Kısa sürede şampiyonluklar ve madalyalar kazanma başarısı gösteren milli sporcu, geçim sıkıntısı nedeniyle sanayide çırak olarak işe girdi. Kullandığı ekipmanların parasını çalışarak çıkaran genç sporcu, gün içerisinde çalışıp, iş çıkışı da antrenman yaptığını belirterek, bunun performansına da olumlu yansıdığını söyledi. İşte detaylar...
Tekirdağ'da, yüzme sporunda, katıldığı yarışmalarda serbest dalışta 2'si dünya şampiyonluğu, 9 madalya kazanan milli sporcu Hamza Varol, ailesine yük olmamak için boş zamanlarında sanayideki oto tamirhanesinde çıraklık yapıyor.
Hamza Varol, çocukluk yıllarından beri yaptığı yüzme sporunda 2 yıl önce serbest dalış branşına yöneldi. 17 yaşındaki sporcu, kısa sürede milli takımı seçilerek Türkiye'de katıldığı şampiyonlarda 2 altın, 2 gümüş madalya kazandı.
Hamza Varol, geçen yıl haziran ayında Sırbistan'da düzenlenen Serbest Dalış Havuz Gençler Dünya Şampiyonası'nda farklı kategorilerde 2 altın, 3 gümüş madalyanın sahibi oldu. Bugüne kadar su altı branşında 9 madalyaya ulaşan genç sporcu, uluslararası yarışmalarda derecelerine yenilerini eklemek istiyor.
"BABAMA YÜK OLMAK İSTEMEDİĞİM İÇİN ÇIRAKLIK YAPIYORUM"
Annesi ev kadını, babası ise bir fabrikada çalışan Hamza Varol, girdiği üniversite sınavının ardından yaptığı tercihin sonucunu bekliyor. Hamza Varol, yaz tatilinde, yaptığı sporun malzemeleri pahalı olduğu için ailesine yük olmamak için sanayi sitesinde bir oto tamircisinde çalışıyor. Her gün saat 08.30'da işe başlayan Varol, saat 17.30'da işten çıktıktan sonra havuza gidip antrenmanlarını yapıyor.
Babasına yük olmak istemediğini belirten milli sporcu, şunları söyledi:
"Pandemiden sonra serbest dalış branşına başlamaya karar verdim. Hem vücuduma olan adapteyi, sakinliğimi bu sporda konuşturabileceğimi düşündüm. Ardından şampiyonluklardan sonra bu yaz gün içerisinde çok boş kaldığımı fark ettim. Bunu nasıl değerlendirebilirim diye düşündükten sonra Faik ustanın yanına çırak olmaya karar verdim.
Bu çıraklığın hikayesi de hem benim arabalara olan merakım, hem de biz 3 kardeş olduğumuzdan dolayı ve bizim sporumuz çok pahalı olduğundan dolayı babama yük olmak istememem. Ben hem burada çalışarak işi öğreniyorum, kendi harçlığımı çıkartıyorum. Sonrasında istediğim ekipmanları yavaş yavaş bu harçlıkla beraber toparlamaya başlayacağım."
Hem çalışıp hem antrenman yapmanın zor olduğunu ama bu koşullara alıştığını belirten Hamza Varol, "Burada alıştığım zor koşullarda antrenmanda yaptığım performans daha iyi, daha etkili oluyor. Vücudumun tamamen yorulduğunu hissedebiliyorum. Kazandığım para haftada bin lira civarı oluyor" diye konuştu.
"HEDEFİM DÜNYA ŞAMPİYONASINA GİTMEK"
Hedefinin yeniden milli takıma seçilip dünya şampiyonasına gitmek olduğunu belirten Hamza Varol, şöyle konuştu:
"Türkiye şampiyonasında bir önceki sene 2 tane Türkiye ikinciliği, 2 tane Türkiye birinciliği almıştım. Ardından milli takıma seçildikten sonra 2 tane dünya birinciliği, 3 tane dünya ikinciliği almıştım. Ondan sonra bu sene düzenlenen Türkiye şampiyonasında 1 Türkiye ikinciliği, 3 Türkiye üçüncülüğü aldıktan sonra A milli takım barajını geçtim fakat beni milli takıma seçmediler. Hedefim bu sene Türkiye şampiyonasında birincilikten düşmemek ve tekrardan milli takıma seçilerek dünyada da ilk 10 içerisine girebilmek."
"ANTRENMANLARINA DEVAM EDERSE ÇOK BAŞARILI BİR SPORCU OLACAK"
Sualtı sporları antrenörü Sertan Aydın da Hamza Varol'un çok başarılı bir sporcu olduğunu belirtti. Sertan Aydın, "Yaş itibarı ile artık büyükler kategorisinde. Daha da çok başarılı olacağına inanıyorum Hamza'nın. Ama tabi bizi en çok zorlayan, hem kulüpleri hem de sporcuları zorlayan en büyük sıkıntımız malzeme eksiğimiz. Bu konuda da Hamza elinden geleni yapıyor. Çünkü sualtı sporlarının her malzemesi bu yüzme için de geçerli. Artık sporun her malzemesi bizim ülkemiz şartlarında bize pahalı gelmeye başladı" dedi.
Sertan Aydın
"ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERİYORUZ"
Hamza Varol'un iş yerindeki ustası Faik Yiğit de ellerinden geldiğince destek olmaya çalıştıklarını ifade etti. Faik Yiğit, "Hamza ile ağabeyi, babasının araçlarını bakıma getirdiler. Hamza bu işlere çok meraklı olduğunu, 'bu işi bana öğretir misiniz' dedi ve öyle başladı hikaye. Biz de 'olur yardımcı oluruz' dedik. Babasının da müsaadesi ile yanımıza gelmeye başladı. Biz de ona elimizden geldiğince öğretmeye çalışıyoruz. Dünya şampiyonu olduğunu öğrendik. O ayrı bir mutluluk oldu bizim için. Sonra sporunun çok pahalı olduğunu, yetişemediğini söyledi. Biz de ona destek olmaya başladık, akşamları biraz erken çıkıyor" diye konuştu.
Faik Yiğit
