tanımıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için gittiği New York’ta PBS televizyonuna konuştu. Erdoğan ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışına çeşitli gerekçelerle karşı çıkan Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Senatör Bob Menendez'e sert sözlerle yüklendi.
PBS sunucusu Amna Nawaz, Erdoğan’a ABD ve AB ile ilişkiler, İsveç’in NATO üyeliği, Ukrayna savaşı ve basın özgürlüğü gibi konu başlıklarında sorular yöneltti. Röportajda öne çıkan başlıklardan biri Türkiye’nin ABD’den F-16 savaş uçağı satın alma talebiydi. Erdoğan’a Türkiye’ye F-16 satışı konusunda Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Senatör Bob Menendez’in süregelen itirazları soruldu.
'YUNANİSTAN'LA DOSTLUĞUMUZ ONLARIN SANDIĞI GİBİ DEĞİL'
PBS sunucusu Senatör Menendez ile geçen hafta konuştuğunu ve kendisinin “Yunanistan’ın güvenliği, gazetecilerin ve muhalefet siyasetçilerinin hapse atılması ve Rusya yaptırımları” gibi gerekçeleri sıralayarak satışa karşı çıkmayı sürdürdüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan sunucunun Demokrat senatörün bu konudaki tutumuna ilişkin soruya, "Bob Menendez, Türkiye'yi tanımıyor. Öyle görünüyor ki Bob Menendez, Tayyip Erdoğan'ı da tanımıyor" yanıtını verdi.
Türkiye’nin Yunanistan’la kadim bir dostluğu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Menendez'in Türkiye'ye düşmanca bir yaklaşım sergilediği görülüyor ve bizi kendi seçtiği belirli tartışma alanına çekmeye çalışıyor. Ancak bunun bir parçası olmayacağız. Yunanistan'la dostluğumuz onların sandığı gibi değil" ifadelerini kullandı.
Bob Menendez
'AB ÜYELERİ NE YAPIYORSA BİZ DE ONU MU YAPACAĞIZ?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Senatör Menendez’in Türkiye’nin diğer NATO ve AB üyeleriyle eşit düzeyde Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmaması konusundaki endişelerine yanıtı da soruldu.
PBS’in yayınladığı röportajın İngilizce dökümüne göre Türkiye’nin dünyada farklı bir konumu olduğunu, Rusya ile Türkiye’nin ortak bir tarihe sahip olduğunu belirten Erdoğan, "AB üyeleri ne yapıyorsa biz de onu mu yapacağız? diye sordu.
'BATI NE KADAR GÜVENİLİRSE RUSYA DA O KADAR GÜVENİLİR'
Türkiye’nin tahıl koridoru anlaşması sürecindeki rolüne dikkat çeken ve geçtiğimiz haftalarda Soçi’de Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le görüşen Erdoğan, Putin’in kendisine tahıl ihracatına hemen başlayacağını söylediğini belirtti.
Putin’in görüşmede tahıl anlaşmasını yenileme taahhüdünde bulunmadığını anımsatan PBS sunucusu, “Bu sözünü tutacağına dair Putin’e güveniyor musunuz?” diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim (Putin'e) güvenmemem için hiçbir sebep yok. Batı ne kadar güvenilirse Rusya da en az o kadar güvenilirdir. 50 senedir bizi kapısında bekleten AB'dir. Şu anda Batı'ya ne kadar güveniyorsam Rusya'ya da o kadar güveniyorum" yanıtını verdi.
'SAVAŞIN NE KADAR SÜRECEĞİNİ YALNIZCA İKİ LİDER SÖYLEYEBİLİR'
Ukrayna savaşının ne zaman bitebileceğine ilişkin görüşü de sorulan Erdoğan, savaşın “uzun süreceğinin ve bir an önce bitmeyeceğinin açık” olduğunu belirtti. Erdoğan, "Savaşın ne kadar süreceğini yalnızca iki lider söyleyebilir" dedi.
Vladimir Putin ile 2014'te Kırım konusunda görüşmelerde bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu görüşmelerde başarılı olamadım ve onların Kırım'dan çekilmesini sağlayamadım. Bunun şu anda da mümkün olmayacağını düşünüyorum. Bence bunu sadece zaman gösterecek" diye konuştu.
'SİYASET ANLAYIŞIM HER ÜLKEYLE 'KAZAN-KAZAN' BAĞLAMINA DAYANIYOR'
PBS sunucusunun Türkiye’nin Rusya ile mi yoksa ABD ile mi ilişkisinden daha fazla yarar sağladığına ilişkin sorusunu da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani bu soru bir defa siyasi lidere sorulmaması gereken bir soru. Çünkü benim mümkün olduğu ölçüde siyaset anlayışım, dünya genelindeki her ülkeyle 'kazan-kazan' senaryosuna dayalı bir bağlam oluşturmaya dayanıyor” ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'DE KARARLARI YARGI VERİR, YARGI ADINA KONUŞACAK DEĞİLİM'
Röportajda Türkiye’de basın özgürlüğünün durumu, tutuklu bulunan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş ve Cumhurbaşkanı’na hakaretle suçlanan Sedef Kabaş da gündeme geldi. PBS sunucusu, “Sizi eleştirenler bu kişilerin hapse atılmasının onları susturmak istediğiniz ve onları bir şekilde tehdit olarak gördüğünüz izlenimi verdiğini söylüyor. Bu insanlar sizi tehdit mi ediyor?” diye sordu.
Erdoğan, "Sizi bu niye bu kadar ilgilendiriyor? Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde bu tür kararları yargı verir. Ben yargı adına konuşacak durumda değilim. Bahsettiğiniz bu kişi (Kavala) protestoların finansörüydü" yanıtını verdi.
Selahattin Demirtaş için “200’den fazla kişinin ölümüne yol açan terörist” ifadesini kullanan Erdoğan, sunucunun Demirtaş ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını hatırlatması ve “Kusura bakmayın sözünüzü kesiyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu değerlendirmeye katılmıyor” demesi üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Sözümü) kesmeye hakkın yok. Saygı duyacaksın, yargının verdiği karara saygı duyacaksın" ifadeleriyle sert çıktı.