Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yıllık iktidarları süresince partisinin kırılması zor rekorlara imza attıklarını belirterek siyasette ulaşılması imkansız işler yaptıklarını söyledi. Erdoğan, milletin AK Parti'yi bir umut olarak gördüğünü de ifade ederek, "Milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık." dedi. Yaptıkları projeler sayesinde 2053 vizyonunu da gerçekleştireceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerine asla izin vermeyeceğiz." açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu" isimli etkinlikte konuştu. Erdoğan, Türkiye'de siyasetin parametrelerini değiştiren bir parti olduklarını söyleyerek 20 yıllık iktidarları süresinde 'milletimize mahcup olacak bir şey yapmadık' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
14 ağustos 2001 yılında kurduğumuz AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen ardından ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendi. Milletimiz yaşadığı krizler ve siyasi istikrarsızlıktan sonra AK Parti'yi bir umut olarak gördü. O günden beri milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık. 20 yıllık iktidarımızla çok partili siyasette ulaşılması imkansız iş yaptık.
Bu sürede birçok antidemokratik müdahale ile karşılaştık. Milletin bize emanetine hiçbir zaman halel getirmedik. Mücadelemizi daima hukuk ve demokrasi içinde yürüttük. Gece yarısı bildirisi yayınlandığı, Cumhurbaşkanı seçilmesinin engellendiği, partimizin kapatılmak istendiği dönemlerde bile bu duruşumuzdan taviz vermedik.
'KIRILMASI ZOR REKORLARIN PARTİSİYİZ'
Partimizi ve demokrasimiz hedef alan saldırılar karşısında çözümü başka yerlerde değil sadece ve daima milletin hakemliğinde aradık. Biz ilklerin ve kırılması zor rekorların partisi olmanın yanında Türkiye'de siyasetin parametrelerini kökten değiştirmiş bir siyasi teşebbüsüz.
Bir ayağımızı kadim değerlere sabitlerken diğeriyle daha iyinin, daha yenin, daha faydalının peşinde koşuyoruz. Köklerimiz derinlere indikçe dallarımız da büyüyor.
Bugün muhafazakar devrimci derken bir paradoksu değil, merhum Yahya Kemal gibi kökü mazide olan atiyi ifade ediyoruz. Millet ve parti olarak geçmişi reddetmeden, kazanımlarımızın üzerine geleceği inşa etmekten bahsediyoruz.
'HAMLELERİ KESTİREMİYORSANIZ BEDEL ÖDERSİNİZ'
Türkiye Yüzyılı'nın çıkış noktasını da bu yaklaşım oluşturuyor. Vizyonumuzu paylaşırken başkaları gibi emrivaki yapmadık. Bu vizyonu 85 milyon olarak hep beraber şekillendirelim istedik. Türkiye'ye dair ideali, teklifi olan kim varsa herkesin katkısını almayı arzu ediyoruz. 81 ilimizde düzenleyeceğimiz kapsamlı toplantılarla vatandaşlarımızın tekliflerini dinleyecek, Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizle yazacağız.
Günü kurtarmak için siyaset yapılmaz, siyaset usta bir satranç oyuncusu gibi bugünden yarını planlamak demektir. Yaptığınız hamleleri kestiremiyorsanız kendinize ve ülkenize bedel ödetmeniz kaçınılmazdır. Bunun için dünyanın ve siyasetin gidişatını iyi okumanız insanlığın yaşadığı kırılmaları iyi analiz etmeniz gerekmektedir.
KÜRESEL OLAYLAR
Küresel ölçekte meydana gelen her hadisenin bölgesel ve yerel düzeyde de etkilerinin olduğunu biliyoruz. Şöyle yakın tarihe bir baktığımızda 11 Eylül saldırılarından 2008 ekonomik krizine Kovid-19 salgınına dek bu hakikate defalarca şahitlik ettik. Arka planında hala tartışılan 11 Eylül, dünyanın gündeminde terör saldırılarını ilk sıraya çıkartırken 2008 finans krizi vahşi kapitalizmi yapısal sorunları tekrar gözler önüne serdi. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketleri vesilesiyle batılı kurumların demokrasi karnesini görmüş olduk. Koronavirüs salgınında gelişmiş denen ülkelerin sağlık ve sosyal güvenlik alt yapılarının ne kadar zayıf olduğu gün yüzüne çıktı. Rusya Ukrayna krizi Güvenlik Konseyi gibi vazifesi uluslararası güvenliği sağlamak olan kurumların başarısızlığını deşifre ettik.
