DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu Bartın'da 41 işçiye mezar olan patlamayla ilgili gerekli önlemlerin alınmadığını belirterek, sadece madenlerde değil, tüm işkollarında işçi sağlığı ve iş güvenliği sisteminin göçük altında olduğunu söyledi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Bartın Amasra’da dün gece meydana gelen ve 41 işçinin ölümüne yol açan maden faciasıyla ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Taziyelerini ileten Arzu Çerkezoğlu patlamayı katliam olarak adlandırdı.
“Üzgün ve öfkeliyiz” diyen Çerkezoğlu, şunları kaydetti:
HER ŞEYİN ESKİSİ GİBİ DEVAM ETTİĞİNİN TANIĞIYIZ
Madenler bir kez daha bütün toplumu yasa boğan bir katliama sahne olmuştur. Sadece son 20 yıla baktığımızda, Karaman Ermenek’te, Kastamonu Küre’de, Bursa’da, Balıkesir’de, Zonguldak’ta, Elbistan’da, Soma’da, bir kez daha Ermenek’te, Siirt Şarvan’da ve Şırnak’ta meydana gelen büyük facialarda yüzlerce işçiyi kaybettik. Öfkeliyiz, çünkü; her büyük kıyımın ardından ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’, ‘Gerekli önlemler alınacak’ dendiğinin ve sonrasında her şeyin eskisi gibi devam ettiğinin tanığıyız. Öfkeliyiz, çünkü; tarihin en büyük iş cinayeti olan Soma’da bile tek tutuklu kalmadığının, 301 işçinin canının sorumlusu olarak kimsenin hesap vermediğinin, tek bir idarecinin bile görevden alınmadığının, istifa etmediğinin tanığıyız.
ÖNLEMLER MALİYET ARTMASIN DİYE ALINMIYOR
Öfkeliyiz, çünkü; bu memleketin normali, madencilerin kaderi haline getirilmeye çalışılan ölümlerin önlenebilir olduğunu biliyoruz. Yıllardır defalarca dile getirdiğimiz, meydanlarda haykırdığımız, rapor olarak hazırladığımız, ilgili bakanlıklara ilettiğimiz önlemlerin alınmadığının tanığıyız. Öfkeliyiz, çünkü; insan yaşamı için alınması gereken, aklın ve bilimin emrettiği önlemlerin, sadece ve sadece maliyet artmasın, işçilerin söz hakkı olmasın, kârlarımız azalmasın diye alınmadığının farkındayız. Öfkeliyiz, çünkü; sorumluluk sahibi makamları işgal edenlerin görevlerini yapmak yerine, böylesi bir ortamda dezenformasyon yapmakla meşgul olmasını, patlamanın nedeni konusunda tıpkı Soma’da yaşandığı gibi ‘trafo patlaması’ yalanının ifade edilmiş olmasını, aynı filmi izlemeyi kabul edemiyoruz.
İŞÇİ SAĞLIĞI 'GÖÇÜK ALTINDA'
Öfkeliyiz, çünkü; tarihinde çokça kitlesel iş cinayeti bulunan Türkiye Taşkömürü İşletmesi’nde bunlardan ders çıkarılması gerekirken; bilgi, birikim, teknoloji kullanımı ve organizasyonda gelişmiş bir sistem olması beklenirken, bu kurumu yönetenlerin sorumluluklarını yerine getirmemiş olmasını affetmiyoruz. Bu kurumu yönetenlerin böylesine bir facianın sorumluluğunu üstlenmek bir yana, bu madendeki patlama riskine dikkat çeken Sayıştay Raporu üzerinden polemik yapmasını hiçbir ahlak ve vicdan anlayışına sığdıramıyoruz. Öfkeliyiz, çünkü; sadece madenlerde değil, tüm işkollarında işçi sağlığı ve iş güvenliği sisteminin 'göçük altında' olduğunu yıllardır söylüyoruz. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile işçileri piyasanın insafına bırakan bu düzenin değiştirilmesi gerektiğini yıllardır anlatıyoruz.
SORUMLULARIN HESAP VERMESİ İÇİN SEFERBER OLACAĞIZ
Öfkeliyiz, çünkü; daha fazla kâr için dayatılan ‘üretim zorlaması’ ve ‘verimlilik politikası’ sonucunda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin göz ardı edilmesi, özellikle madencilik sektöründe büyük katliamlara yol açıyor. Metan gazının patlamaya neden olacak sınır değerleri aşmasının ‘gözden kaçmasının’ temelinde ‘üretim zorlaması’nın aranması gerekiyor. Kamu madenciliğinde dahi bu zihniyetin yerleşmeye başlamış olması durumun vahametini büyütüyor. DİSK olarak bu katliamın takipçisi olacak, sorumluların hesap vermesi için seferber olacağız. Çökmüş bir sistemin alternatifini yaratmak için mücadele edeceğiz. İnsan onuruna yakışır bir çalışma yaşamı için bütün gücümüzle çaba sarf edeceğiz. Özgür ve demokratik bir sendikal alanın yaratılması, işçi sağlığı ve iş güvenliği için olmazsa olmaz koşuldadır. Bunu mutlaka sağlayacağız. Sağlık, güvenlik ve çevreyle ilgili bir kurumsal yapının, sendikalar, üniversiteler, meslek oda ve birlikleri tarafından oluşturulması için ısrarlı mücadelemizi sürdüreceğiz. En önemlisi daha fazla kâr için daha fazla kan dökmekten çekinmeyen bu vahşi sermaye düzenini yıkacak, emeğin Türkiye’sini kuracağız!”