Bir haftada üçüncü kez kontrolsüz silah kullanan ve şiddet uygulayan bekçi görüntülerinin kamuoyuna yansıması tehlike çanlarını çaldırdı. Olaylarda vatandaşın polisten yardım istemesi tablonun vahametini gösterdi. Yeterli mesleki formasyon verilmeden üniforma giydirilince kendini devlet zannedip hakkı, hukuku unutan ‘Gece Kartalları’ bir asayiş sorunu haline geldi. ‘Bir can yanmadan acil önlem alınsın’ çağrıları yükseldi.
Gece Kartalları adı altında yeniden sokaklara dönen bekçilerin yetkileri tartışma konusu oldu.
Muhalefetten, özellikle zor ve silah kullanma yetkisi verilmemesine ilişkin itirazlar geldi. Dikkate alınmayan uyarıların ardından, Batman’da 15 yaşında bir çocuğun darp edilmesi ve İstanbul’dan yansıyan görüntüler tehlikenin büyüklüğünü gösterdi.
‘Bu kolluk görevlileri hangi psikolojik testten geçirildi? Bu cesareti nereden alıyorlar?’ soruları yöneltildi.
‘PARA CEZASI GEREKTİREN KONUDA ŞİDDET UYGULANMASI GÜCÜN İSTİSMARI’
Konuyu TBMM’ye taşıyan CHP’li Gamze Taşcıer “Para cezasını gerektiren konuda dahi şiddet uygulanması gücün istismarıdır” dedi.
İçişleri Bakanı’na soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Anayasa hukukçusu İbrahim Kaboğlu da “Keyfi hareket eden bekçiler kamu düzeni için tehdit oluşturuyor.
Emniyet’in görüntü kaydını engelleme genelgesi uygulansaydı suç işleyen bekçiler tespit edilemeyecekti. AYM ivedi şekilde bekçi kanununu iptal etmeli” ifadelerini kullandı.
DEVLET ADINA KABADAYILIK
Aldıkları yetersiz eğitime rağmen geniş yetkilerle donatılan bekçiler, kamu güvenliğini sağlamak yerine asayişe tehdit unsuru olmaya başladı. Son günlerde yaşanan çok sayıda olayda vatandaşa şiddet uygulayıp, silahına sarılan bekçiler tepki çekiyor. Keyfi şiddete karşı çıkan muhalefet, bekçi kanununun AYM’den dönmesini bekliyor.
Tartışmalı bir kanunla geniş yetkilere sahip olan bekçiler, bir kez daha Türkiye’nin gündeminde. Atama usulleri ve aldıkları üç aylık eğitimle silah ve zor kullanma ile üst araması yapma yetkisine sahip olan bekçiler geçen yıldan bu yana çok sayıda olayda kullandıkları orantısız şiddetle tepkilerin odağında.
Bursa’da maske takmadığı gerekçesiyle bir vatandaşın altı bekçi tarafından darp edilmesi ve Batman’da çocuk yaştaki yurttaşa uygulanan saldırının ardından Beşiktaş’ın şampiyonluk kutlamalarında da benzer görüntüler yaşandı. İstanbul Eyüp Sultan’daki kutlamaya müdahale eden bekçiler havaya peş peşe ateş açtı.
Sosyal medyaya yansıyan başka bir görüntüde ise yaşananlara tepki gösteren vatandaşın olay yerine polis çağırdığı görüldü. Vatandaşlar, evlerinin camından olaylara tepki gösterdi. Bekçi şiddeti, sosyal medyadan en çok tartışılan başlıklar arasına girdi.
Paylaşımlarda yetersiz eğitime rağmen bekçilere tanınan geniş yetki eleştirildi, bu kişilerin AK Parti’nin gençlik kolları üyelerinden seçildiğine dair iddialara yer verildi.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer de artan bekçi şiddeti vakalarıyla ilgili İçişleri Bakanı Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Taşcıer “Tek görevleri genel kolluğa bildirimde bulunmak ve önleyici tedbir almak olan bekçilerin sürekli vatandaşları darp görüntüleriyle, havaya ateş açarken ve hakaret ederken görülmeleri artık sorunun görmezden gelinemez olduğunu ispatlıyor” ifadelerini kullandı.
Bekçilerin sürekli şiddet yaratan konuma gelmesi, vatandaşları orantısız müdahalelerle darp etmeleri, gereksiz silah kullanmaları ve olası kazalara neden olma potansiyellerinin durumun vahametini artırdığına dikkat çeken Taşçıer, bu soruna bir an önce çözüm bulunması gerektiğini ifade etti.