Bizim yıllardır dünya 5'ten büyüktür haklılığı yaşanan her gelişme ile teyit ediliyor. Son 60-70 yılın en yüksek oranlarına çıkan küresel enflasyon ise insanlığa dayatılan mevcut ekonomik modellerin açmazlarını göstermiştir. Tüm bunlarla beraber dünyada siyaset, ekonomi, siyaset, diplomasi enine boyuna sorgulanmaktadır. Daha bir kaç yıl öncesine kadar devleti hayatın tamamen dışına çıkarmaktan bahsedenler şimdi tam zıttı tezleri savunuyor.
KORONAVİRÜS DÖNEMİNDE TÜRKİYE
Türkiye zamanında attığı adımlarla bu süreci en başarılı yöneten ülkelerden birisidir. Bilhassa üretim, altyapı, sağlık ve savunma alanlarında siyasi öngörümüzün meyvelerini topluyoruz. Muhalefetin eleştirilerine rağmen hayata geçirdiğimiz şehir hastaneleri salgın döneminde yüzakımız oldu. Altyapıyla ilgili yaptığımız yatırımlar yüzakımız oldu.
Hatta ana muhalefet PPP nedir hala bunu anlayamamış. Böyle bir ana muhalefetle de karşı karşıyayız. Onlara burada anlatıyoruz, öğreteceğiz.
Sosyal güvenlik sistemimizin kuşatıcılığı sayesinde maddi durumu ne olursa olsun vatandaşlarımıza birinci sınıf sağlık hizmeti sunduk. Kendi savunma ihtiyaçlarımızı karşılamamızın ötesine geçerek dünyada söz sahibi olduk. Öyle bir süreç işlettik ki 45 günde 1006 yataklı iki şehir hastanesini inşa ederek ülkemizde ve dünyaya örnek adımı bu kritik dönemde attık.
Üretim kapasitemizle hiçbir üründe problem yaşamadık. Bu hastanelerimizde tomografiden MR'a kadar bütün donanımıyla sağlıkta ileri teknolojiyi tesis ettik.
'CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ İLERİ GÖRÜŞLÜLÜKTÜR'
Yürütmede çok başlılığa son verdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle etkin ve süratli kararlar alırken hızla uyguladık. Eğer parlamenter demokrasi olsaydı, kararları mümkün değil alamazdık. Ama mevcut şu andaki sistemimizde bu kararları süratle alma imkanını yakaladık. Bu tabii ki ileri görüşün neticesidir.
Ekonomideki model değişikliğinin olumlu sonuçlarını özellikle yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yolundan büyümeyi de bu temel esas üzerinden gerçekleştirdik. Diplomasideki dengeli, tarafsız politikalarla kriz çözümlerinde anahtar rol üstleniyoruz. Besin takasıyla tahıl koridorunun açılması ve devam ettirilmesindeki kritik rolümüz ülkemizin diplomatik gücünü gösteren önemli birer örnektir. Biz bu süreçte Rusya, Ukrayna ve BM ile dengeli süreç işlettik.
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla gelecek tasavvurumuzu bir adım daha öteye taşıyacağız.
'DEVRİM GÖRÜNÜMLÜ ZEHİRLENMELERE İZİN VERMEYECEĞİZ'
İletişim ve ulaşım imkanlarının yaygınlaştığı günlerde siyasetçinin yükü ağırlaşmıştır. 20 yıldır milletimize aşkla hizmet eden kadro olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Dünyanın nereye evrildiğini görüyor, planlarımızı buna göre yapıyoruz. Sahte ve sanal gündemlerin peşinden gitmek yerine kendi önceliklerimiz çerçevesinde projelerimizi yürütüyoruz. Başkalarını problemlerini çözmekten acizken biz asırlık projeleri hayata geçirmek için adımlar atıyoruz.
Biz sinsi ve yıkıcı kampanyaların önünü hedeflerle, projelerle keseceğine inanıyoruz. Son dönemde dünyada denenen hepsi de insanların felaketiyle sonuçlanan devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerine asla izin vermeyeceğiz. Nasıl 2023 hedeflerini hayata geçirdiyse 2053 vizyonunu da kendimiz uygulayacağız. Bize geçerliliği kalmamış, o tür modellerin dayatılmasını iyi niyetli görmüyoruz.