İdari para cezası kesilecek vatandaşa şiddet uygulandığını kaydeden Taşçıer, gücün istismarına işaret etti. Yaşananların eğitimlerin yetersizliğini ve kurum içi cezasızlık kültürünün sonuçlarını ortaya koyduğunu söyledi.
Bekçilerin uyguladığı şiddet ve silah kullanımı nedeniyle bugüne kadar sonuçlanan bir soruşturma olup olmadığını ve kaç bekçinin ilişiğinin kesildiğini soran Taşcıer “Çok tehlikeli biçimde silah kullanılması, bekçilere verilen yetkilerin tekrar sorgulanması gerekliliğini önümüze koyuyor.
Daha kanun çıkarken uyarılarımızı yapmıştık ve ne yazık ki yine haklı çıktık. Soruşturmaların etkin yürütülmemesi ve cezasızlık algısı, eline güç verilenin başkalarına şiddet uyguladığı bir devamlılığı yaratıyor” ifadelerini kullandı.
Taşçıer şu soruları yöneltti: “Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, kolluk personelinin özel hayatının gizliliği ve kişisel verilerinin ihlali bahanesiyle yayınladığı, kamusal olaylarda ses ve görüntü kaydı alınmasının engellemesi hakkındaki genelge, son dönemde artış gösteren bekçi şiddetinin görüntülenmemesi gerekçesiyle mi hazırlanmıştır?
Bekçilere görevleriyle ilgili hangi eğitimler verilmektedir? Bu eğitimler arasında toplumsal psikoloji ile ilgili bir eğitim var mıdır? Bu eğitimlerin artırılması ya da geliştirmesine dair bir planlama var mıdır?”
‘AYM KANUNU İPTAL ETMELİ’
Anayasa hukukçusu, CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu da ‘İstanbul ve Batman’daki kolektif bekçi şiddetleri mesleğe giriş, liyakat ve eğitim güvenceleri yerine silah taşıyan ve keyfî şekilde hareket eden bekçilerin, kamu düzeni ve özgürlükler için güvence yerine tehdit oluşturmalarına ilişkin son örnekleri’ olduğunu söyledi.
CHP’nin polis ve jandarma varken silahlı bekçilerin genel kolluğa katılmasına Meclis’te karşı çıktığını belirten Kaboğlu, “Emniyet’in kolluk güçlerinin görüntü kaydının alınmasını engellemeye yönelik hukuka aykırı genelgesi uygulanabilseydi, İstanbul ve Batman’da suç işleyen bekçileri tespit etmek mümkün olmayacaktı. Görüntü yasağı, kolluğun insan hakkı ihlallerini ve cezasızlığı teşvik etmek ve meşrulaştırmak anlamına gelir.
CHP, geçtiğimiz yaz, yeni Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 16 açıdan Anayasa’ya aykırı olduğu tespitiyle AYM’de iptal davası açmıştı. AYM’nin, iptal kararını ivedi şekilde vermesi temel hakları tehdit altında olan yurttaşların kendisinden meşru ve haklı beklentisidir” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da bekçi kanunu yasalaşmada önce yaptığı uyarıyı hatırlattı. “İkaz etmiştik” diyen Yeneroğlu “Bekçilere verilen yetkiler çok büyük yanlış. Telafisi zor insan hakları ihlallerine sebep olacak Bekçiler meselesinin telafisi çok zor tarihi bir kırılma anı olabileceğini fark etmemek tam bir ferasetsizlik ve basiretsizliktir.
Tarihten bu kadar mı bihaberiz? Muhalefetin bile fazla oralı olmaması, toplum olarak otoritarizme ne kadar alışıp kanıksadığımızın acı göstergesidir” şeklindeki açıklamalarını bir kez daha paylaştı.
‘EMNİYET’E ANINDA MÜDAHALE İÇİN CANLI YAYIN ARACI ALINDI’
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün toplumsal olayları izlemek için canlı yayın aracı aldığı iddialarını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.
“Canlı yayın araçlarından 3’e yakın bulunduğu ve bir aracın Cumhurbaşkanının yakınında bekletildiği iddiaları doğru mudur?” diyen Tanrıkulu, şu soruları gündeme getirdi: “Emniyet Genel Müdürlüğü’nün toplumsal olayları canlı olarak emniyet müdürlerine izleterek anında müdahalede bulunulması talimatını vermek için canlı yayın aracı aldığı ve bir araca 3 milyon lira verdiği iddiaları doğru mudur?
Emniyetin canlı yayın aracı aldığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise alımlar hangi iller için yapılmıştır? Emniyet canlı yayın aracı için toplam ne kadar ödeme yapmıştır? Toplam kaç canlı yayın aracı bulunmaktadır ve bu araçların alınmasının gerekçesi nedir?”